Hükümetin, kıdem tazminatını bir fon çatısı altında toplayarak, emeklilik ve hastalık gibi şartlarda verilmesini planladığı öne sürüldü. Özel sektördeki 15 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiren bu planın, hükümetin kaynak ihtiyacından doğduğu belirtiliyor. Ekonomi ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Kıdem tazminatına bütünleştirici emeklilik sistemi olarak bakıyorum. 2020 emeklilik sisteminde ciddi bir reform yapma zamanı” açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, bu dönemin çok hareketli olacağına dikkatleri çekti. Yapılan açıklamaların asla kabul edilemez olduğunu da vurgulayan Sarı, “Bakan’ın kıdem tazminatını bütünleştirici emeklilik sistemi olarak gördüğünü belirten beyanlarının hayretle okuduk. Bunun anlamı kıdem tazminatının bir emeklilik ikramiyesine dönüştürülmesidir. Bakan’ın açıklaması kıdem tazminatının yok edilmesi anlamına geliyor. Kıdem tazminatı sadece emeklilikte ödenen bir emeklilik ikramiyesi değildir. Kıdem tazminatı işten çıkarmada, askerlik ve evlilik halinde ödenen bir haktır” dedi.

‘TAVRIMIZ NETTİR!’

“Yapılmak istenen bireysel hesaplara dayalı kurulacak kıdem tazminatı fonu kurmak ve bunu emeklilik sistemine entegre etmektir” diyen Sarı, “Kıdem tazminatı reformu dedikleri budur. Kıdem tazminatı fonu, kıdem tazminatının emeklilik sistemine entegre edilmesi kıdem tazminatının budanması anlamına geliyor. Bu kesinlikle kabul edilemez. Kıdem tazminatı hakkı işçi sınıfının 80 yılı aşkın kazanımıdır. DİSK olarak kıdem tazminatının fona devredilmesine karşıyız, kıdem tazminatının emeklilik sistemine entegre edilmesine karşıyız. Bu konudaki tavrımız nettir. Kıdem tazminatı bugün olduğu gibi işten çıkarma halinde ödenmeye devam etmelidir. Kıdem tazminatına erişim sağlanmalı. Kıdem tazminatı ödemekten kaçınan işverenlere yaptırım uygulanmalı. Kıdem tazminatı hakkı korunmalı ve geliştirilmelidir. İşsizlik parasını nasıl işverenlerin lehine döndürdülerse, bunda da benzer bir yöntem izleyecekler” ifadelerini kullandı. 2020’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde kıdem tazminatının fona devri konusunu öncelikli gündem olarak dile getirildiğinin de altını çizen Sarı, “IMF programıyla bağlantılı bunun dayatmasıyla karşılaşabiliriz. O yüzden bu senenin ve özellikle kış döneminin bir hayli hareketli geçmesini öngörüyoruz” dedi.

BEKO’DAN ŞİLİ ÖRNEĞİ

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da, “Hükümetin gündeminde güçleri yeterse kıdem tazminatlarını bireysel emeklilik fona aktarmak var. Bireysel emeklilik fonundan da varlık fonuna devredilmesi söz konusu. Oradan da Kanal İstanbul Projesi’ni yapma iddiasında olan 19 müteahhit ile bunlar ön bir görüşme yaptılar. Eğer güçleri yeterse varlık fonunun ardından kıdem tazminatlarını Kanal İstanbul projesine aktaracaklar. Bireysel emeklilik fonu dünyada ilk defa Şili’de uygulandı. Burada Sosyalist Allende’nin darbe ile indirilmesinin ardından General Augusto Pinochet’in ilk yaptığı şey bireysel emeklilik fonunu meclisten geçirmek oldu. Bunun ardından 500 bin emekli bir yürüyüş yaparak ‘Açız’ dedi. Üzülerek söylemek istiyorum ki, Türkiye’deki emeklileri ve emekli olacakları da böyle bir akıbet bekliyor. 40 seneyi beklemek yetmez! İşçilerin kıdem tazminatı anayasal hakkıdır, 13’üncü maaşıdır. Bu kıdem tazminatı işverenler için bir yük olarak görülmemeli, işçinin kırmızı çizgisi geçilmeye çalışılmamalıdır. Türkiye’de milyonlarca işçi ve sendikalar kıdem tazminatlarını yedirmemek için gerekli mücadeleyi vermelidir” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber