Prof. Dr. Çal, “Bir erkeğin vücudunda yeterince erkeklik hormonu varsa er ya da geç prostat kanseri olacak ama öldürmeyecek. Ailesel geçişler de burada çok önemli” diye konuştu. Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu ise, birinci derece yakını prostat kanseri olanların 4 kat daha fazla risk taşıdığını, özellikle annesi meme kanseri olan kişilerin prostat kanserine yakalanma riskinin çok büyük olduğunu ifade etti.

Tüm dünyada prostat kanserine olan farkındalığı artırmak amacıyla belirlenen 15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Günü nedeniyle Medicana International İzmir Hastanesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Medicana Sağlık Grubu CEO’su Reha Özkaya, Medicana International İzmir Hastanesi Genel Müdürü Ulvi Ünal, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Çağ Çal, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özen, Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu ile çok sayıda alanında uzman hekim katıldı. Prostat bezinin sadece erkeklerde olan bir organ olmasına rağmen, erkeklerin kendi sağlığı ile çok da ilgilenmediğini, genellikle eşleri ve kız çocuklarının ilgilendiğini söyleyen Prof. Dr. Çağ Çal, “Ben bu nedenle genellikle beyefendilere değil eşlerine seslenirim. Eğer bir farkındalık sağlamak istiyorsak bunun yolu hanımefendilerden geçiyor. Aslında hiç zaman almayan, çok hızlı sonuçlanan bir kan testi ile hayat değişebiliyor. Ölüm ve yaşam arasındaki çizgi bu kadar net. Prostat kanseri bir kader değildir. Bu kaderi kişinin lehine çevirmek için mavi alarm vermek gerekiyor. Prostat kanserinin kurdele rengi mavidir. Bu nedenle mavi alarmın başlaması için yola çıktık” diye konuştu.

PROSTAT KANSERİ ÇOK ZOR ÖLDÜRÜR

Dünyada her 8 erkekten 1’nin prostat kanseri olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Çal, “Erkeğin yaşı ilerledikçe prostatında kanseri hücresi dönüşüm oluyor. 100 yaşındaki erkeklerin hepsinde kanser hücresi var ama ölmüyorlar. Yani bir erkeğin vücudunda yeterince erkeklik hormonu varsa er ya da geç prostat kanseri olacak ama kanser onu öldürmeyecek. Aslında prostat kanserinden ölmek diye bir şey çok zor. 8 erkekten birinde görülüyor ama 40 kanserden sadece biri ölüyor. Bunu daha iyiye götürmek için farkındalık gerekiyor. Bakmazsak göremeyiz. Tedavilerimizin güçlenmesi ile beraber, prostat kanserinden ölüm oranları çok azaldı” dedi. Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu ise, prostat kanserinde ailesel geçişlerin önemine vurgu yaparak, “Birinci derecede prostat kanseri yakını olanlar 4 kat daha fazla risk taşıyor. Eğer iki tanı varsa, bu risk 6’ya, 8’e çıkıyor. Hassasiyetin artırılması gerekiyor. Bir kan testi ve muayene çok şey değiştirebilir” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Uslu, kadınlar için meme kanseri neyse erkekler için de prostat kanserinin o olduğunu, erken teşhisin ise çok basit olduğunu belirterek, “Erkekler eşleri ellerinden tutmadan genellikle hastaneye gelmiyor ama ne kadar bilinçlendirirsek süreç o kadar kolay olur. Prostat kanseri, yaşlanma ile gelen ve doğal bir süreç gibi. Ancak bizim için tedavisi son derece başarılı olan, tedavi seçeneklerinin fazla olduğu, ölüm riskinin düşük olduğu bir kanser türü. Kişinin annesinde meme kanseri öyküsü varsa prostat kanseri olması çok olası. Ailede prostat kanseri, meme kanseri, pankreas kanseri vakası varsa sizde de prostat kanseri olabilir. Erkenden taramaya başlanması gerekir” dedi.