Yeni yıla geri sayım başlarken, gözler milyonları ilgilendiren belirlenecek asgari ücret rakamlarına çevrildi. Hükümet ile işçi temsilcileri, salgının yol açtığı olumsuz ekonomik koşullarda asgari ücret pazarlığı için masaya oturmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin en fazla üyesi bulunan Hak-İş Konfederasyonu İzmir İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Gültekin Şimşek, asgari ücretin sosyal bir hak olarak değerlendirmesi gerektiğini belirterek, “Asgari ücret, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için kullanılması gereken temel bir sosyal politika aracıdır. Asgari ücretin beklentilere ve ülkemiz gerçeklerine denk düşecek bir şekilde artırılması gerekmektedir” dedi.

İNSANLIK ONURU

Asgari ücretin bir pazarlıktan ziyade işçilerin onuruna yakışır bir şekilde yaşayacağı gelir olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen Şimşek, “Asgari ücret bir pazarlık ücretinden ziyade işçinin ailesiyle birlikte insan onuruna yakışır bir şekilde yaşayacağı bir gelir olarak belirlenmelidir. Asgari ücret, çalışan ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olmalıdır. Ülkemiz pandemi koşulları sebebiyle olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Hükümetimiz çalışma hayatına yönelik önlem ve tedbirleri hayata geçirmiştir. Ancak özellikle bazı sektörde çalışanların mağdur olduğu, iş ve gelir kaybı yaşadığı kritik bir süreç yaşanmaktadır. Asgari ücret belirlenirken bu mağduriyetleri giderecek, toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiği göz önüne alacak, aile yükümlülüklerini de kapsayacak şekilde belirlenmesi konusunda temel ısrarımız ve talebimiz söz konusu” dedi.

‘EMEK KUTSALDIR’

İyileştirme refah paylarının eklenmesi gerektiğinin altını çizen Şimşek, “Hak-İş olarak, asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, asgari ücret belirlenirken yıl sonunda gerçekleşen enflasyon oranları dikkate alınmalı ve bu oranın üzerine iyileştirme ve refah payı ilave edilmelidir. Konfederasyonumuz, gelir dağılımının adil bir şekilde gerçekleşmesine yönelik olarak bireylerin gelirlerine, harcamalarına ve servetlerine göre vergiye tabi tutulması konusunda her türlü çalışmayı desteklemektedir. Bu çerçevede asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını, ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmının vergiden muaf olmasını talep etmekteyiz. Emeğin en kutsal olduğu salgın döneminde toplumun refahını sağlamak ve çalışanların gelir düzeyini artırmak için asgari ücretin belirlenmesine ilişkin ilke ve prensiplerin hayata geçirilmesinin önemine inanmaktayız” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber