Danny Boyle’un yönetmenliğini üstlendiği “28 Yıl Sonra” filmi, hikayesiyle değil, çekim tekniğiyle de dikkat çekiyor. Yönetmen, filmin çekimlerinde profesyonel sinema kameraları yerine iPhone kullanma kararının arkasındaki nedenleri ilk kez açıkladı.
Boyle, Wired dergisine verdiği röportajda, iPhone’un sunduğu hafiflik ve taşınabilirliğin çekim sürecini büyük ölçüde kolaylaştırdığını söyledi. Özellikle kırsal ve dar alanlarda yapılan sahnelerde, ağır ekipmanlara bağımlı kalmadan daha özgür ve hızlı hareket edebildiklerini belirtti. Ayrıca, iPhone için özel lens ve aksesuarlar kullanılarak görüntü kalitesinin profesyonel standartlara yaklaştırıldığı vurgulandı.
Bu tercih, Boyle’un dijital teknolojiye olan ilgisinin yeni olmadığını da ortaya koyuyor. Yönetmen, 2002 yılında çektiği “28 Gün Sonra” filminde de dönemin yenilikçi dijital kameralarını kullanarak Londra’nın kaotik atmosferini güçlü şekilde yansıtmıştı. Şimdi ise mobil cihaz teknolojisinin gelişmesiyle, iPhone 15 Pro Max gibi üst düzey modeller sayesinde sinemada yeni bir dönem başlıyor.
Boyle’un bu yaklaşımı, düşük bütçeyle kaliteli ve yaratıcı içerik üretme imkanı arayan sinemacılar için ilham verici bir örnek oluşturuyor. Mobil cihazların sunduğu esneklik, film yapımında özgün ve dinamik anlatımların önünü açıyor.
(Sözcü)