İzmir’in 40 yılı aşkın bir süredir kanayan yarası olan İnciraltı ve Bahçelerarası imar sorunu, son dönemlerde atılan adımlarla birlikte çözüm yoluna doğru hızla ilerliyor. Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratlarıyla yapılan görüşmelerin ardından İzmir’de de bir takım temaslarda bulunduklarını belirten İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, bölgenin yeniden planlanması ile ilgili olarak son iki aydır devam eden süreçle ilgili kapsamlı bir değerlendirmede bulundu. ‘BOĞAZDAN GÜZEL…’ İnciraltı’nın İzmir’in en önemli, en güzel ve ülkemizin de en değerli yerlerinden bir tanesi olduğunu söyleyerek açıklamalarına başlayan Karabulut, “Bize göre İstanbul Boğazı’ndan bile güzel bir yer, İzmir’in şansı… Böyle nadide bir yerin bugün plansız kalması, kendi halinde ve kamuya faydasız bir şekilde bırakılması İzmir’in kamu vicdanını yaralamalıdır. Kentimizde bugüne kadar İnciraltı planlanması konusundaki ısrarımızdan asla vazgeçmedik. Bugün gelinen noktada, Ankara’nın dikkatini çekmeyi başardık. Sayın Cumhurbaşkanımız’dan daha önce bize yardımcı olmaları konusunda bir isteğimiz olmuştu, çok şükür ki olumlu bir dönüş aldık. Geçtiğimiz haftalarda bakanlıktan bir davet aldık ve o günden itibaren de İnciraltı planlama süreci daha da hızlandı. Aslında bugün İzmir’in el birliği ile yapması gerekeni bizler kendi başımıza başardık. Ancak burada bizler istiyoruz ki, buraya kadar getirebildiğimiz süreci artık nihayete erdirelim. Bunun için de İzmir’in topyekün bir şekilde hareket etmesi lazım. Burada İzmir Ticaret Odası Başkanımız Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanımız Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Başkanımız Işınsu Kestelli’ye ve diğer destek veren İzmirli sivil toplum örgütlerine çok teşekkür ediyoruz. Kendileri İzmir’in şansı olan İnciraltı’nın artık  planlaması için sürece yüksek sesle destek açıklamalarında bulundular. İnşallah bu süreçlerde hep birlikte olacağız. Balçova Belediye Başkanımız Sayın Fatma Güçlü Çalkaya’yı da kutluyorum, her zaman bizim yanımızda oldular. AK Parti İzmir Milletvekilimiz Sayın Mahmut Atilla Kaya, hükümetimizi temsilen sürecin başından beri bizimle ciddi bir mesai harcadı, harcıyor. İzmir Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger’i de geçtiğimiz günlerde ziyaret ettik; hem İnciraltı’nda yaşanan sorunları hem de gelinen süreçteki son durum hakkında kendilerine bilgiler verdik. Sayın Valimiz İnciraltı konusunda bilgi sahibi olduğunu ve bu saatten sonra İnciraltı’nın bir an evvel İzmir ve ülke ekonomisine kazandırılması doğrultusunda çalışmanın artık bitmesi gerektiğini belirtti. inciralti-icin-toplandilar

“İZMİR’İN HAS EVLADIYIZ”

Bu süreçte sadece belirli kesimleri değil tüm İzmir’i yanlarında görmeyi istediklerini de sözlerine ekleyen Başkan Karabulut, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in bir açıklaması oldu. Topun artık bakanlıkta olduğunu ve planları beklediklerini söylediler. Ancak bize göre bu şekilde olmaması gerekiyor. Balçova Belediyesi’ne yaptığımız ziyaretlerde Başkan Çalkaya, ‘Planlamanın ne aşamada olduğunu, neler yapıldığını bire bir görmek ve sürecin içinde olmak istiyoruz’ dedi. Büyükşehir’in de aynı bu tavırda olması gerektiği düşüncesindeyiz. Bakanlığın teklif etmesi ve sürecin içinde olması için gerekli yazışmalar ve görüşmeler zaten var. Bugüne kadar en büyük sıkıntımız İnciraltı toprak sahiplerinin süreçte yalnız kalmasıydı. Bizler yalnız bırakıldık. Bu konu İzmir’in kendi konusu olmasına rağmen sadece biz toprak sahiplerinin sorunuymuşçasına yalnız bırakılmak, gerçekten bizi üzdü. Bugün yeşil denildiğinde sadece Kültürpark ve İnciraltı’nın adı geçiyor. Kültürpark zaten kamunun yeri ancak İnciraltı, yüzde 99’u İzmirli ailelerden oluşan bir mülkiyet yeri… Burasının hala yeşil kalması, gecekondulaşmaması, kentsel dönüşüm içerisinde adı geçmemesi tamamen bizim sayemizde. Burayı zabıtalar korumadı, bizler koruduk. Bugüne kadar herhangi bir şekilde kanun ve nizamdan ayrılacak şekilde bir adım atılmadı. Bizler İzmir’in has be has evlatlarıyız. Bizlere sahip çıkmak, elimizden tutmak kentimizin görevi ve sorumluluğudur. Solumuzda, sağımızda, önümüzde, arkamızda yüksek katlı binalar, oteller ve AVM’ler olmasına rağmen bizler asla gökdelen imarı olan bir planlama istemedik. Bu da kentin yararını gözettiğimizin en büyük kanıtıdır. Tüm bunlara rağmen bize destek olunmaması açıkçası bizleri çok üzüyor. Bu saatten sesimiz hiç kimsenin kulaklarını kapatarak duymaya engel olamayacağı kadar yüksek çıkıyor” ifadelerini kullandı. ‘ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ…’ İnciraltı toprak sahiplerinin gelinen süreçle ilgili neler hissettiği konusunda da bilgiler veren Karabulut, “Herkes beni arayıp ‘Gerçekten bu sefer çözülecek mi?’ diye soruyor,. Süreç geçmiş yıllarda hep olacak gibi olup tekrar kaybolmuştu. Şimdi de toprak sahipleri umutlanmak istiyor ama yeniden davalar açılır da planlama yok olur diye çok korkuyor. Ancak tüm bunlara rağmen heyecanımız çok büyük. Geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İnciraltı muhtarlığını ziyaret ettiğinde bunu duyan 94 yaşındaki Fevziye Çulha teyzemiz koşarak yanımıza geldi ve ‘Gerçekten bu sefer planlama yapılacak mı?’ diye soru sordu. Çocukluğundan beri buranın planlamasını bekleyen Fevziye Teyze hem kızı hem de torunuyla birlikte hala bu sorunun çözümü için yollara dökülüyor… Artık bu nesiller topraklarının mürüvvedini görmek istiyorlar. Bu toprakların her geçen gün yok olduğunu görmek hepimize o kadar acı veriyordu ki… 40 yıl kefaretimizi ödedik sevinmek bizim hakkımız! İNGEDER olarak bizlerin planlama içerisinde aktif bir rolümüz var. Planlarla ilgili tek bir isteğimiz oldu o da bir an evvel tamamlanması. Zaten süreci Bakanlığımız tüm İzmir ile beraber yürütmek istiyor. Bizler de önümüzdeki günlerde kentimizin kanaat önderleriyle Ankara’ya giderek Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’u ziyaret edeceğiz. Kendisinden bir an evvel takvimin belirlenmesi konusunda bize destek vermelerini rica edeceğiz. Belki bu ziyaretin ardından Sayın Bakanımız da İzmir’e gelerek görüşmelerde bulunacak ve proje hakkında çok şeffaf bir tutum sergilenecek. İnanıyoruz ki bu süreç çok güzel bir şekilde yürütülecek ve kentimizin yeni merkezi İnciraltı olacak” dedi. ARSA SAHİPLERİ KONUŞTU İnciraltı yaşanan gelişmelerle ilgili bölgedeki toprak sahipleri de duygu ve düşüncelerini Ege Telgraf okurları için anlattı. İNGEDER’in eski Başkanı Ekrem Şen, “Uzun yıllardır çözüm bekliyoruz. Bu alanda daha önce tarım yapılıyordu ancak son 30 senedir suların borlanmasıyla tamamen toprağın yapısı bozuldu. Şu anda üretim yapılamıyor. Arazilerimiz zamanla çölleşti. Artık 80 yaşına yaklaşıyorum ve bu topraklarda artık bir şeyler yapılmasını, imarın açılmasını bekliyorum. Güzel bir planlama ile şehrimize dahil olmayı bekliyoruz. Şu anda bir takım gelişmeler yaşanıyor. Bizler mutlu olmayı çok istiyoruz ama hayallerimiz biraz köreldi… Buna rağmen direndik, arsalarımızı kimseye satmadık. Bir an evvel mülkiyet hakkımızın bize verilmesini istiyoruz” açıklamalarında bulundu. 6 nesil bir arada İnciraltı planlamasının beklediklerini söyleyen toprak sahiplerinden Nurgül Ertem de, “Gelişmelerde çok memnunuz. Atılan adımların durmamasını, bakanlığın bu işin peşini bırakmamasını istiyoruz. Annem Fevziye Çulha ölmeden bu bölgenin imara kavuştuğunu görmek istiyor. Artık geçimimizi sağlayamıyoruz. Birçok kişi malını mülkünü yok pahasına satmaya başladı. Lütfen, bizi mağdur etmesinler. İnciraltı hak ettiği değere bir an evvel kavuşsun” diye konuştu. ‘Tek arzumuz planlamayı görmek’ Bizi sürekli arsalarımızı satmamız için arıyorlar ancak ne olursa satmayacağız” diyen Katırcıoğlu çifti, yaşanan gelişmelerden dolayı yaşadıkları mutluluğu anlattı. Uzun zamandan beri bölgenin planlanmasını ve topraklarının işe yarar bir duruma gelmesini beklediklerini söyleyen Sevil Katırcıoğlu, “Eşim Sadi Katırcıoğlu çok uzun yıllar bu sorunun çözülmesi için mücadele etti. Hatta bir gün belediye başkanları bölgemizi ziyarete gelmiş, orada eşim, “Eğer ben imarı göremeden ölürsem lütfen mezar taşıma, ‘Ne şehittir ne gazi. İmarı göremeden gitti Şadi’ yazın demişyi..Bütün herkes bu durumdan mağdur. Elimizde İnciraltı gibi bir hazine varken, bizler büyük sıkıntı çekiyoruz. Şimdi planlama çalışmalarına başlanacak gibi duruyor.Şimdi Şadi Amcanız çok yaşlandı. Tek arzum onun da bu yerin planlandığını görmesi. Görsün ki mezar taşına öyle bir şey yazılmasın…” dedi. 90 yaşındaki Şadi Katırcıoğlu da, “Gelişmeleri yakından takip ediyorum; bir yanım mutlu bir yanım acıyor. Bu sadece benim değil hepimizin düşüncesi… Birçok fakir fukara ellerinden yok pahasına arazilerini çıkardılar. Senelerce bu konuda mücadele ettik, çalmadığımız kapı kalmadı.Bahçeler ta dededen, torunlara kaldı…Tarım yapılamıyor, su yok. İmara açılırsa belki arazilerimiz değer bulur” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber