Faturalarını zamanında ve dürüstlük çerçevesinde ödeyen tüketicinin elektrik harcamalarının haksızca yükseltmesine yol açan kayıp ve kaçak bedellerinin 5 yıl daha ulusal düzeyde ödemelere yansıtılacağı açıklandı. AK Partili milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) konuyla ilgili yasa teklifi sunarken; 2015 yılında son verileceği düşünülen sistem 2020 yılına kadar uzatılmış oldu.

‘DOĞRU DEĞİL’

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Kayıp ve kaçak bedelleri artık, Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlara ödetilecek. Bu durumu 2015’te bitireceklerdi. “Olmadı, 2020’de bitireceğiz” dediler. Şimdi ise ‘2025’ diyorlar. Ödemelerini düzenli yapan vatandaş, kayıp ve kaçak bedelinin faturalarına yansıtılmasını kabul etmez. Elektrik şirketleri bu anlaşmaları yaparken, bu türlü kayıp ve kaçak oranını göze alarak ihaleye giriyor. Şirket kar yaparken bir sorun olmuyor. Zarar durumunda ise vatandaşlara ödetelim diyorlar. Bu doğru bir uygulama değil. Faturasını düzenli ödeyen kişilere, indirim yapılması gerekirken, tam tersine bindirim yapılıyor. Kayıp kaçağın önüne nasıl geçebiliriz diye düşüneceklerine vatandaşın sırtına daha fazla nasıl yükleyebiliriz diye düşünüyorlar. Bu kabul edilemez bir durum” diye konuştu.

 ‘HAKSIZLIĞA YOL AÇAR’

İnsanların evrensel olarak yaşama, ısınma, aydınlanma ve barınma gibi hakları olduğunu ve böyle bir yasanın meclisten geçmesi ile insanların haklarına ipotek konulacağını söyleyen Tüketici Hakları Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı Cevdet Uçan da, “Türkiye’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) diye bir müessese söz konusu. Bu kurum Elektrik Piyasası Kanunu ile elektrik düzenlemelerini bu yasa çerçevesinde düzenliyor. Böyle bir yasa teklifi meclise verilerek önemli haksızlıklara yol açacağı kanaatindeyim. Çünkü Enerji Piyasası Kanunu’na göre elektrikte 21 dağıtım bölgesi oluşturulmuş. Bu yaklaşık 15 yıl önce yapılmış. Bu yasa eğer o gün elektrik ve dağıtım bölgelerine göre denetlenebilseydi bölgesel olarak böyle bir şeye girilebilirdi. Dolayısıyla bu 21 dağıtım bölgesi ayrı ayrı hesaplarını çıkarıp bağımsız hale gelecekti. Bağımsız hale geldiği zaman da hangi bölgede ne kadar kayıp kaçak varsa bedelini o bölgenin abone kullanıcıları olan kişiler ödeyecekti. Hâlbuki bu yasayla şu getiriliyor; Siz İzmir’de oturuyorsunuz İzmir’de kullandığınız elektriğin dağıtım bölgesinde yüzde ‘1’ kayıp kaçak var. Ancak bir başka bölgede de bu oran yüzde 50’lilerin üzerinde. Yani siz, yüzde 1’lik bir kayıp kaçak bölgesinde olmanıza rağmen, yüzde 51’lik bir bölgedeki haksızlığının bedelini ödemiş olacaksınız. Böyle bir yasa çıkması takdirde de 83 milyon kişi bu haksızlığı eşit ödemek zorunda kalacak” dedi.

 ‘ÖDEMEK KOŞULUYLA’

Doğu ve güney doğuda insanların ahırlarında demir somyayı elektriğe bağlayıp hayvanların bulunduğu yerleri ısıttıklarını belirten Uçan, “İnsanlar tabi ki hayvanlarını ısıtabilirler. Ancak bedelini ödemek koşuluyla. Ama onun bedelini İzmir’de biz ödememeliyiz. Bu büyük bir haksızlık. Bu haksızlığı EPDK bu güne kadar önlemeliydi. Fakat önleyemediği için bu güne kadar haksızlıklar giderilememiş ve artmıştır. Ve bugün yıl sonuna kısa bir süre kala bir meclise teklif geliyor. Bu teklife göre konunun 5 yıl daha yani 2025 yılına kadar uzatılması isteniyor. Yetmiyor sonrasında da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir 5 yıl daha yani bizim 10 yıllık yaşamımıza ipotek konmaya çalışılıyor. Dolayısıyla böyle bir haksızlığı tüketiciler olarak hak ve hukuk uygulanmak istenirse her bölge kendi bazında değerlendirilerek kullanmış olduğu kayıp kaçağı o bölge insanı veya o kullanan bölgeler karşılamalı. Kayıp kaçak oranını düşük olduğu yerlerde bu insanlara bu faturalar yüklenmemeli” diye konuştu. İbrahim Şengül / Özel Haber