İzmirli Afro-Türkler, Dana Bayramı, Ritim Grubu gösterisi gibi dikkati çeken etkinlikler sonrası yurt içinden ve ABD'den, Afrika kökenlileri konu alan araştırmalara konu edildi. Afrikalı atalarından miras siyahi rengi, tenlerinde, yıllardır tek vatan bildikleri Türkiye sevgisini de yüreklerinde taşıyan Afro-Türkler, kültürlerini yaşatmak için kurdukları yardımlaşma ve dayanışma derneğinde farkındalık çalışmalarına imza atıyor. Doğaya sevginin ifadesi olarak kutlanan Dana Bayramı ve Afrika topraklarının ritmini yaşatan müzik grubu ile dünyanın farklı bölgelerindeki insanların ilgisini çeken İzmirli Afro-Türkler, son dönemde ABD'deki ünlü Kentucky Üniversitesi ile çalışmaya başladı. Üniversitenin tarih bölümünde görev yapan ve Afrika kökenlilere ilişkin uluslararası araştırmaları bulunan Afro-Amerikalı Doçent Nikki Brown, İzmir'de yaşayan siyahilerle sözlü tarih çalışması yapıyor, onların belgeselini çekiyor. Brown, araştırmalarıyla Türkiye'de yaşayan Afro-Türklerin öyküsünü dünyaya duyuruyor.

- Afro-Türkler ilgiden memnun

Afro-Türkler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şakir Doğuluer, AA muhabirine, Anadolu'da yaşayan Afrika kökenlileri tanıtmak, geleneklerini sürdürmek için bir araya geldiklerini söyledi. Anadolu'da yaşayan siyahilerin toplumda yadırganmadığını, ten rengi nedeniyle sıkıntı yaşamadığını aktaran Doğuluer, "içine kapalı" yaşamak yerine sosyalleşmeyi, kendilerini tanıtmayı tercih ettiklerini vurguladı. Doğuluer, etkinliklerle Afro-Türklerin adını duyurdukça ten rengi nedeniyle daha çok dikkat çektiklerine değinerek, dünyanın her yerinden kökenlerine ilişkin görüşme talebi aldıklarını belirtti. Kentucky Üniversitesi tarihçilerinden Afrika kökenli Amerikalı Nikki Brown ile 2018 yılında sözlü tarih konusunda çalışmaya başladıklarını ve kısa bir belgesel çekildiğini ifade eden Doğuluer, "Bugüne kadar kökenlerimize ilişkin çok araştırma yapılmadı. Bizlerle görüşmek için Türkiye'ye gelen Nikki Brown gibi tarihçilerin yaptığı çalışmalarla biz de bilgi sahibi oluyoruz. Atalarımızın Osmanlı tarihinde önemli bir yeri olduğunu anlıyoruz. Tarihsel çalışmaların yurt dışı tanıtımımıza da faydası oluyor." dedi. Doğuluer, Afro-Türklerin sayısını tam olarak bilemediklerini, evlilik yoluyla sayılarının arttığını ancak siyahi olmayanlarla yapılan evlilikler nedeniyle renklerinin açılmaya başladığını kaydetti. İzmir'de başlayıp 15 ilde gerçekleştirilecek sözlü tarih ve belgesel çalışmaları sayesinde Afro-Türk nüfusuna ilişkin bilgilere ulaşmayı amaçladıklarını söyleyen Doğuluer, koronavirüs salgını nedeniyle projeye ara verdiklerini, Amerikalı tarihçinin de ülkesine dönmek zorunda kaldığını dile getirdi.

- Jamaika'dan da talep var

Derneğin Başkan Yardımcısı Beyhan Türkkollu ise ABD'nin Ankara Büyükelçiliği ile ortak projeler yaptıklarını, bu sayede Afrika kökenlilerle ilgili araştırma yapan bilim insanlarıyla iletişim kurduklarını ifade etti. Sözlü tarih çalışmasını genişletmeyi, atalarına ilişkin bilgileri çocuklarına aktarmayı hedeflediklerini dile getiren Türkkollu, "Tarihi izlere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu konuda başarılıyız. Daha önce Anadolu kökenlilerle ilgili araştırma yapan ABD'den 10 uzmanı Türkiye'de ağırlamıştık. Ege Üniversitesi ile ortak çalışmalar yapılmıştı." dedi. Türkkollu, sadece ABD'den değil, Avrupa ülkelerinden de belgesel çekmek, kendileriyle ilgili araştırma yapmak isteyenlerin olduğunu, hatta Jamaika'dan da talep aldıklarını söyleyerek, şöyle konuştu: "Amacımız Afro-Türklere ait bilgiyi ve tarihi arşivlemek, korumak, gelecek nesillere bırakmak. Yapılan ve tamamlanan belgesellerin, tarihi çalışmaların dünya çapında daha çok ilgi uyandıracağına inanıyoruz. Ayrıca bireysel olarak başvuruda bulunan yabancı doktora öğrencileriyle de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz ten rengimiz nedeniyle Türkiye'de ayrımcılığa uğramıyoruz, daha çok seviliyoruz. Umuyorum ki uluslararası kamuoyu da yapılan çalışmalarla bizleri, kültürümüzü daha iyi tanıyacak." AA