Yaklaşık her 5 dakikada 1 vatandaş kabul eden aile hekimleri aşı merkezleri kurulmadığından ötürü aralıksız çalışmaya devam ederken, kapıya dayanan yeni tehlikeye özellikle dikkat çekti. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Bugün aşı merkezleri olarak kullanılan aile sağlığı merkezleri korona virüs bulaştırma merkezlerine dönüşmüş durumda” diyerek aile hekimlerinin içinde bulundukları zorlu çalışma şartlarının düzeltilmesini ve halk sağlığı için gereken tedbirlerin alınması için çağrıda bulundu.

‘HER GÜN 600 KİŞİ…’

Aile sağlığı merkezlerinde yaşanan aşı yoğunluğunu ve sağlıkçıların bu durum karşısında artan şikayetlerini gündeme taşıyan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol şunları söyledi: “Bugün korona virüs aşılarının yapıldığı aile sağlığı merkezleri korona bulaştırma merkezlerine dönüştü. Bugüne dek alınan tüm önlemler yaşanan yoğunluk sonrasında havada kalıyor. Aile hekimleri normal şartlar altında vatandaşlara MHRS sistemi üzerinden randevu veriyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı aile hekimlerinin kullandığı bu sisteme müdahale ederek, aile hekimlerinin daha önceden ayarladığı programı değiştirerek vatandaşlara aşı randevusu vermeye başladı. Bu sebepten ötürü de 5 dakikada 1 ya da aynı anda 2 aşı randevusu verildiğini görüyoruz. Zaten vatandaş aşı vurulmak için yarım saat, hatta bir saat önceden gelip beklemeye başlıyor. Bu da ister istemez bir yoğunluğa yol açıyor. Aile hekimleri şimdi sabah 08.00 ile akşam 16.00 arasında aralıksız çalışıyor. Haliyle aile hekimlerimiz bu yoğunluğa yetişemiyor. Örnek olarak on tane aile hekiminin olduğu bir merkezde her bir hekime en az otuz aşı düşüyor. Aşı olmaya gelen vatandaşlar da yaşlı olduğundan en az bir refakatçiyle geliyor ve bu da günde en az 600 kişinin aile sağlığı merkezine girip çıkması demek. Aşı vurulanların sonrasında da yarım saat bekleme süreleri yani gözlem altında tutulma zamanları var. Bu inanılmaz bir kalabalık. 30 dakika süre içerisinde en az altı hasta sağlık ocağında bekliyor. On aile hekimi varsa merkezde aynı anda 60 hasta bekleme yapıyor. Havalar soğuk, kimse dışarıda bekleyemiyor. Bu yoğunluktan ötürü covid-19 bulaştırma riski de artıyor. Aile sağlığı merkezlerine baktığınızda genel olarak apartmanların zemin katlarındaki daireler. Bu merkezlerin bekleme alanları kısıtlı, dar. Bu covid-19 aşıları haricinde hekimlerimiz bebek aşıları, okul aşıları, gebe izlemleri, bebek ve yeni doğan çocuk takipleri, sporcu raporları, ehliyet raporları, askerlik raporları, işe giriş belgeleri gibi pek çok iş yükünü aynı anca çekiyor. Normal hasta olan vatandaşlar da tedaviye geliyor. Bunlar devam ederken bir de korona aşıları geldi.”

‘VERİMLİ KULLANILAMIYOR’

Başkan Doğruyol yoğunluğa karşı çözüm önerilerini ise şöyle ifade etti: “Diğer kamu kurumlarının hepsi esnek çalışma modeline geçti. Şimdi evden çalışan var, esnek çalışan var. Diğer memurlar 10.00’da mesaiye başlıyor, 16.00’da mesaiyi bitiriyor. Söylenecek bir şey kalmadı. Aşı merkezleri de kurulmayacak. Bugün Almanya'da aşı merkezleri oluşturdu ve sağlıkçılar gönüllü olarak çalışıyorlar. Bunun yanında saatlik 80 Euro ücret alıyorlar. Türkiye'de de bu aşı merkezleri kurulabilirdi. Aile sağlığı merkezlerinin personelleri gönüllülük esasına göre çalışabilirdi. Aile hekimlerine herhangi bir ek ödeme yapılmazken bu iş yükü doğru bir şey değil. Hastaneler ve ilçe sağlık müdürlükleri bu işin içine daha aktif biçimde dahil edilebilirdi. Hastaneler aşılama anlamında verimli kullanılamıyor. Aşı merkezleri kurulsaydı süreç daha sağlıklı işlerdi. Okullar şu anda kapalı, buralar aşı merkezleri yapılabilirdi. En kötü ihtimalle okul aşıları ve öğretmenlerin aşıları yine yoğunluğu azaltmak amacıyla okullarda yapılabilirdi. Gelen en büyük şikayetlerden bir tanesi de vatandaşların 182'ye ulaşamadıklarıyla ilgili. Demek ki, sistem bu yoğunluğu kaldıramıyor. Aile sağlığı merkezlerinin önemli bir bölümünde personel eksikliği var. Bugün merkezlerinin yaklaşık yüzde 15'i tek başına, yanlarında hemşire olmadan çalışıyor. Yeni personel alımı da yapılmıyor.” Erman Şentürk / Özel Haber