İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) şubat ayı ikinci olağan meclis toplantısı, Başkan Vekili Mustafa Özuslu’nun yönetiminde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) gerçekleşti. Toplantı öncesinde CHP’li meclis üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız, Türkiye’de yaşayan göçmenlerin yaşam koşulları ve problemlerini içeren bir sunum yaptı. Toplantıda, İzmir’in yatırımlar üzerinden cezalandırıldığı söylemleri ve kentte yaşanan mezarlık problemleri tartışmalara neden oldu. Torbalı’da yapılması planlanan imar değişikliği de AK Parti kanadından eleştirilere neden oldu. AK Partili Hızal, “CHP’li belediyelere özel planlar yapılıyor” iddiasında bulundu.

MEZARLIK TARTIŞMASI

MHP Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin’in Gaziemir’deki mezarlık sorununa ilişkin önceki toplantıda gündeme verdiği soru önergesine CHP kanadından yanıt geldi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP’li meclis üyesi İzel Zenginobuz Derinsu, “Bu konuyu ilçe meclislerinde de defalarca gündeme getirdik. Sürece bakacak olursak; İzmir’in mezarlık problemi sadece Gaziemir’den ibaret değil fakat bunu biz Gaziemir’de iliklerimize kadar hissediyoruz. 50 kilometre ve çaptaki ilçelerde mezarlık işleri Büyükşehir’e devredildi. Doğal olarak Büyükşehirler’in ekonomik kaynakları ve göçlerin yoğun olması ve artan ölüm oranları nedeniyle bugün yaşadığımız mezarlık problemini ortaya çıkarıyor. Kurum görüşleri alındı, İl Hıfsızsıhha’dan çeşitli alanlar için tahsis talep edildi. Buca’da Kırıklar’dan 2017 yılında talep edildi, sonuçlanmadı. Bayraklı Doğançay’da bulunan alan için halen tahsis bekliyoruz. Güzelbahçe, Urla ve Gaziemir Sarnıç bölgesinde bulunan ormanlık alan için de maalesef ki hala tahsis beklenmektedir. 2016 yılının 15 Kasım’ında ilçemiz için resmi yazı yazılmış ve şifahi görüşmeler başlamış. 2016 yılında başlayan bu süreç sonrası, 6 Temmuz 2021 yılında gelen yazı ile ağaçlandırılacak alan olarak kullanılacağı belirtilerek uygun görülmediği söylenmiş. Daha önce de Aliağa’da 102 hektarlık bir alanın ağaçlandırma yapılacağı gerekçesiyle tahsisi gerçekleşmemişti. Daha sonra Aliağa’da bu 102 hektar alan önce bir firmaya tahsis ediliyor ve 2022 yılının ocak ayında 102 hektarlık alan ağaçlandırılacak alandan çıkarılarak sanayi bölgesi olarak kullanımının önü açılıyor. Bu çifte standart nedir? En acılı günlerimizde onca kilometre yol gidiyoruz. Bu çifte standardı kabul etmiyoruz. İzmirli’nin mezar problemi çözülene kadar her türlü eylemi yapmaya hazırım. Mücadelemiz sonuç verene kadar her mecliste bunu konuşacağım” ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili söz alan AK Partili Meclis üyesi Sema Yeşilçimen de, “Selçuk’ta mezarlıklarımız bitmek üzere. Bir gömü alanı arıyoruz. Büyükşehir buna el atmazsa çözemeyeceğiz” dedi.

‘ULUSAL GÜVENLİK’

Mezarlık eleştirilerine MHP’li meclis üyesi Hakan Şimşek’ten de yanıt geldi. Şimşek, “Siyasetçilerin ne söyleyeceğine ben karar veremem ama bazı genç arkadaşlarımız bazı şeyleri söylerken sadece kağıt üzerine değil işin mevzuatını bilmeleri gerekir. Bazı şeyler ulusal güvenliği ilgilendiren konulardır, konuşulmamalıdır” dedi.

‘KAÇ ADET TREN SETİ?’

Konuşmalarına Buca Metrosu üzerinden açıklamalar yaparak devam eden MHP’li Şimşek, “Buca Metrosu’nun temel atma töreni yapıldı. CHP sözcüsü arkadaşımız o projenin 765 milyon Euro’luk bir proje olduğunu ifade etti. Bu hesaptan gidersek Buca Metrosu’nun 3 milyar 750 milyona bağlandığını duyurdu. Daha düşük de teklifler vardı ama bu rakama bu iş bitmiş oldu. Kura böldüğümüzde 250 milyon Euro gibi bir rakam karşımıza çıkıyor. Nilay Hanım’a bu çelişkiyi sorduğumda 765 milyon Euro olarak ifade etti. Aradaki 550 milyon kısmın tren setlerinin alımı için olduğunu ifade etti. 550 milyon Euro’ya kaç adet tren seti alacaksınız? Yapılan 3 milyar 950 milyon liralık bu metro ihalesi ray yapımı, elektrik ve sinyalizasyon olsa gerek. Geri kalan 550 milyon tren alımı için ise bizim bunlarla ilgili söyleyeceklerimiz var. İzmirliler de bilgilensin” diye konuştu.

‘YALANA YALAN DENİR’

Toplantıda söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal da, Büyükşehir’i hizmetler üzerinden eleştirdi. “İzmir cezalandırılıyor” söylemlerini eleştiren Hızal, “Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ifadesiyle sözlerime başlamak istiyorum: Yalana ‘yalan’ denir. Mensubu olduğumuz siyasi partinin anlayışını, hak ve hukukunu elbette ki ortaya koyacağız ama siyaseti samimi, ilkeli ve doğru bilgiler üzerinden yapmak lazım. İzmir’de çok uzun yıllardır, ki iktidar sizsiniz, kenti yönetenlerin bir rahatsızlığı vardı. Neydi, ‘İzmir cezalandırılıyor. Biz bir şeyler yapmak istiyoruz ama hükümet izin vermiyor’ sözleri… Bir süre bu söylem rafa kaldırıldı. Biz de, ‘Acaba bu konu ortadan kalktı ve ortak aklı hayata geçirecekler mi?’ dedik. Ancak geldiğiniz süreçte şunu gördünüz, artık sürecin sonuna yaklaşıyorsunuz. Merdivenler aşağıya inmeye, zaman sizin aleyhinize işlemeye başladı. Onlarca yüzlerce vaatte bulundunuz ama herhangi birini gerçekleştiremediniz. Baktınız, İBB uzun zamandır personel maaşlarını bile ödeyemedi. O zaman bu söylem raftan çıkarıldı” dedi.

‘1 METRE KARAYOLU VAR MI?’

“İzmirliler’i yanıltıyorsunuz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Hızal, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Başkan çıkıp “Merkezi hükümetin İzmir’de yapılmış 1 metre metro tüneli yok” diyor. Ben de şunu soruyorum; İBB’nin İzmir’de yapmış olduğu 1 metre karayolu var mı? Ulaştırma Bakanlığı sizin bütün itirazlarınıza ve engellemenize rağmen Konak Tünelleri’ni yaptı ve size devretti. Siz orada henüz akıllı elektronik sistemi bile hayata geçiremediniz. O zaman biz şunu söylemeyi kendimizde hak görür, yalana yalan deriz. Siz yanlış bilgileri sırf algı ve kendi PR’ınızı oluşturmak adına bu şehirdekilere haksızlık yaparsanız o zaman ben derim ki siz yalan söylüyorsunuz. O da bizim en doğal hakkımızdır. Size tavsiyem bilgiye dayalı konuşulması. Birtakım magazinsel söylemler üzerinden siyaset yapmak doğru değil. Bir yandan çıkıp sosyal belediyecilikten bahsedeceksiniz, bir taraftan çıkıp İzmir’den alınan vergiler diyorsunuz. İzmir’den alınan vergiler yine İzmir’e geliyor. İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir’in projesi. 20 yıldır sizin tarafınızdan yönetilen İzmir’e yılda 1 milyon turist geliyor. Bunun sorumlusu sizsiniz. Bu yollar kente turist gelsin diye yapılıyor.”

‘KEŞKE İZMİR GİBİ OLSA…’

CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “İhale bedeli KDV dahil 456 milyon 658 bin 637 Euro, bunun dışında trenlerin de bir alım bedeli var; 312 milyon Euro… Dolayısıyla, 768 milyon 658 bin 637 Euro Buca Metrosu’nun toplam maliyeti… Dört yıl boyunca hiçbir şey ödemeyeceğiz, buradaki en büyük başarı uluslararası finansman sağlanmasıdır. Dört yılın sonunda da ilk ihaleye konu olan inşaatın tamamlanmasını umut ediyoruz. İzmir tarihinin en büyük yatırımıdır. Bugün dövize, inşaat malzemelerine gelen farkları göz önüne bulundurduğumuzda bugünün ekonomik koşullarında Türkiye için örnek bir yatırımdır. Keşke Türkiye, İzmir gibi olsa…” dedi.

ÖZÇINAR GÖNDERMESİ

Hüsnü Boztepe’nin Özuslu’ya yönelik ‘Meclis toplantılarına gelmeme’ eleştirisine de yanıt veren Kökkılınç, “Meclis’in salt çoğunluğu isterse, bir belediye meclis üyesinin devamsızlık sebebiyle meclis üyeliğinin düşmesine karar verebilir. Biz üçüncü yılımızı tamamlıyoruz, ben Kiraz Belediye Başkanımızı sadece ilk yıl bütçe görüşmelerinde Meclis’te gördüm, onun dışında görmedim. Söylemleriniz ve eylemlerinizin bir olması lazım. CHP’li belediye başkanlarımız, İBB Başkanımız ve belediye meclis üyelerimizde, Kiraz Belediye Başkanımız gibi devamsızlığı olan hiçbir üyemiz yoktur, bu da tutanaklarda mevcuttur” dedi.

‘YALAN SÖYLEMİYOR’

İzmir’in 2021 yılında devlete 133 milyar vergi kazandırdı ama geriye 3 buçuk milyarlık yatırım aldığını da hatırlatan CHP Grup Sözcüsü, “Bunlar resmi kayıtlardan elde edilen veriler. Tabii ki Türkiye’ye kazandırdığımız vergiler ihtiyacı olan başka illerde de kullanılacaktır ama Trabzon’a yüzde 83, Konya’ya yüzde 40 civarında verilirse insaf demek lazım. İzmir’e gelen yatırım oranı yüzde 2.60’dır. Bu da İzmir’in cezalandırıldığına en güzel örnektir. Merkezi idareden alınan paylar da zaten kanunen verilmesi gereken paylardır. Burada bir takdir hakkı yoktur ama yatırımlarda takdir hakkı vardır. Ben meclis üyemizin, başkanımızı yalancılıkla itham etmesinden çok büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu ifade etmek isterim. ‘Yalancı’ demek hakaret etmektir, kişilik haklarını ihlal etmektir. İzmir, merkezi hükümet tarafından engellenmektedir. Başkanımız yalan söylemiyor. Elektrik Fabrikası’nı satın almamız engelleniyor, depremzedelerin mağduriyetini giderecek kredi onayı aylardır bekliyor, İzmirlinin ekonomik koşullarda günübirlik tatil yapmasına engel olunuyor, kentsel dönüşüm mağduriyetini giderecek teklife yanıt verilmiyor, iskele için izin başvurusuna 5 yıldır yanıt yok, 3 yıldır şantiye alanı tahsis edilmiyor, Konak’ta ahşap iskele için 2 yıldır izin verilmiyor, Vapurlarımız için yanaşma yeri verilmiyor. Mezarlık yeri için 5 yıldır tahsis bekleniyor, çevre ilçelerin ulaşım sorununu çözecek projeye de vize yok, enkaz atıklarını ekonomiye kazandıracak onay gelmedi, çevre tesisine 2 yıldır onay yok, 100’üncü Yıl Anıtı’na izin verilmedi, UKOME’nin işleyişine müdahale ediliyor, ambulanslara trafikte öncelik projesi bile engele katıldı, 7 yıldır iskeleler belediyeye devredilmiyor” diye konuştu.

TORBALI İMAR TARTIŞMASI

Meclis’te Torbalı’da yer alan bir parselin “Tarımsal nitelikli alan” “Otel alanı” olarak 1/1000’lik imar planının değişikliği tartışma konusu oldu.  Konuyla ilgili söz alan Hızal, şu ifadeleri kullandı: “Burada bir imar değişikliği yapıyor. Burası bir tarım alanı. ‘Başka bir başka tarım mümkün’ diyen Sayın Soyer herhalde bu alanın nasıl bir alan olduğunu biliyordur. O kadar seri bir şekilde değişiklik yapıyorsunuz ki kafamızda soru işareti bırakıyor. Burası bir firmaya ait. Emsal artışını -mış gibi yapan İBB, sadece Bayraklı ile sınırlandıran İBB, bu alanı Turizm alanı olarak tescil edeceğiz. Nerde samimiyet, nerede ilke, yok. X bir firmanın, bir sermayenin talebini çok hızlı bir şekilde geçireceksiniz. Çevre ve şehircilik bakanlığının yaptığı Kiraz’da, Karabağlar’da yapmış olduğu projelere dava açacaksınız. Çıkıp, Bergama’daki millet bahçesine itiraz etmek bu alanı geçirmek siyaseten ilkesizliktir. O firma yerine sarı çizmeli Mehmet Amca’nın, Ayşe Teyze’nin yeri olsaydı, bu belediyeye yıllarca gelseydi, (haklı olduğu halde) hakkını arasaydı, süründürürdünüz. Yangından mal kaçırırcasına planları geçiriyorsunuz. Buradan bütün İzmirlilere şikayet ediyorum. İzmir’in çok daha önemli sorunları var. İzmir’in deprem anıtı yapmaktan çok daha önemli meseleleri var. Kentsel dönüşümü nasıl yaptığını da konuşacağız. İzmir’in temel sorunlarını çözmeyen, plansız bırakarak kişiye kuruma, özel ve hatta kendi CHP’li belediyelerini ayırarak, belediyelere özel planlar yapıyor.”

‘ATIP TUTMAK KOLAY’

Hiçbir ilçeye ayrımcılık yapmadıklarını söyleyen İmar Komisyonu Başkanı CHP’li İrfan Önal, “Depremden sonra hasarlı binaların çoğu Bayraklı sınırındaydı. Bayraklı ile ilgili acil bir çözüm önerisi geldi, bütün grupların dört ay çalışması sonucu K alanları oluşturuldu. Biz dört ay birçok noktada arkadaşlarımızı bekledik, çıkıp da bunu söylemedik. Oy birliği ile karar geçti. Bu oradaki vatandaşlarımıza yer yer yüzde 50’ye varan emsal artışları gösteriyordu. İnşaat maliyetleri artarken biz bir nebze de olsa dönüşüp emsal artışı yaptık. Emsal artırdığımız yerde, bana göre utanmanız gerek konu inşaat maliyetlerinin üç katına çıkması. 2022 için görünen daha inşaat artışları var. Bu yönetemediğinizin sonucu. Oradan atıp tutmak kolay” dedi.

‘TEMAS ETTİĞİNİZ KİŞİLERE…’

“Yedi ay önce oy çokluğu ile geçen konuya AK Parti’nin bir itirazı olmayan onaylı bir plan var” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Önal, “Bu plan 1000’lik önerisi ile gündemimize geldi. Mevzuata uygun bir yasal düzenleme geldi, tanımayacak mısınız? Somut yürütme durumlarında tanımak zorundayız. Kalkıp ‘Ben oynamıyorum’ demek sizin gibi popülist hareketler yapanlara uygun. Herkesi kendiniz gibi görünüyorsunuz, biz kişiye göre hareket etmiyoruz. Yan yana olan iki parselden inşaat alanlarının değiştirilmesinden bahsediyoruz. Vatandaş mevcut üzüm bağlarını bozup çorak yerlere otel alanını taşımak istiyor. Bu değişikliğin ucu sizin temas ettiğiniz kişilere herhalde dokunmadığından itiraz ediyorsunuz” açıklamalarında bulundu. Bunun üzerine AK Parti grubundan tepki geldi. Kişiye özel uygulama yapmadıklarının altını çizen Önal, “Bununla ilgili bir ithamda bulunuyorsanız kendiniz bilirsiniz. Mevzuat ile ilgili arkadaşların teknik olarak itiraz edebilecekleri bir nokta olmamasına rağmen 5000’lik üzerinden itiraz ediyorlar. Bunlar askıdayken itiraz etseydiniz. Bayraklı üzerinden siyaset yapılıyor. Sapla samanı birbiriyle karıştırmayın. Bayraklı üzerinden siyaset yapılmasını etik bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.

‘TUTANAKLARDAN ÇIKSIN!’

Hızal, “Kişiye özel plan yapılıyor iddiamız söylemimiz birilerini zan altında bırakmak için yapılmış bir şey değil. Ben burada ilkeler üzerinden belediyenin yönetilmediğini yönetilmeyeceğini ifade ediyorum. Bizimle biri temasa geçmiyor ama herhalde kendisiyle birileri sürekli temasa geçiyor. Ya kürsüye çıkıp AKP ve MHP’den özür dileyecek ya da o ifade tutanaklardan çıkılacak. Aksi halde her oturumda bu söylemi sürekli yönelteceğim. Hiçbir AK Partili ve MHP’li üyelerimizin zan altında bırakılmasına izin vermem” dedi. Son olarak, CHP’li Kökkılınç, “Hiç kimsenin bu mecliste kimseyi itham etmesini doğru bulmuyoruz. Bu tartışma karşılıklı olarak devam ederse karşılıklı olarak kişilik hakkı ihlali doğabilir. Yargı yolu açıktır. Tutanaklar konusunda da itiraz edilir, değerlendirilir. Kifayeti müzakere olmuştur diyelim” diye konuştu. Önerge, muhalefet şerhine karşı oy çokluğu ile kabul edildi. YAĞMUR DAŞTAN