AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Yeni, sivil, demokratik anayasa sürecine destek veren, millete olan borcunu öder. Bu destekten kendini uzak tutan, vesayetçi, darbeci anayasa özlemi içinde olanlar, milletimizin bu talep ve beklentisinin altında kalır, ezilir." dedi. Özkan, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbelerle, bürokratik oligarşik vesayet anlayışıyla mücadele ede ede bugünlere geldiğini söyleyen Özkan, Erdoğan'ın her zaman milletten güç alarak anayasal ve yasal reformlar gerçekleştirdiğini, bu vesayeti ortadan kaldırma mücadelesinde liderlik ortaya koyduğunu dile getirdi. Milletin, Erdoğan'ın, bu reformist anlayışla Türkiye'yi yeniden yapılandırma, devletin bütün kurum ve kuruluşlarını demokratik denetime açma mücadelesinde yaptığı bütün anayasal ve yasal reformlara destek verdiğini belirten Özkan, AK Parti'nin, 18 yıllık hükümetleri döneminde, sürekli sivil, demokratik, çoğulcu bir anlayışla milletin en geniş katılımı ve müzakere süreciyle hazırlanacak yeni anayasanın arzusu içinde olduğunu ifade etti. Bugüne kadar tek parti dönemi uygulamaları, 1960 ve 1980 darbesi sonrası hazırlanan vesayetçi darbe kültürü ve ruhuyla bezenen bu anayasal rejimin demokratikleşmesi noktasında birçok reform yapıldığını hatırlatan Özkan, "20'nin üzerinde anayasal reform gerçekleştirmek suretiyle belki 100'e yakın maddesinde değişiklik oldu. Ancak milletimizin ihtiyacı olan ve bizi Cumhuriyetimizin 100. yılına taşıyacak olan anayasa, darbe kültürüyle, vesayetçi bir anlayışla dizayn edilmiş yani yamalı bohçaya dönmüş, sürekli tadil edilmek suretiyle bugünlere gelmiş anayasa olmamalı." diye konuştu. Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu demokratik, sivil, çoğulcu ve özgürlükçü yeni anayasa inisiyatifinin, milletten büyük bir teveccüh gördüğüne işaret eden Özkan, "Milletimizin teveccühüyle başlatılacak bu süreç, önce Bilim Kurulu, akabinde Cumhur İttifakı'nın hukukçu kurmaylarının çalışması, daha sonra bu tartışmayı sivil toplum kuruluşlarına, milletimizin bütün kesimlerine bu tartışmayı açmak suretiyle inşallah sivil, demokratik anayasamızı hayata geçireceğiz." ifadelerini kullandı. Yeni anayasanın önemine dikkati çeken Özkan, şöyle devam etti: "83 milyonun üzerinde ittifakla mutabakata vardığı hususlar zaten tartışmalı konular değil. Ancak yeni anayasanın, milletin her bir ferdinin kalbinde, sinesinde karşılık bulabilmesi için çatışmalı, tartışmalı konuları tek tek müzakere ederek inşallah en geniş mutabakatı hayata geçireceğimize inanıyoruz. AK Parti'nin dünden bugüne Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki kararlı, samimi, hasbi tavrı ortadadır. Biz yeni anayasa çalışmasını, AK Parti'nin ilk hükümetinden itibaren gündeme taşıdık. Siyasi partilerin Meclis'te temsil ettikleri sayıyla bağlantılı olmaksızın, her partinin eşit şekilde temsil edildiği bir anayasa çalışma grubunu da geçmişte oluşturmuştuk. CHP'nin blokajı, obstrüktif anlayışı, bu anayasa çalışma grubunun maalesef durmasına ve kadük kalmasına neden oldu." Özkan, Cumhur İttifakı'nın karşısındaki anlayışın, anayasa yaklaşımının ne olduğunun birkaç ay önce görüldüğünü anımsatarak "Gittiler, kapalı kapılar arkasında bir anayasa çalışması içine girdiler. Gizledikleri bu anayasa, kendi içlerinde bile büyük tartışmalara neden oldu." dedi. "Yeni anayasa konusunda hesabi tavır içinde olanın, CHP ve avanesi, hasbi, samimi, yerli, milli, sivil, demokratik, özgürlükçü anayasa özlemi içinde olanın ise AK Parti ve MHP olduğunu" belirten Özkan, "İnşallah bu anayasa anlayışını, Meclis'teki bütün siyasi parti gruplarının olabildiğince en geniş desteğiyle yine milletimizin en büyük katılımı, teveccühü ve desteğiyle Cumhuriyetimizin 100. yılının en büyük başarısı olarak hayata geçireceğiz." diye konuştu.

- "Yeni anayasa baştan bir taslağın ortaya koyulmamasını gerektirir"

"Yeni anayasa taslağı hangi aşamada? Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulması gündemde mi?" sorusu üzerine Özkan, "Yeni anayasa her şeyden önce baştan bir taslağın ortaya koyulmamasını gerektirir. Çünkü bir taslak ortaya koyduğunuz zaman anayasa tartışmasının, çalışmasının önünü maalesef baştan tıkamış olursunuz. Bu, bir inisiyatiftir." dedi. Özkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, özellikle 2020'nin sonunda hukuk reformu müjdesi ile geçen hafta bir müjde olarak milletin dikkatine sunduğu yeni anayasa özleminin, bir inisiyatifin başlangıcı olduğunu belirtti. Erdoğan'ın başlattığı yeni, sivil, özgürlükçü, demokratik anayasa özlemi ve inisiyatifinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da hüsnükabul, teveccüh ve büyük bir destekle karşılık bulduğunu söyleyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte bundan sonra Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu bu inisiyatife öncelikle Meclis çatısı altında ve milletimizin en geniş mutabakatla destek sağlayacağı süreci başlatmak gerekiyor. Bu anlamda yapılması gereken öncelikle bir inisiyatif veya arkasından mutabakat arayışı, devamla bilim kurulunun yapacağı çalışmalar ve bu çalışmaların akabinde milletimizin dikkatine sunulmak suretiyle en geniş siyasi ve sosyal mutabakatın sağlanması. Yeni, sivil, demokratik anayasa sürecine destek veren, millete olan borcunu öder. Bu destekten kendini uzak tutan, vesayetçi, darbeci anayasa özlemi içinde olanlar, milletimizin bu talep ve beklentisinin altında kalır, ezilir. Siyasi hesabını da 2023 seçimlerinde millete verir."

- "Yeni Anayasa Bilim Kurulu"

"Yeni Anayasa Bilim Kurulu mu oluşturulacak?" sorusu üzerine Özkan, yeni anayasa konusunda çalışacak Bilim Kurulu'nun, anayasa hukukçuları ile toplum bilimciler, sosyologlar, siyaset bilimciler ve Türkiye'nin yakın siyasi tarihine tanıklık eden bilim adamlarından oluşacağını bildirdi. Bu kurulun, anayasayı bir sistematik, organik bütünlük içinde bir araya getirecek metni, taslağı ortaya çıkaracağını paylaşan Özkan, şöyle konuştu: "Bu bir taslak metin. Bu bilimsel metin aslında anayasanın ne olması gerektiği konusunda doğrudan karar verici bir merci değil çünkü bu kararı verecek siyaset kurumudur. Milli iradenin, milletin ta kendisidir. Bunun için bu taslak metin ortaya çıktıktan sonra tabii ki AK Parti ve MHP, Cumhur İttifakı olarak bunu ülkemizde toplumun tüm kesimlerinin müzakere sürecine açacağız. Bu müzakere süreciyle beraber inşallah siyasi anlamda milletimizin sinesinde, kalbinde, vicdanında karşılık bulacak olan bu sivil, demokratik anayasa olabildiğince en geniş çevrelerin görüş, fikir ve düşüncelerini almakla olgunlaşacaktır. Bilim Kurulu süreci, bugüne kadar dünyada hazırlanan bütün anayasa süreçlerinin siyasi inisiyatif ortaya çıktıktan sonra ikinci aşamasıdır. Şu anda siyasi inisiyatif ortaya çıktı. Cumhur İttifakı olarak parlamentoda çoğunluğu elinde tutan ittifak, bu iradesini ortaya koydu. Bu irade milletten büyük teveccüh gördü. Bu teveccüh çerçevesinde Bilim Kurulu inşallah çalışmasını hazırlayarak bir sonraki aşamada Edirne'den Kars'a, Samsun'dan Antalya'ya Türkiye'nin tüm toplum kesimleri yatay ve dikey olarak görüşlerini sunacak. İnşallah olgunlaşacak bu anayasa da Cumhuriyetin 100. yılında milletimize en büyük armağan olacaktır."

- "60 artı iki yıl olarak bakmak lazım"

"Yeni anayasanın görüşe açılması konusunda ne kadarlık süre öngörüyorsunuz?" sorusuna Özkan, bu konuda bir süre öngörmenin doğru olmayacağı karşılığını verdi. Güney Afrika'nın, Apartheid döneminden çıkarken 30 yılı aşkın bir süre müzakere yaptığını hatırlatan Özkan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bazı ülkeler tartışmasını sahada uzun yıllar müzakereyle, belli bir tartışma süreci içinde tüketti ancak anayasa sürecini hızlı yaptı. Bu anlamda özellikle biz hem 1940'ların tek parti dönemi uygulamalarını hem 1960 döneminin o darbe kültürüyle bezenmiş vesayet ruhuyla güçlendirilen 1961 Anayasası'nın müzakere ve tartışma süreçlerini, özellikle 1980 darbesinden sonra 1982 Anayasası'nın adeta milli iradeye etkinlik alanı sağlamayan, o vesayetçi niteliğini uzun süreden beri tartıştık. Her yönüyle müzakere ettik. İnanın aslında uzun, sancılı ve ağrılı geçen bu süreç bize nasıl bir anayasa olması gerektiği konusunda olabildiğince geniş bir toplumsal mutabakat metnine yaklaştırdı. 1960 darbesinden sonra özellikle bizim yaptığımız 60 yıllık tartışma sürecini, anayasa yapım sürecinin parçası olarak görüyoruz. Çünkü 60 yıl boyunca nasıl anayasa yapılmaz, nasıl demokratik anayasa yapılmalı, nasıl vesayetçi, darbeci anayasalar olur? Bunları tüm yönleriyle gördük. Özellikle son 20 yıllık süre zarfında yaptığımız reformlar da oradan çıkardığımız derslerle hayata geçirildi. Türkiye'nin, 60 yıldan beri tartıştığı anayasa sürecini, inşallah bundan sonra çok daha kolay, uzlaşmacı, geniş katılımlı, demokratik bir anlayışla hayata geçireceğine inanıyoruz. Bundan sonraki süreç bir-iki yıl bile olsa aslında 60 artı iki yıl olarak bakmak lazım." CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin "İktidarı inandırıcı bulmuyorum." sözü hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Özkan, AK Parti'nin, anayasa reformunu reformist kimliğiyle sürekli gündeme getirdiğini hatırlattı. Özkan, "Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu yeni anayasa inisiyatifinin hasbi olduğunu" dile getirerek şunları kaydetti: "Geçmişte siyasi partilerin Meclis'teki dağılımı, milletvekili sayısı ne olursa olsun, 'Gelin, eşit temsil anlayışına göre bir anayasa çalışma grubu oluşturalım ve böylece bir anayasa yapalım.' dediğimiz zaman herkes üç maymunu oynadı. Maalesef fedakarlıkta bulunmamıza rağmen yeni anayasa süreci baltalandı. CHP'nin engelleyici, sürekli yeni anayasanın önünü tıkayıcı, vesayetten güç alan anlayışını ve özellikle milletten kaçırmak suretiyle yeni anayasa arayışını kabul etmediğimizi, bunun hasbi olmadığını, hesabi olduğunu söylüyoruz. Hesabi olan CHP'dir. Hasbi ve samimi olan AK Parti, MHP yani Cumhur İttifakı'dır." AA