<div class="clearfix"><a href="https://www.egetelgraf.com/?s=mahmut+atila+kaya"><strong>Atilla Kaya</strong></a>, yaptığı yazılı açıklamada, HDP'ye yakın olan ve KHK ile ihraç edilen üç akademisyenin İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi olan Grand Plaza AŞ'de yönetim kurulu üyesi yapıldığını, bunun Tunç Soyer'in HDP'ye verdiği açık çekin bir sonucu olduğunu savundu.</div> <div id="icerikDiv_42828860" class="iliskiIcerik ltr"> <a href="https://www.egetelgraf.com/?s=tun%C3%A7+soyer"><strong>Tunç Soyer</strong></a>'in aday gösterilmesinde ve seçilmesinde HDP'lilerin büyük katkılarının olduğunu ileri süren Kaya, "Tunç Soyer, HDP'nin yanında olduğunu, gücüne güç katmak için çalıştığını her fırsatta gösterdi. Belediye bünyesinde yaptığı çeşitli atamalarla da bu sözünü perçinledi." ifadelerini kullandı. Kaya, Doğu ve Güneydoğu'da 2015 yılında başlayan olaylarda PKK'nın dağdaki terörü şehirlere taşıdığına, çukurlar kazarak, barikatlar kurarak güvenlik güçlerine saldırdığına işaret ederek hain saldırılar sonucu 793 kişinin şehit olduğunu hatırlattı. O dönemde bir grup akademisyenin "barış bildirisi" adı altında bir metinle güvenlik güçlerinin şehirlere girmesine karşı çıktığını, PKK'ya örtülü destek verdiklerini savunan Kaya, şunları kaydetti: "Melek Göregenli, Nilgün Toker Kılınç ve Ayşen Uysal isimli akademisyenler, sözde barış bildirgesine imza atan bin 128 kişinin arasındaydı. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından KHK ile görev yaptıkları üniversitelerden ihraç edildiler. 2014'te HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'a oy vereceklerini açıklayan bu üç akademisyenin kararını, HDP resmi internet sitesinde kamuoyuna duyurmuştu. Bu isimlerin, HDP için sıradan isimler olmadığını buradan rahatlıkla anlayabiliyoruz. Kişisel sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar da sıkı birer HDP'li olduklarını gösteriyor. KHK ile ihraç edilen HDP'li üç isim, Tunç Soyer tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesinin şirketi olan Grand Plaza AŞ'de yönetim kurulu üyesi yapıldı." Kaya, atamaların 23 Mart'ta yani pandemi sürecinde gerçekleştirildiğini, "İzmir Büyükşehir Belediyesinin HDP'nin arka bahçesi haline getirilmesi için çaba gösterildiğini" de öne sürdü. (AA) </div>