Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in İzmir’de teşkilat buluşması gerçekleştirdi. Swissotel’de gerçekleşen toplantı öncesinde Lider Akşener ilk olarak ilçe başkanlarıyla basına kapalı kapılar ardında bir araya geldi. Daha sonra teşkilatla buluşan Akşener, siyaset gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akşener toplantıda İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının Ümit Özlale olduğunu da ilan ederek ¨Yerel seçime yalnız girecek ve kazanacağız¨ dedi.
İYİ Parti’nin kuruluş hikayesine değinerek açıklamalarına başlayan Akşener, ¨Bizim hikayemizi yeniden hatırlamamız lazım. Nasıl bir cenderenin içinden, işkenceden, zorluklardan, hangi iftira ve hakaretlerden geçtiğimizi, dayandığımızı, irade koyduğumuzu yıkılıp yamulmadığımızı yeni baştan hatırlamalıyız. İYİ Parti’nin hikayesini hepimize yeniden hatırlatmak gerektiğini fark ettim. Bunu hiç unutmamamız gerektiğine inandığım için Anadolu’da yeniden gezmeye başladığım ilkini Edirne’ye ikincisini İzmir’e yaptığım bu toplantıların iki bölümü var. Birincisi teşkilatlarla bir araya geldiğimiz diğeri ise kamuoyuna da konuştuğumuz bir başka bir süreç. Burada bir güzellik de var Ümit Özlale kardeşimin İzBB başkan adaylığını ve inşallah başkanlığını ilan edecek olmamız¨ diye konuştu.
¨O ANLAYIŞA ‘HAYIR’ DEMEK İÇİN İZMİR’DEN BAŞLADIM¨
İkinci durak olarak neden İzmir’i seçtiğini aktaran Akşener, ¨Ben bugün ikinci kere neden buradayım, elbette Ümit için ama bir hafta sonra da olabilirdi. Neden ikinci durağım İzmir? İzmir, Atatürk’ün, Zübeyde Ana’nın Hasan Tahsin’in şehri. Benim gibi evladı fatihan gibi orayı müslümanlaşmış, devletini savunmuş mübadele edince de Anadolu her tarafında devletimiz tarafından getirilmiş evladı fatihanın yaşadığı büyük bir şehir olduğu için İzmir’deyim. Ben bir evladı fatihanın kızı, Atatürk’ün hemşerisiyim ve bununla gurur duyuyorum. Vatanını savunmak yerine kaçan özellikle Suriyeli sığınmacılarla bir tutulan, bazılarının da çıkıp Balkan göçmeni kökenli kardeşim dediği, öz be öz Türkiye’nin Suriyelililerle, Afganlarla bir tutulduğu Türkiye’de buna itiraz etmek için buradayım. Zübeyde Anne’nin mezarını ziyaret ettik. Atatürk’ün anasına hepimizi derinden yaralayan hakaretler edildiği pek çok insanın buna göz yumduğu, Türkiye’de pek çok insanın bir feslinin peşinden giderek Atatürk’e hakaret ettiği, varlığından rahatsız olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş amaçlarına savaş açmış anlayışa ‘Hayır’ demek, protesto etmek ve gelecek seçimde de gerçekten göndermek için İzmir’den başladım¨ dedi.
‘BU HİKAYEYİ UNUTMAYACAKSINIZ’
İYİ Parti’nin Türkiye’yi iki yumruk arasında sıkışmış durumdan kurtarmak için millet sevdalılarınca kurulan bir parti olduğunun altını çizerek devam eden Akşener, şunları söyledi: ¨Türkiye şu anda gidiyor, gidiyor. Partimizi okullar açıldıktan sonra iki gün içinde 260 üzerinde insan aradı. Çocukların okul kitaplarının ve defterlerinin İstanbul’da 15, Ankara’da 12 bin lira olduğu bu ülkede, bu ülkeyi bu ayıp ve ahlaksızlıktan kurtarmak için seçmenin velinimet olduğunu yeniden hatırlatmak için cumhurun ve millet ittifakının yanındayım denildiğinde komşunun komşuya küs olduğu ve birbirine ‘Merhaba’ demediği halden çıkarmak için bu partiyi kurduk. İYİ Parti iyi insanların partisidir ama en önemlisi cesur insanların partisidir. İYİ Parti bu hikayeyi yazan partidir. Her türlü iftiraya rağmen ayakta kalıp direnen memleketinin yanında duran üçüncü bir yolu, hür ve müstakil yolu hayal ederek bunu hayata geçirmek için her türlü fedakarlığı yapan bir siyasi harekettir. Bizden sonra pek çok siyasi parti kuruldu o korkuları ortadan kaldıran sizsiniz. Siz olmasaydınız, bir şey değişmeseydi bugün var olan hiçbir şey olmazdı. Bu hikayeyi unutmayacaksınız bu bizim çocuklarımıza bırakacağımız mirastır.¨
¨Biz bu ülke için kendimizden vazgeçeriz ama hayal ettiğimizi yerine getiremedik¨ sözleriyle devam eden Akşener, ¨Türkiye 2017’de benim ucube sistem dediğim partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçen bir referandumu kaybettik. O zaman bir siyasi parti mensubu değildik. 2017’de referandumda kaybettik. Kazanılacak referandum kaybedildi. O gün Türk Milliyetçileri Hayır Diyor Platformu içinde yer alan arkadaşlarımız YSK’ya gidip itiraz ettiler ama siyasi parti mensubu değildik. Sonra parti kuruldu ve 2018’de karar alındı. 24 Haziran bir soru işareti oldu. Fısıltı halinde bir bilgi geldi, ‘Seçime giremeyeceksiniz’ dediler. 15 milletvekili meselesi oldu. Hem o arkadaşlarıma hem de Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Ancak son zamanlarda ’15 milletvekili olmasaydı İYİ Parti olmazdı’ diyorlar. Doğrudur olmazdı, siz nerede olurdunuz? İstanbul olur muydu, Ankara olur muydu, Antalya, Adana olur muydu? Bu ittifak sebebiyle pek çok şey yaşadık ama o güzel hareket, o demokrasinin yanında durma hareketinden herkes kazandı. Biraz süre geçtikten sonra biz yerel seçime dair CHP’ye teklifte bulunduk ve iş birliği yapıldı. Bu iş birliğinde de İzmir gibi ‘Nasılsa alınırız’ denilen şehirleri bir kenara bırakırsak 11 büyükşehri aldık. Biz 19 ilçe aldık, bunların 16’sı kaldı. Hepsi ilginç şekilde AK Parti’ye geçti¨ dedi.
‘YAPAMADIM… BAŞARISIZLIK KABULÜMDÜR’
Bu süreçte çok şey yaşasalar da pek çoğunu sinelerinde tuttuklarının altını çizen Akşener, ¨Onlara göre İstanbul’u alan Türkiye’yi alıyordu. Bu iş birliği İstanbul’u aldı ama sonra gördük ki İstanbul’u alan Türkiye’yi alamıyormuş. Sonra o matematik devreye girdi. Her matematik unutulduğunda sorumlusu Akşener’dir. Sayın Abdullah Gül, Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olarak göstermeyi önerdi. Ben de arkadaşlarıma bunu kabul ettiremeyeceğimi söyledim. Kaybedildikten sonra ne oldu? Birden bire ittifak yaptığımız siyasi partilerin iş birlikçilerinden Abdullah Gül’ü benim reddettiğim ve seçimi kaybettirenin nedeninin ben olduğum söylendi. 10 gün çalışmamışım, Allah’tan utanın. Bazıları da dedi ki Abdullah Gül’ü kabul etseymişim seçim alınacakmış, suçlusu benmişim… 2023’te de maalesef başaramadım, kazandırmayı başaramadım. ‘Özür dile’ diyorlar özür diliyorum. Başaramadım. Ancak bilim ortadan kalktığında her şey attaya gider. Osmanlı 200 sene bilimi unuttum. Saray yaptı ama Tanzimat Dönemi züppelik üzerinden tartışıldı. Sonra da hepsi kişiler üzerinden tartışıldı. Atatürkümüz bunu ortadan kaldırmak için bir tutum aldı, ölünceye kadar da bunu başardı. Kişiler üzerinden gidildiğinde yapamazsınız. Türkiye’nin içine girdiği durum budur. Biz Atatürk’ü seviyor, yaptıklarını anlatıyoruz. Atatürk’ü siyasi bir figür gibi anmıyoruz. Bugün geldiğimiz nokta Tayyip Erdoğan nefreti. Halbuki tartışmamız gereken, değiştirmemiz gereken bu ucube sistemdi. Nasıl yapacağız şimdi üç seferidir onaylandı. Çünkü bu seçimi kazanmaya odaklanmadık. Bu seçimi kimin kazanacağına odaklandık. Yapamadım. Bir başarısızlık varsa kabulümdür¨ diye konuştu.
‘ARKADAŞIMIZ GICIKTIR, TAVSİYE EDERİM SEÇİN’
¨Ben başaramadıysam doğrudur, sorumluluğu üzerime alırım ama şimdi altılı masa aynı zamanda bir ittifak modeli¨ sözlerinin de altını çizen Akşener, ¨Altılı masanın en büyük özelliği ortak karar almaktı. Bir kişi dahi ‘Hayır’ diyorsa o kararı almamaktı. Arkadaşım Ümit Özlale çok iyi bilir; İYİ Parti’nin yöneticileri dört kurulda çalıştılar, muhteşem sonuçlar ortaya çıkardılar ama hiçbir konu altı kişi de el kaldırmadan kabul edilmedi. Arkadaşımız çok gıcıktır, tavsiye ederim seçin. Onların metninde İstanbul Sözleşmesi yoktu. Arkadaşım Ümit Özlale ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ dedi. Herkes kabul etmek zorunda kaldı. Aday seçilecekti ne yapılması gerekiyordu. Ben ‘Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e dedim bu bile sorun olmuş. Bugün Türkiye’de demokrasi arızalı ama bu sistemle demokrasi oluşturabilir misiniz? Birisi Tayyip Erdoğan birisi Kılıçdaroğlu düşmanlığı üzerinden iş gördüğü zaman birbirinize benzersiniz. Neyin iyileştirileceği değil kimin seçileceği konuşulur. Bir taraf pirom seçilsin der, bir taraf reisim. Olan iki tarafa olur sopayı da İYİ Parti yer. Bizim kimseye kavgamız, nefretimiz yok. Ancak asıl mesele ihtiyaç sahibi insanların derdine çare olabilmek için gayret etmek. Bunun için de birinci aşama yerel seçimde kendimizi tarttırmak. Diyeceksiniz ki ‘Sen Ankara ve İstanbul Başkanı’nı layık gördün.’ Ben değil, milletimiz layık gördü. İsterdim beni desinler ama onları dediler. Ben ne yaptım; Osmanlı’nın son dönemine benzemeyim, züppeler, kişiler üzerinden tartışılmasın diye milletin sesini ilettim. Bunun karşılığında iki arkadaşımız ‘Hayır’ dedi. Ben demedim, milletin sesi oldum. Bunun sonucunda İYİ Parti olur cümbür cemaat sopa yedik. Anlatmaya çalıştığım şey şu; GİK’in aldığı benim de şiddetle benimsediğim o kararla biz yerel seçime yalnız başımıza gireceğiz ve kazanacağız!¨
¨İZMİR’E ÇAĞ ATLATACAK ADAY¨
Son olarak Ümit Özlale’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını resmen ilan eden Akşener, ¨İzmir’e çok iyi gelecek, İzmir’i kokudan, sığınmacıdan kurtaracak, kimse faşistlikle suçlamasın, İzmir’de sığınmacılara belediyeler üzerinden ekstra yardım, herhangi bir indirim yapılmayacak. Dürüstlüğüne kefil olduğum, bizi proje manyağı etmişti korkarım İzmirliler’i de proje sağanağına tutacaktır. İzmir’e çağ atlatacak adayımızı sahneye davet ediyorum¨ dedi.
‘İLK KURŞUN NASIL ATILDIYSA ÖYLE YOLA ÇIKIYORUM’
Akşener’in konuşmalarının ardından sahneye çıkan Özlale de şunları söyledi: ¨Herkesin hayatında unutamadığı anlar vardır. Nadiren de olsa bu anlar yılı aynı gününe denk gelir ve size bir şey işaret eder. 20 yıl tarihi o bahsettiğim gün. Bundan üç yıl önce İYİ Parti’ye katıldım; hayatımın en güzel üç senesi. ‘Her türlü engele, tuzağa iftiraya rağmen biz hala buradayız’ diyordu. Ben de bu partinin şerefli bir üyesi olarak bugün o konuşmanın üzerinden üç sene geçmesinden sonra sokaklarında büyüdüğüm, denizine bakarak hayal kurduğum eşsiz şehrim İzmirimin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak karşınızdayım. Düzensiz eğitim, sağlık hizmetlerini acilen, çabucak ve bir gün bile kaybettirmeden düzeltmeye adayım. Bir kalkınma ekonomisti olarak İzmir’i kalkındırmaya adayım. Gettolaşan içine kapanan tekinsizleşen, eşitsizleşen ayrışan bir şehrin belediyesi değil; aralarındaki tek tartışmanın Göztepe, Altay, İzmirspor, Bucaspor olduğu bir şehrin belediyesine adayım. İzmir’i emeğin, zenginliğin şehri kılmak istiyorum. Yavaş bir şehir değil gençliğin ve dinamizmin şehri yapmak istiyorum. Ben bir İzmirli olarak İzmir’in bir kale olmasını reddediyorum. Birbirinin kötü taklidi olan siyasi tartışmaların değil zenginliğin şehri olsun istiyorum. Dünyaya açılan gerçek ve büyük bir liman olsun istiyorum. Batıya açılan bir pencere değil bizzat batının kendisi olsun istiyorum. İzmir’i tarihte de olduğu gibi ilklerin şehri yapmak istiyorum. Huzurlarınızda ilk kurşun nasıl atıldıysa haksızlığa ve adaletsizliğe karşı ben Ümit Özlale olarak öyle yola çıkıyorum. Köprünün altından çok sular aktı diyeceksiniz ama emin olduğum bir şey var; o köprü aynı köprüdür, İzmir’dir. İzmir her daim ümidin ta kendisidir ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki İzmir varsa ümit vardır!¨
Ümit Özlale’nin konuşmasının ardından tekrar sahneye çıkan Akşener ve İYİ Partili kurmaylar el ele tutuşarak fotoğraf verdi.
Kaynak: Ege Telgraf