Öğrencilerin internet üzerinden yapılan canlı derslere katılım sağlamadığı takdirde, öğretmenlerin aldıkları ek ders ücretlerinde kesintiye gidilmesinin gündeme gelmesiyle birlikte eğitim sendikalarından itirazlar da yükseldi. Eğitim Sen, söz konusu durumla ilgili emsal Danıştay kararını hatırlatarak, yaşanan krizin takipçisi olduklarını ve tüm öğretmenlere hukuki, destek sağlayacaklarını duyurdu.

‘BİZİM SUÇUMUZ NE?’

Son günlerde tartışmalara yol açan ek ders ücreti kesintilerine ilişkin açıklamalarda bulunan Eğitim Sen İzmir 4 No'lu Şube Başkanı Şuayip Vayiç, “8 ile 12’nci sınıflar haricinde internet üzerinden dersler devam ediyor. Fakat öğretmenler olarak son günlerde bir ücret kesintisi sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Öğrenciler online derslere katılmadığı takdirde öğretmenlerin ek ders ücretlerinin kesilmesi söz konusu. Daha önceden buna benzer bir durumla karşılaşmıştık ve sonrasında dava açılmıştı. Danıştay'ın 2007 yılında bu konuda almış olduğu emsal bir karar var. Öğrenci derse, sınava girmediği takdirde bunun sorumluluğu öğretmende değil okul idarelerindedir. Devam ve devamsızlığının takibi okul yönetimlerinin inisiyatifinde. Şimdi bunun sorumluluğunu tamamen öğretmenlere yükleyip bizim ek ders ücretlerimizi kesmeye çalışıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı bu online eğitim sistemiyle ilgili altyapıyı tam olarak düzgün şekilde kurup sağlayamadı. Öğrencilere tablet ya da bilgisayar gibi gerekli teknik malzemeler dağıtılmadı, devlet tarafından bu imkanlar sağlanmadı. Branş öğretmenleri 15 saatin, sınıf öğretmenleri ise 18 saatin üzerinde girdikleri derslerin saatine maaşlarına ilave olarak ek ders ücreti alıyor. Kesinti söz konusu olan bu ek ders ücretleri. Online eğitim de olsa, yüz yüze eğitim de olsa ders aynı. Okula, derse gittiğimiz zaman öğrencilerin devamlarını öğretmenler olarak biz sağlamak zorunda değiliz. Mesela sınıfa gittik, öğrenciler derse girmiyor, bu bizim ek ders ücretimizden kesilmiyor. Online eğitimde de aynısı söz konusu. Biz hazırlanıyoruz, dersi vereceğiz, öğrenciler sisteme katılamıyor, dersleri takip edemiyor. Biz ne yapalım? EBA sistemi tek başına bugün dersleri kaldırmıyor. EBA haricinde farklı programlar ile dersleri sürdürmek zorunda kalıyoruz. Yeri geliyor 30 dakika bilgisayar başında öğrenci bekliyoruz katılan olmuyor. Ama bunun sorumlusu öğretmenmiş gibi bizim ücretimizi kesmeye kalkıyorlar. Bu durum uygulandığı takdirde ders başına ortalama 20 lira, ayda maksimum 1200 lira kesinti yapılması söz konusu.” dedi.

KARAR ORTADA

Danıştay'ın 2007 yılında öğretmenlerin ek ders ücretlerine ilişkin aldığı kararı hatırlatan Vayiç, “Karara göre, öğrenciler derse ya da sınava girmediği takdirde bunun sorumluluğunun öğretmende olmadığı açıkça belirtilmiş. Öğrenciler derslere girmese dahi ek ders ücretlerinin öğretmenlere ödenmesi gereklidir diye gerekçeli karar açıklanmış. Bu konuyla ilgili yeni bir dava açılmasına da gerek yok. Ancak bir okul idaresi öğretmenlerden bu tür durumlar yaşandığı takdirde kesinti yaparsa o halde bireysel dava açma hakkı doğuyor. Danıştay kararının üzerinde bir karar olamaz. Okullara gönderilen bu yazı yargıya da aykırıdır, yanlıştır. Biz sendika olarak okul idarelerini yargı kararlarını uygulamaya davet ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı burada eğitimcilerin aldığı üç kuruşluk ek ders ücretinin peşine düşmüş durumda. Bunu daha önceden de denediler, olmadı. Bizim tepkilerimiz sonunda vazgeçtiler, şimdi yeniden aynı konu söz konusu. Öğretmen olarak ben hazırlığımı yapacağım, ders için bekleyeceğim, öğrenciler keyfi olarak ya da imkansızlıklardan ötürü, ya da sistemdeki ve internet altyapısındaki sıkıntılardan ötürü dersi, takip etmeyecek, sorumlu benmişim gibi ücretini benden kesecekler. Bu yanlıştır. İzmir'de halen interneti olmayan köyler var. Bunun dışında, evinde interneti dahi olmayan ve bundan ötürü derse bağlanamayan öğrencilerimiz var. Eğitimde çözülmesi gereken bu kadar sorun varken öğretmenlerin aldıkları ücretlerle uğraşmak akla ziyan bir durumdur. Bu aklı yetkililere kim veriyor, burada nasıl bir hesap kitap yürütüyor, anlamakta güçlük çekiyoruz. Memlekette yolsuzluğun, yoksulluğun haddi hesabı yok ama 20 lira paranın peşine düşmüşler. Peşine düşmeleri gereken aciliyeti olan o kadar çok şey var ki. Eğitim Sen olarak böyle bir kesintiye izin vermeyeceğiz. Sendikamız üyesi olsun ya da olmasın bu konuda yardımcı olan tüm eğitimcilere gereken hukuki desteği vermeye hazırız. Gerekli itiraz dilekçelerimizi hazırladık ve tüm arkadaşlarımıza ulaştıracağız. Ücret kesintisi yapan tüm okul idarelerine dava açacağız. Bunun hukuki altyapısını da hazırladık" diye konuştu. Erman Şentürk / Özel Haber