Algılar ve vargılar!

Günümüzün yadsınamaz gerçeği; algı! Yani, gerçek olmayan bir düşünceyi insanın beyninde gerçek gibiymiş göstermek. Algı yaratmak kısacası. Bunu daha çok siyasetçiler ve kamuoyunu yönlendirmek isteyen...

Abone Ol
Bence Fatma Bacı’nın anlattıkları ciddiye alınacak şeyler. CHP, Fatma Doğan’ı kürsüye çıkartarak belki, algı yaratmak istemiştir ama, doğru da bir şey yapmıştır. Buna şiddetle karşı çıkan AK Parti’nin her kademesindeki yöneticilerine tavsiyem, bu feryada kulak vermeleridir. İktidar partisinin Ödemiş İlçe Başkanı Muhammet Şen ve Kiraz’ın AK Partili Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, Fatma Doğan’ı çiftliğinde ziyaret etmelidir. İl Başkanı Kerem Ali Sürekli bunu sağlamalıdır. Fatma Hanım’ı dinlemek bu ülkeyi yönetenlerin boynunun borcudur. Algı yaratmak ve insanların buna inanmasını beklemek bu ülkeye yapılmış bir kötülükse, buna kayıtsız kalmak, hatta karşı algı da aynıdır. NASIL BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ? Anayasamız “Basın hürdür sansür edilemez” der ama, bugünlerde basın özgürlüğünün resmen ve fiilen canına okunuyor. İktidarın sosyal medya mecralarını da içine alıp Basın Kanunu ve Basın Kartı yönetmeliklerinde yapmak istediği değişiklikler korkunç. Bunlar hayata geçerse gazetecilik yapmak imkansız hale gelecek. İktidar bence yanlış yolda. Oldu da yarın muhalefete düşmesi durumunda AK Parti’nin, “Elimiz kırılsaydı da bu değişiklikleri yapmasaydık” diyeceğinden eminim. Yol yakınken bu yanlıştan dönmeliler. Bu vesile ile fiili bir durumdan bahsedeceğim. Geçtiğimiz haftalarda İzmir’e gelen Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gaziamir’de katıldığı Danışma Toplantısı basına kapatıldı. Her defasında “basın özgürlüğü” diye bas bas bağıran CHP’liler bunu kıyasıya eleştirdi. Ama o CHP, hafta sonu İzmir’e gelen Kılıçdaroğlu’nun Swiss Otel ve Tarihi Havagazı’nda katıldığı iki toplantıyı da basına kapattı. Buna; “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” derler. İktidarı eleştirirken, aynı şeyi sen yapıyorsan, söyle bana ne farkın kalıyor?