Aşırı terleme, pek çok kişinin günlük hayatını zorlaştıran ve özgüvenini zedeleyen önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Medicana International Samsun Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr. H. Ulaş Çınar, bu durumun sosyal ilişkiler, iş hayatı ve psikolojik durum üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.
Doç. Dr. Çınar, terlemenin hafif, orta, şiddetli ve çok şiddetli olarak sınıflandırılabileceğine işaret ederek, “Hafif terleme pek rahatsız etmese de, şiddetli ve çok şiddetli terleme, kişinin kalem tutamasından insanlarla tokalaşmaya kadar pek çok rutin aktivitesini zorlaştırabilir. Bu durumun varlığı, muhakkak tedavi gerektirir” şeklinde konuştu.
Aşırı terlemenin sebepleri ve çözüm yolları
Enfeksiyonlar, endokrin bozukluğu, nörolojik hastalıklar, zehirlenmeler ve fazla kilo gibi pek çok faktörün terleme üzerinde etkili olabileceğine değinen Doç. Dr. Çınar, ilk hedefin altta yatan sebebin tespit edilmesi ve bunun ortadan kaldırılması olması gerektiğine işaret etti.
Bölgesel terleme için etkili birkaç yöntemin de mümkün olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çınar, etil alkol içinde alüminyum klorid, glutaraldehid gibi maddelerin daha çok ayak terlemesinde tercih edildiğine, bu yöntemin tahrişe ve kötü kokuya neden olabileceğine değindi. İontoforez, botoks enjeksiyonları ve cerrahi müdahale de bu durumun çözüm yolları arasında yer alıyor.
Cerrahi müdahale kalıcılığıyla öne çıkıyor
Cerrahi çözüm (ETS), özellikle kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda bozan ve başka hiçbir metodun etkili olmadığı durumlarda düşünülüyor. Doç. Dr. Çınar, bu ameliyatın, ter bezlerine giden sempatik sinirleri kesme prensibine dayandığını ifade etti. Sempatik zincirin kesilmesi (sempatektomi) ya da yakılmasının mümkün olduğuna değinen Çınar, bu girişimin kapalı ameliyatla, 0,5-1 cm’lik kesiler aracılığıyla yapıldığını söyledi.
Doktor Çınar, cerrahinin kalıcılığıyla öne çıkan etkili ve düşük riskli bir çözüm sunduğunun altını çizdi. Local terlemede yüzde 100, hasta memnuniyetinde ise yüzde 98,5 oranında başarı elde edildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Çınar, “En sık rastlanan komplikasyonlar arasında kanama ve enfeksiyon yer alabilir. Nüks oldukça düşük, yaklaşık yüzde 1 civarında ve ilk 6 ay içinde meydana geliyor” bilgisini paylaştı.