SAFANUR ÖZTÜRK-EGE TELGRAF- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2023 yılında evlenen çiftlerin sayısı 565 bin 435 iken boşanan çiftlerin sayısı 178 bin 881’i buldu. Boşanmaların yüzde otuz üçü evliliğin ilk 5 yılında meydana gelirken sayının en fazla olduğu iller arasında İzmir ilk sırada yer aldı. Avukat Nagehan Akça Bengi, evliliklerin kısa süre içerisinde bitmesinin, kişilerin girdiği bu yeni oluşumda adaptasyon sürecinde zorluk yaşanması olduğunu söyledi. Maddi konular yüzünden de çiftlerin arasının açıldığına değinen Bengi, “‘Ekonomik kriz’ dediğimiz olay aile kavramını bile etkiledi. Beklentiler değişti. Elli sene önceki boşanma sebepleriyle bugünkü sebepler aynı değil” dedi.
‘NEDEN KAHIR ÇEKEYİM?’
Evliliklerin bitmesindeki temel sebeplerin başında şiddetli geçimsizlik olduğunu söyleyen Bengi, “Şiddetli geçimsizliğin yanı sıra aldatma ve şiddet olayları da oldukça gündemde. Bölgesel olarak değerlendirdiğimizde ülkenin batı kısmında tahammülsüzlüğün getirdiği şiddetli geçimsizlik yaşanırken, doğuda daha çok aldatma ve şiddet ön planda” ifadelerini kullandı. İzmir’in boşanma sayısının yüksek olduğu iller arasında ilk sırada olması hakkında konuşan Bengi, “İzmir, Türkiye’deki iller arasında özgürlüğünü ilan eden bir yer olarak biliniyor. Dolayısıyla burada yaşam süren insanların hayattan beklentileri biraz daha farklı. Kendinden emin, ayakları üzerinde duran kadın sayısı çok fazla. Akabinde okuyan ve çalışan kadın sayısı da bir hayli fazla. Bu insanların, yaşam standartları gereğince ses çıkarma potansiyeli oldukça yüksek. ‘Neden kahır çekeyim?’ mantığı daha çok devrede olduğu için tahammül oranı da bu düşünceye paralel olarak gidiyor” açıklamalarında bulundu. Çift ve Aile Terapisti Melek Aykaç ise, “Boşanmanın toplumsal ve ruhsal kısmı var. İzmir ise bu olayın toplumsal kısmını yansıtıyor. Boşandıktan sonra ‘boşanmış kişi’ statüsü bu şehirde yaşayanlar için problem haline gelmiyor. Çünkü kişiler, toplum tarafından garipsenmiyor, aksine destek görüyor” dedi.
‘İLETİŞİM AZALIYOR’
Günümüzde insanların evliliğe bakış açısının değiştiğinin altını çizen Çift ve Aile Terapisti Melek Aykaç, “Eskiden kişiler güvende kalmak, bir hayatı paylaşmak için evlenmeye karar verirlerdi. Şimdi baktığımızda daha çok romantizm üzerine yapılan evlilikler var. Dolayısıyla beklentiler de bu durumun getirdiği biçimde şekilleniyor. Eğer kişinin beklentileri bu ‘romantizm’ anlayışına uymuyorsa ortaya problemler çıkıyor. Sonucunda da evlilikler bu sebepten son buluyor. Bunların yanı sıra sosyal medya da bu konu üzerinde oldukça etkili. Çiftlerden bir taraf sosyal medyada gördüğü paylaşımla partnerinin analizini yapmaya çalışıyor ya da diğer kişilerin yaşadığı ilişkiyle kendi ilişkisini kıyaslamaya başlıyor. Bunun sonucunda ortaya anlaşmazlıklar çıkıyor. İletişim azalıyor. İnsanlar, aynı evin içinde birbirleriyle konuşmamaya başlıyor. Bununla beraber duygusal yakınlık ve romantizm de azalınca birbirine karşı tahammülsüz olma durumu boy gösteriyor” dedi.
