Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un tutuklanmasının ardından, Aksoy'dan boşalan koltuk için, Menemen Meclisi'nde Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı'ndan birer aday çıkararak seçime gitti. Gerçekleştirilen seçimlerde ilk 2 turda çoğunluk sağlanamazken, 3 ve 4'ncü turlarda oylamada eşitlik çıkması sonucu, seçim kuraya kalmış ve gerçekleştirilen kura sonucunda CHP Adayı Deniz Karakurt, AK Parti Adayı Aydın Pehlivan'ın da isminin bulunduğu fanustan çıkan isim olarak Menemen Belediyesi'nde yeni Başkan Vekili olmuştu. Gerçekleştirilen seçim sonrası AK Parti yapılan kuranın usulüne uygun olmadığını dile getirerek İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'ne giderek seçime itiraz etti.İzmir 2'nci İdare Mahkemesi’nin CHP’li Deniz Karakurt’un kura ile kazandığı Menemen Belediyesi Başkan Vekilliği Seçimi’nin iptal edilmesinin ardından, CHP de mahkemenin kararına itiraz etti.

‘ONUR VE GURUR VERDİ’

İlerleyen süreçte neler olacağı merak edilirken Başkan Vekili olarak görevine devam eden Deniz Karakurt, yaşananları, göreve geldiği günden bu yana yaptıklarını ve merak edilenleri Ege Telgraf’a anlattı. “Ben siyasetçi değilim; her yerde de bunu söylüyorum. 50 yaşındayım, 30 yıllık hukukçuyum, anneyim, emekçiyim ama siyasetçi değilim” diyerek açıklamalarına başlayan Karakurt, “Bu görevi de meclis üyeliği görevini kabul ederken de ‘Artık emekliliğim geldi ama çok büyük bilgi birikimim de var. Bu bilgileri kamusal hizmet olarak kullanayım’ düşüncesiyle yola çıktım. 18 ay boyunca da bunu bir kamusal hizmet olarak yürüttüm. 18 ayın sonunda böylesi sıkıntılı bir olay geliştiği zaman bu göreve de ben talip olmadım. Gerek parti içinden gerekse vatandaşlarımızdan çok yoğun destek ve talep geldi. Benim için bu görevi almak hayatımda yer edinen bir sıfat değil, bir makam da değil… Zaten üzerimde çok güzel kimlikler var. Ben bunu sadece bir görev olarak üstlendim. Evet, bu görev bana onur verdi, gurur verdi ama hayatımı olağanüstü etkilediğini söyleyemem” dedi.

‘HER SABAH EVDEN ÇIKARKEN…’

Yaşanılan sürecin kendisini de üzdüğünün altını çizen Karakurt, “Çok güzel bir ekiple çok güzel şeyler yapabilecekken şu anda yaşanan bu belirsizlik Menemen’e de, çalışanlarımıza da çok büyük zarar verdi. Bunun adına üzülüyorum. Bana bir saat sonra yazı gelir; kalkar giderim ve hayatıma devam ederim. Zaten kurulu bir düzenim olduğu için kişisel olarak beni etkileyecek bir durum olamaz. Fakat şu anda içinde bulunduğumuz belirsizlik Menemen’e çok büyük zarar veriyor. Zaten 18 aydır farklı farklı sıkıntılar yaşamış bir ilçeyle karşı karşıyayız. Şu anda yapabileceğimiz onca şey varken çoğunu yapamıyoruz ama yine de bu süreç içerisinde ne yapmamız gerekiyorsa hızlı bir şekilde de toparladık. ‘Başkan Vekilliği görevinden ayrılırsanız üzülür müsünüz?’ diye sorarsanız: Bana güvenen insanlar adına üzülürüm. Ancak bu işe çok sevinecek bir kızım var evde. İki çocuk annesiyim; oğlum 21 yaşında kızım ise 9 yaşında. Kızım, her sabah evden çıkarken, ‘Anne inşallah seni seçmezler’ diyor. Tabi bunlar işin şaka kısmı… İleriye baktığımda süreçte her yönden bir kopukluk yaşanacağını düşünüyorum. Çünkü mahkeme hemen bitmeyecek, bu süreç bir süre daha uzayacak. Yani bu yaşananların birçok üzücü yanı da var” diye konuştu.

‘ÜSTESİNDEN GELİRİZ’

Belediyede yaşanan işleyişe de değinen Başkan Vekili Karakurt, “Aslında benim gelmemin ardından bir rahatlama oluştuğunu gördüm. Çünkü ben başkan sıfatını taşıyorum ama bunu taşırken de sıradanlığımı ve amatörlüğümü yitirmeden taşıyorum. Belediye personeli de bu duruma çok alışık değil. İlk günler onlar da bunu tuhaf karşıladılar. Dün nasıl avukat Deniz Karakurt isem, bir vatandaşsam şimdi de bir vatandaş olarak devam ediyorum. İlk geldiğimde hep birlikte, ortak akıl ile belediyeyi yöneteceğimizi söyledim. O zaman ne kadar rahatladılarsa bu süreç onları bir o kadar tedirgin ediyor ancak zamanla bu durumun da üstesinden geleceğimize inanıyorum” açıklamalarında bulundu.

‘BİR KEYİF, SORUMLULUK!’

“Aslında burada olmam şans. Hem hukukçuyum sürecin hangi boyutlara gidebileceğini biliyorum hem de bir kadın olarak planlı ve programlı çalışmanın avantajlarına sahibim” diyerek konuşmasını sürdüren Karakurt, “Kadın olmak dünyada zor ama Türkiye’de biraz daha zor. Sabah evden çıkarken çocuklarımın kahvaltısını hazırlayarak çıkmak zorundayım. Ya da akşam belli bir vakit geldiği zaman evime dönüp onların yemeğini hazırlamak zorundayım. Bu bir yük mü? Hayır, bu bir keyif aynı zamanda. Bir sorumluluk… Çalışan bir kadın olarak, sistematik olmaya çok alışkın oluyorsunuz. Zaten 30 senedir bu zorluk hep vardı; sadece boyut değiştirdi. Hayatım zaten devam ediyordu. Şu anda biraz sorumluluğum arttı ama keyifli bir sorumluluk artışıydı. Kadın olmanın dezavantajlarından bahsediyoruz ama avantajları da var. İşi kuralına göre oynamayı biliyoruz. Hukukçu kimliğim nedeniyle de hukuk dışı bir taleple karşılaşmıyorum, reddetmem çok kolay oluyor. Böyle durumlarda çalışmak kolay oluyor” dedi.

‘KİMSE UĞRAŞMASIN…’

“Başkan Vekilliği göreviniz devam ederse ilerisi için neler düşünüyorsunuz?’ sorusunu da yanıtlayan Karakurt, “Hiçbir zaman çok uzun zamanlı planlar yapmayı sevmedim. Eğer üç yıl sonrayı planlamaya başlarsanız bugünü kaçırırsınız. Şu anda üç yıllık bir sorunla karşı karşıyayız. Eğer üç yıl sonrayı hesaplarsanız siyasi davranmaya başlarsınız. Siyasi davrandığınız zaman da adaletin topuzu kaçar. Bizim şu anda siyasete değil, amatör bir ruhla çalışacak ekibe ihtiyacımız var. Siyasi davrandığınızda kendi partinizin üyelerine öncelik vermek zorunda kalabilirsiniz ya da birtakım ricalara ‘Evet’ demek zorunda kalabilirsiniz. Bunlar benim hayatımda yok. Ben bugünü, önümüzdeki üç yılı planlıyorum. Üç yıl sonrayı planlarsam gerçek ‘Deniz’ olamam, adil de olamam. İster istemez hesap kitap yapmaya başlarız. O da şu anda ne benim için uygun ne de Menemen için. Arkadaşlarıma, ‘Hiç uğraşmayın, beni politikacı yapamayacaksınız’ diyorum. Burada hep birlikte belediyemizi yöneteceğiz ve ben asla dünya klasiği anlamında bir politikacı olmayacağım. Kimse boşuna uğraşmasın” ifadelerini kullandı.

‘DEMEK Kİ DEVRAN DÖNSE…’

Politikacı olmaktan uzak durmaya çalışsa da politikanın sert ve gerçek yüzüyle çok net karşılaştığını söyleyen Karakurt, “Bakın, 50 senedir insanları çok iyi tanıdığımı zannediyordum ama şu 15 gündür daha önce görmediğim şeyler gördüm. En çok da şurada hayal kırıklığına uğradım; ben belediyede olduğum sürede parti ayrımı gözetmeksizin doğru bildiğime ‘Evet’, yanlış bildiğime ‘Hayır’ dedim. Ben bu düşüncedeyken, benimle aynı politik düşünceye sahip olmayan arkadaşlar beni hep el üstünde tuttular. Fakat bu 15 günlük süre içinde görüyorum ki, en ufak bir koltuk zafiyeti insanları birdenbire değiştirdi. İnanamıyorum, birdenbire ne oldu? Demek ki devran dönse, rolleri değiştirsek farklı bakılacakmış. Ben bunu gördüm ve çok üzüldüm” dedi.

SÜRECİ DE ANLATTI

İlçe belediyesinde yapılan başkan vekili seçimine mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararına itiraz sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Karakurt, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle Bölge İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararını ortadan kaldırması lazım. Çünkü hiçbir hukuki dayanağı yok. 6 dakikalık bir video dağıttık. Hakimlerimiz sadece o videoyu izlese seçimin şeffaf ve usulüne uygun yapıldığını görürler. Hukuki olarak dosyayı incelediklerinde davayı kazanmamız kaçınılmaz. Ancak eğer bir siyasi etki devam ederse, kararın da siyasi olacağını düşünüyorum. Mahkeme kararıdır, saygı gösteririz. Fakat dayandıkları yönetmelik maddesi 13’üncü maddedir. Bir kere 13’üncü madde dört turda biten bir seçimden bahsediyor bizimki beş turda biten bir seçim, apayrı bir yöntem. Ancak bunu gözden kaçırdılar. Bu durumda eşit oy çıkması halinde seçimin tekrarlanması gerekiyor. Yani seçim kura çekilmeden önce tekrar bir oylama yapılması gerekiyordu. Eğer 13’üncü maddeyi uygulayacaksanız onu tamamen uygulamak zorundasınız. ‘Yönetmeliğin bir parçasını uygulayalım, bu bizim işimize geliyor. Diğerini uygulamayalım’ gibi bir adalet olamaz.” “Peki o gün neden böyle bir yol izlendi? İki taraf süreçle ilgili mutabakata varmış mıydı? Madem yönetmelikte böyle bir madde vardı, neden tam anlamıyla uygulanmadı?” sorularına da yanıt veren Karakurt, “Kuranın nasıl belirleneceği hususunda encümen odasına geçildi. Encümen odasında kamera kaydı tabi yok. Bunu konuşurken bizim il başkanımız, ‘Torbadan çekelim’ dedi. Onlar da yanlarında yumurta şeklinde kutucuklar getirdiler. Buna biz karşı çıktık ama ‘Yok bu şekilde olsun’ dediler. Biz de ortamı germemek adına kabul ettik. Sonuç olarak bir kura çekilecek, nasıl çekildiği değil işaretli olup olmaması önemli. O yüzden biz de önerilen yöntemi kabul ettik. Şu anda ne olursa olsun yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması gerekiyor. Eğer kaldırılmazsa da çok acilen seçim, kura ya da farklı bir yöntem… Acilen karar çıkması lazım. Belediye gibi çok önemli bir kurumu bu şekilde askıda tutamazsınız. Ne olursa olsun ne karar verilirse verilsin çok çabuk verilsin” dedi.

‘EN BÜYÜK DEVRİM BUDUR!’

İtiraz süreci devam ederken belediyede de çalışmalara devam ettiklerinin de altını çizen Karakurt, “Belediye olarak yapmamız gereken rutin hizmetlerimiz devam ediyor. Önceliğimiz çalışan maaşlarıydı. Bir an önce bu açığımızı kapatmaya çalışıyoruz ancak baya bir ödedik. Şu anda belediye çalışanlarına ilişkin sadece bir aylık bir borcumuz kaldı. META Su çalışanlarımız için ise iki aylık bir borcumuz var. Yani oldukça ciddi bir rakam ödedik. Tabi ki çalışma düzenimizi oturtmaya çalışıyoruz. İki haftalık çalışmam içinde bütün birimlerin başına siyasi kişilikleri değil, devlet memurlarını getirmek oldu. Liyakat dediğimiz de bu. Çünkü imza yetkisi birinde, harcama yetkisi birinde, söz hakkı birinde olmaz. Üç başlılık vardı. O üç başlılığı önleyip tek bir çatı altında topladık. Bizim yeterli devlet memurumuz var. Atılan imzanın sonuçlarını bilen birilerinin başta olması gerekiyor. Bunun devlet memuru olması da çok önemli. Siyasi kimlikleri nedeniyle kişilerin talimat vermesinin önüne geçtik. Bence Menemen’de şu anda yapılmış en büyük devrim budur. Evet, hepimizin siyasi kimlikleri var, onu inkar edemeyiz. Ancak belediyeyi siyasi kimlikten ayırıp kurumsal bir kimliğe de ulaştırmak zorundayız. Tabi pek çok projemiz de olacak. İzmir Büyükşehir Belediyemizin de genel merkezimizin de desteği bizimle. Pek çok konuda destekler alacağız, projelerimizde de bize yardımcı olacaklar. Önce kurumsallığı tamamlamamız lazım” açıklamalarında bulundu.

‘ENGELLESELER DE ÇALIŞACAĞIM’

Son olarak, sürecin getirisi ne olursa olsun görevde olduğu sürece ilçe için çalışmaya devam edeceğinin de altını çizen Karakurt, “Karşıdan ne zarar gelirse gelsin siz bunu yapmak zorundasınız. O nedenle bana yapılan saldırılar, çalışmayı engellemeye çalışmıyorlar mı, evet çalışıyorlar. Beni çalıştırmamak için 15 gün içinde o kadar çok engellemeye çalıştılar ki… Önemli değil. Onlar engellemeye çalışacaklar ben de çalışmaya devam edeceğim. Yapım gereği o kadar sinirlenmiyorum, öfkelenmiyorum. Bu da benim için bir avantaj. Elim rahat… Bir beklenti olmaması çok büyük bir rahatlıktır, elim o yüzden rahat. Son ana kadar ben elimden geleni yapacağım. Son üç saatimse o üç saatte, son üç günümse o günlerde, son üç yılsa o üç yılda… Kimse endişelenmesin. İsteyen herkes bana ulaşabilir, kimse endişelenmesin. Bu kapılar herkese açılacak” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber