Ahmet Mümtaz Taylan'ın sunduğu Empati programında, ünlü konuklar her hafta gerçek insan hikayeleriyle empati kurarak, acıları, mutlulukları, aşkları ve gözyaşlarıyla başka hayatlara adım atıyorlar. Bu hafta, oyuncu Aslıhan Güner, yaşanmış bir hikayeyle duygusal anlar yaşadı.
Güner, İstanbul dışındaki dizi setlerinde evini özlediğini ve bu dönemde yaşadığı bedensel ve ruhsal yorgunluğu paylaştı. "Şehir dışı olmasının verdiği bedensel ve ruhsal yorgunluk oluyor, kendine hasret kalıyorsun. Bitkilerimi özleyip ağladığımı biliyorum" diyen Aslıhan Güner, oyunculuğu ise "doğum gibi bir şey" olarak tanımladı. Güner, oyunculukta acıyı, sancıyı yaşadığını ve bitikten sonra bu deneyimi yeniden yaşamak istediğini söyledi.
Aslıhan Güner, evlendiğini babasının görmesini çok istediğini belirterek, "En büyük dileğim ve hayalimdi. Babam evlendiğimi görsün ve ben onunla dans edeyim" dedi. Güner, babasının lenfoma kanseriyle mücadelesini ve sonunda hayalini gerçekleştirdiğini, babasının evlendiğini gördüğünü anlattı.
Programda, Güner ayrıca cenaze evlerindeki ikramlara dair dikkat çekici bir yorumda bulundu: "Cenaze törenlerini hiçbir zaman sevmedim. İnsanların acısı varken yemek beklemesi, hizmet beklemesi, birinin market alışverişi muhabbeti yapması insanlık dışı ve acıyı anlamamak. Beni çok yıpratıyor. En güzel destek, o kişinin elini tutup sessiz kalmak" dedi.
Aslıhan Güner, Empati programında, hayatı daha derinden ve farkında yaşamanın önemini vurguladı.
Snob Magazin