Seyahat severler için Moskova kentinin başlangıç noktası Kızıl Meydan. Düzenlenen törenler, geçitler, idamlar, konuşmalar, meydanın tarihsel dokusunda kendini hissettirir. Birçok şehrin geçiş ve bağlantı noktası olan bu meydan aynı zamanda büyük bir pazardı. 1 Mayıs ve 7 Kasım’da düzenlenen geçit törenleri meydanın en önemli kutlamaları. Meydanı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin bir parçası. Moskova'nın ilk halk kütüphanesi ve üniversitesi, bir kamusal tiyatro ve kiliseler meydan çevresinde görülebiliyor. GEZİLECEK YERLER Kremlin Sarayı: Rusya’ya dair bir şey aramak istediğinizde muhtemel karşınıza çıkacak ilk fotoğraf Kremlin Sarayı olur. Moskova’nın Meşhur Kızıl Meydanı’nda bulunan Kremlin Sarayı ünlü Çar Korkunç İvan’ın emri ile 1155 yılında inşa edilmiş. Arbat Caddesi: Lüks kafe ve restoranların olduğu Arbat Caddesi trafiğe kapalı bir yürüyüş caddesi. Her gün binlerce ziyaretçi bu caddeyi ziyaret ediyor. İstanbul'un İstiklal Caddesi’ni andıran cadde canlılığı, hediyelik eşya mağazaları, gösterişli vitrinleri ve kafeleri ile hoş vakit geçirilebilecek bir görünümde. Moskova Metrosu: Stalin’den miras kalan, dünyanın en eski ve en iyi metrolarından biri olarak bilinen Moskova Metrosu iç mimarisiyle ziyaretçileri hayran bırakıyor. Her istasyonu tarih kokan bu eşsiz metro Moskova trafiği için önemli bir rol üstleniyor. İnşası Stalin tarafından 1931 yılında başlatılan metro New York, Londra ve Paris metrolarıyla karşılaştırılsa da güzellik bakımından dünyanın en güzel metrosu olarak biliniyor. Her biri bir sanat harikası olan 182 istasyonda, her gün yaklaşık 9.2 milyon yolcuya hizmet veriliyor.
Çar’ın Çanı: Moskova’nın en yüksek yapılarından biri olan Büyük İvan Çan Kulesi 81 metre yüksekliğinde. 137 basamaklı kuleye çıkıp içeriyi gezmek mümkün. Kulenin bitişiğinde Çar’ın Çan’ı yer alıyor. Kremlin Sarayı’nın bahçesinde bulunan bu çanın ağırlığı 202 ton, yüksekliği ise 6 metre. Bu çanın yapımında 200 ton gümüş, 25 kilo altın kullanılmış. 1737’de çıkan yangında çanın büyük bir parçası kırılıp düşmüş, çan bu kırık parçasıyla sergileniyor.
St. Petersburg: Yazarlar şehri olarak da bilinen Saint Petersburg özellikle de Camus ve Dostoyevski kitaplarında adından çokça sarf edilen bir kent. Rusya’nın batıya açılan kapısı olan St. Petersburg Neva nehrinin Finlandiya Körfezine döküldüğü delta üzerinde kurulu. Müzeler ve köprüler şehri olan St. Petersburg, yaz döneminde “Beyaz Geceler”i yaşamak isteyen turistlerin akınına uğruyor.
Puşkin Müzesi: 1912 yılında kurulan Puşkin Müzesi, St. Petersburg’daki Hermitage’dan sonra Rusya’daki en büyük Avrupa sanat koleksiyonuna sahip. Müzede bulunan; Yunan, Mısır, Roma dönemlerine ait tarihi eserler ve Truva Hazinesi eserleri görülmeye değer.
İzmoilova Pazarı: İzmoilova pazarı Moskova’nın batısında yer alıyor. Özellikle hafta sonları yabancı turistler tarafından ziyaret edilen İzmoilova pazarında birçok hediyelik eşya bulabilirsiniz.
Aziz Vasil Katedrali: Kızıl Meydan’da yer alan Aziz Vasil Katedrali, 16. yüzyılda Korkunç İvan tarafından Tatarlar’dan Kazak şehrinin alınması şerifine yapılmış. Rusya’nın simgesi haline gelen katedrali gösterişinden dolayı Kremlin Sarayı ile karıştıranlara rastlanıyor. İtalyan bir mimar tarafından yapıldıktan sonra İvan tarafından bir benzeri yapmasın diye, mimarın gözlerinin kör edildiği söylentiler arasında. NASIL GİDİLİR? Batıda Ukrayna, Belarus, Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya, Finlandiya ve Norveç; Güneyde Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Moğolistan, Çin ve Kuzey Kore ile komşu olan Rusya, Avrupa ve Asya’da toprakları bulunan kuzey ülkesi. Rusya’ya ulaşmanın en kolay yolu hava yolu. Türkiye’den Moskova, St. Petersburg başta olmak üzere birçok Rus şehrine direkt seferler var. Ankara, İstanbul, Antalya’dan farklı firmaların uçuşları ile Rusya’ya kısa sürede ulaşabilirsiniz. Deniz ve kara yolu uzun ve zahmetli bir ulaşım yöntemi. Rusya’ya gitmeyi düşünüyor ve “Soğuğu sevmiyorum” diyorsanız en doğru zaman Haziran’ın başından Eylül’e kadar olan dönem. Kış döneminde yağan karla birlikte şehirlerin görsel şölen yaşattığını unutmamak gerekiyor. A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK