Avrupa’da İslam inancının en yaygın olduğu kentlerden biri olan Saraybosna Osmanlı izlerinin de hala ayakta olduğu bir şehir. Saraybosna sokaklarından katedraller ve camiler bir arada görülebiliyor. Türk damak tadına çok yakın Balkan lezzetleri, Türk kahvesi ve çayı da kentin olmazsa olmazları arasında. GEZİLECEK YERLER Umut Tüneli: Umut Tüneli, Bosna Savaşı sırasında abluka altında olan Saraybosna’da, birçok insanın hayatta kalmasını sağlayan, günümüzde şehrin sembolleri arasında gösterilen bir nokta. Bosna Savaşı’nda dönemin devlet başkanının emri üzerine, asker ve sivillerin ortak çalışması sonucu, 800 metre uzunluğunda inşa edilen bu tünel sayesinde, yaralı ve hastalar yardım alabilmiş, teçhizat taşınabilmiş, gıda ve ilaca ulaşım kolaylaşmıştı. Savaş sonrasında müzeye dönüştürülen tünelde, dönemin acılarına dair izler ve fotoğraflar iç ürpertiyor. Gazi Hüsrev Bey Cami ve Medresesi: Her iki yapı da ismini, Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey’den alıyor. 16. yüzyılda inşa edilen bu eserler coğrafyada bulunan en önemli Osmanlı yapılarından. Savaş sırasında ciddi hasar gören cami, savaş sonrasında Suudi Arabistan’ın finansal desteğiyle Osmanlı Mimarisine sadık kalınarak restore edildi. Gazi Hüsrev Bey Medresesi’ni özel kılan en önemli özellik, kurulduğu dönemde 7 bini el yazması olmak üzere 50 bin kitaplık bir kütüphaneye sahip olması. Latin Köprüsü: Milijacka Nehri üzerine inşa edilen köprü bir Osmanlı yapısı. Aslında köprüyü tarih derslerinden hatırladığımız ve dünya tarihi üzerinde hayati etkiye sahip, talihsiz bir olaydan ötürü biliyoruz. Tarih dersi kitaplarında, I. Dünya Savaşı’nın başlama nedeni olarak gösterilen, Avusturya Dükü Ferdinand’ın, bir Sırp askeri tarafından suikasta kurban gitmesi olayı bu köprü üzerinde gerçekleşmiş. Saraybosna Müzesi: 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde, Rüstem Paşa tarafından yaptırıldığı bilinen bu yapı, Bursa Bezisteni olarak bilinen çarşıyla iç içe. 2004 yılı itibariyle hizmete açılan müzenin koleksiyonunda, tarihi paralar, kıyafetler, süslemeler, eşyalar ve bazı tarihi belgeler bulunuyor. Bosna Hersek Ulusal Müzesi: 19. yüzyılda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde inşa edilen yapı, bölgenin en eski müzesi. Birçok farklı alanda önemli eserlere ev sahipliği yapan müze, savaş döneminde hasar gören yapılar arasındaydı. Müzenin koleksiyonunda, dünya tarihinde önemli yere sahip kitaplar ve yazmalar; arkeolojik kalıntılar; mücevher ve sanat eserleri; silahlar bulunuyor. Beyaz Tabya: 16. yüzyılda inşa edilen, Osmanlı Kalesi olarak da bilinen yapı, zaman içerisinde hasar görse de restorasyonlar sonucu günümüze kadar gelmeyi başarmış. 1971 yılında Bosna Kültür ve Miras Listesi’ne alınan kale çok bakımlı ve iyi durumda olmasa da panoramik Saraybosna manzarası görülmeye değer. Saraybosna Katedrali ve Saraybosna Gülleri: Neo-Gotik tarzda 19. yüzyılda inşa edilen yapı, ülkenin en büyük kilisesi. Notre Dame Katedrali’nden esinlenilerek inşa edilen kilisenin diğer adı, İsa’nın Kalbi. Yaşayan Katolik nüfus için önemli yere sahip olan katedralin mimarisi görülmeye değer. Katedralin bulunduğu meydanda yer alan Saraybosna Gülleri ise ne yazık ki gerçek güller değil. Bu güller bombaların düştüğü yerde ölen insanların anısına, bombaların oluşturduğu göçüklerin kırmızı reçine ile doldurulması sonucu oluşturulmuş. Kırmızı renk, şehrin meydanlarından akan kanı temsil ediyor. NASIL GİDİLİR? Bir Balkan ülkesi olan Bosna Hersek’in başkenti olan Saraybosna, Doğu Avrupa’nın bir parçası. Saraybosna’ya İstanbul ve İstanbul Sabiha Gökçen havalimanlarından haftanın her günü direkt uçak seferleri var. Uçuş süresi 2 saat. Havalimanı şehir merkezine 12 kilometre mesafede. Ayrıca otobüs ve özel araçla da bu güzel şehri ziyaret etmek mümkün. Saraybosna’nın coğrafi konumu sebebiyle bahar ayları şehri gezebilmek için en doğru zaman. A. Buğra Tokmakoğlu / Keşfetsek