Toroslar Kent Konseyi tarafından başlatılan "Bir Tekstil Hikayesi" sloganlı proje, Mersin’de dikkat çekici bir dönüşüm sürecine imza atıyor. Çukurova Mahallesi'ndeki dokuma atölyesinde, kadınlar tarafından üretilen çantalar ve tekstil ürünleri, ayakkabı bağcıkları ve eşofman bel bağlarından elde ediliyor. Hem dayanıklılığı hem de pratik kullanımıyla öne çıkan ürünler, çevre dostu yapılarıyla ekonomiye de kazandırılıyor.
KÜLTÜR, DOĞA VE KADIN EMEĞİ BULUŞUYOR
Toroslar Kent Konseyi Başkanı Sevgi Altınöz Çetin, projeyle dezavantajlı kesimlere dokunmayı ve kadının ekonomik hayata katılımını artırmayı amaçladıklarını vurguladı. Çetin, "Toroslar’da kültür mirası niteliğindeki dokuma tezgahları ve Yörük kültürüne sahip çıkarken, aynı zamanda doğayı koruyan ve kadınlara gelir kapısı açan bir proje geliştirdik" dedi. Unutulmaya yüz tutmuş dokuma kültürünü modernleştirerek yaşatmayı hedeflediklerini belirten Çetin, projeyle toplumsal farkındalık oluşturduklarını da ifade etti.
SIRADIŞI MALZEME: AYAKKABI BAĞCIKLARI
Proje hayata geçirildikten sonra dokuma için malzeme arayışına girdiklerini anlatan Çetin, bu süreçte Mersin Tekstil Üreticileri Derneği Başkanı Kemal Dede’nin desteğiyle ayakkabı bağcıkları ve eşofman bel bağlarıyla tanıştıklarını belirtti. "Bu sıradışı malzemeyle çalışmanın başta zorlayıcı olduğunu, ancak kısa sürede çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini" dile getiren Çetin, “25 günlük kısa bir sürede ortaya çıkan manzara bugün gurur kaynağımız oldu” ifadelerini kullandı.
DAYANIKLI VE KULLANIŞLI ÜRÜNLER
Kullanılan malzemelerin su tutmaması sayesinde üretilen çantaların özellikle yaz aylarında deniz, kum ve havuz gibi ortamlarda son derece dayanıklı ve kullanışlı olduğunu vurgulayan Çetin, "Ayakkabı bağcığı deyip geçilmemeli. Ürünlerimizin yıkanabilir, uzun ömürlü ve sağlam olması büyük avantaj sağlıyor" dedi. Projeyle elde edilen ürünlerin pazarlanması için kooperatif kurma çalışmalarına başladıklarını açıklayan Çetin, “Toroslar’da bir ilki gerçekleştirerek üretici kadın kooperatifi kuracağız. Kadın emeğini profesyonel bir çatı altında toplayıp markalaşarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
KADINLAR DENEYİMLERİNİ PAYLAŞIYOR
Projeye katılan kadınlardan Çiğdem Durukan, bu tür bir çalışmayı ilk kez yaptığını belirterek, "Sıra dışı bir çalışma, çok mutluyum. Farklı desenler ortaya çıkarınca daha da heyecanlanıyoruz" dedi. Küçüklüğünden beri dokuma yapan Ayşe Kılınç ise, ayakkabı bağcıklarıyla dokuma yapmanın başta zorlayıcı olduğunu ancak sonuçları gördükçe mutluluğunun arttığını ifade etti. Beş yıldır dokuma yapan Sadet Savcı da, "Başta 'olur mu?' dedik, ama denedik ve çok güzel ürünler ortaya çıktı" sözleriyle projeye olan katkılarından bahsetti.