<strong>Oğuzcan Kavas</strong>, 2019 yılı Haziran ayında ailesine ait <strong>kamyonet</strong> araç ile <strong>Ilıca-Alaçatı</strong> istikametinde seyir halinde iken <strong><a href="https://www.egetelgraf.com/?s=trafik" target="_blank" rel="noopener noreferrer">trafik</a> çevirmesi</strong> yapan <strong>ekip</strong>ler tarafından durduruldu. Yapılan <strong>alkol kontrolü</strong>nde 62 <strong>promil</strong> alkollü çıkınca duruma itiraz etti. İddialara göre yeniden alkol testi ve kan testi talepleri kabul görmedi ve alkollü araç kullandığı gerekçe gösterilerek hakkında yasal işlem uygulandı. Aracı trafikten men edilen sürücü trafik kontrol noktasında aracı teslim edeceği ruhsat sahibi gelene kadar beklemesi söylendi. Aracını kilitleyip, bulunduğu yerdeki devlet hastanesine kan numunesi vermeye gitmek istediğini belirtse de, aracı teslim edeceği ruhsat sahibi gelene kadar aracı başında beklemesi, aksi takdirde aracının <strong>çekici marifet</strong>iyle yediemin otoparkına gönderileceği söylenen sürücü, telkinlere göre hareket edip bir saati aşkın süre olay yerinde bekledikten sonra aracı teslim edip derhal <a href="https://cesmedh.saglik.gov.tr/" target="_blank" rel="noopener noreferrer"><strong>Çeşme Devlet Hastanesi</strong></a>’ne giderek kan numunesi verdi, Yapılan kan tahlilinde kanında alkole rastlanılamadı. Sürücünün kan değerleri “0” promil olarak kayıt altına alındı. Bunun üzerine Oğuzcan Kavas, avukatı <strong>Mustafa Bilgehan Çalık</strong> aracılığıyla <strong>Çeşme Sulh Ceza Mahkemesi</strong>’ne itirazda bulundu. Mahkemeye sunulan savunma dilekçesinde Avukat Çalık, şöyle dedi: <h2>‘0 PROMİL’</h2> “Raporda değerin “0” çıkması, zamana bağlı vücuttaki alkol oranının azalması hususu dikkate alındığında dahi, müvekkilin alkol tüketmediğini açıkça ortaya koymaktadır. <strong>T.C. DANIŞTAY 15. Daire Esas No: 2013/2015, Karar No: 2013/2324</strong> kararında; “Bilimsel çalışmalarda, alkole toleransın kişiden kişiye değişeceği gibi aynı kişide de farklı zamanlarda reaksiyonlarda farklılık olabileceği, kişinin yaşı, kilosu, cinsiyeti, metabolizma hızı, açlık ve tokluk durumu gibi pek çok nedene bağlı olarak vücuttaki alkol oranının azalma hızının değişebileceği kabul edilmektedir. Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'nın 25.11.2008 tarih ve 342 sayılı yazısında da; zamanla orantılı olarak kan-alkol düzeyindeki azalma ile ilgili yapılan araştırmalarda, kan alkol düzeyinin bir saatte 12-20 mg/dl azaldığı, adli vakalarda, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu'nca ortalama olarak kan alkol düzeyinin bir saatte 15 mg/dl (0,15 promil) azaldığının kabul edildiği belirtilmiştir.(EK-8) ” şu halde müvekkilin <strong>İdari Ceza Para tutanağı</strong>nda yer alan saat bilgisi ile Çeşme Devlet Hastanesi’ne verdiği numune kabul saati bilgileri göz önünde tutulduğunda dahi, müvekkilin şayet alkol tüketmiş olması gibi bir durumu söz konusu olsaydı, yapılan kan tahlili neticesinde kanında ortalama (0,22 – 0,32) Promil alkol değerine rastlanması gerekirdi. Yapılan kan tahlili müvekkilin samimi ikrarındaki haklılığını ve yaşadığı mağduriyeti açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle trafik idari para cezasına itirazımızın kabulü ile yazılı para cezasının iptali, el konulan sürücü belgesinin iadesine, uygulanan ceza puanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ederiz.” Çeşme Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hâkim tarafından tüm deliller tahkikat edildi ve uzman raporları değerlendirildi. Her ne kadar Oğuzcan Kavas’ın <strong>sürücü belgesi</strong>ne el konulmuş ve <strong>idari para cezası</strong> uygulanmış ise de karar verip dosyayı bitirdi. Avukat Çalık, "Mahkeme tahkikatı neticesinde müvekkilin mağduriyetine son verdi. Adalet geçte olsa tecelli etti" dedi. <h2>Koronanın dolaylı tehditlerine dikkat!</h2> Dünyayı etkisi altın alan ve hepimizin neredeyse ilk kaygısı haline gelen <strong>koronavirüs</strong>ü ile bir uyarı da avukat Mustafa Bilgehan Çalık’tan geldi. Sıkça ağız, el ve yüze alkol ihtiva eden dezenfekte ürünlerinin uygulanması sebebiyle, rutin trafik kontrollerinde vatandaşlarımızın, gün içinde alkol tüketmemelerine rağmen, yüksek promil sonuçlarıyla karşılaştıklarına şahit olduklarını belirten Çalık, “İki hafta içinde 7 vaka ile karşılaşmamız ise bu durumun ne kadar sık meydana geldiğini ve vahametini ortaya koymaktadır. Böyle bir durumla karşılaşan vatandaşlarımızın, öncelikle, kolluk kuvvetinin yaka mikrofonu ve kamerasının açık olup olmadığını sorması ve açılmasını istemelidir. Aksi halde şifahi taleplerini ispatlama şansını kaybedecektir. Kısa bir süre önce dezenfektan uyguladığını kendisine alkometreyi üflemeden evvel makul süre tanınmasını istemelidir. Üflemeden evvel alkol metre çubuğunun ilk kez kendisi tarafından kullanılacağından emin olmalı, çubuk daha evvelce kullanılmış ise değiştirilmesini talep etmelidir. Aracının içinden çıkmalı, açık havada beklemeli, üfleme işlemini bu şekilde gerçekleştirmelidir. Tüm bu önlemlere rağmen yine de alkometre sonucunda promile rastlanması halinde ise, aracını birinden ricada bulunarak trafiği aksatmayacak bir yere park ettirerek, derhal bulduğu yere en yakın devlet hastanesine giderek, kan testi vermelidir. <strong>Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı</strong>'nın 25.11.2008 tarih ve 342 sayılı yazısında da; zamanla orantılı olarak kan-alkol düzeyindeki azalma ile ilgili yapılan araştırmalarda, kan alkol düzeyinin bir saatte 12-20 <strong>mg/dl</strong> azaldığı, adli vakalarda, <strong>Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu</strong>'nca ortalama olarak kan alkol düzeyinin bir saatte 15 mg/dl (0,15 promil) azaldığının kabul edildiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla haklılığının ispatı yönünden zaman hayati önem taşımaktadır” ifadelerinde bulundu. <strong>Mehmet Güçlü Güler / Özel Haber</strong>