AYM'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, toplu iş sözleşmesinin tarafı olmayan sendikanın avukatı, vekili olduğu sendika üyesi işçiler adına sözleşmeden geçmişe dönük yararlanmaları talebiyle dava açtı. Davaya bakan mahkeme, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. maddesinde yer alan "imza tarihinden önceki talepler, imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur" ifadesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle söz konusu kuralın iptali için AYM'ye başvurdu. Mahkeme itirazını değerlendiren AYM, oy çokluğuyla söz konusu "imza tarihinden önceki talepler, imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur" ifadesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna hükmetti. Yüksek mahkemenin kararında, Anayasa'nın 51. maddesinin birinci fıkrasında, "Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluş kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz" denildiği anımsatıldı. Yerel mahkemenin itiraz ettiği kuralın toplu iş sözleşmesine taraf sendikanın üyesi olmayıp dayanışma aidatı ödemek suretiyle sözleşme hükümlerinden faydalanmak isteyen işçiler yönünden imza tarihi itibarıyla hüküm doğurduğu ifade edilen kararda, "Bu nedenle toplu görüşme ve pazarlık sürecinde toplu iş sözleşmesi kapsamındaki iş yerinde çalışan, süresinde talepte bulunan ve dayanışma aidatı ödeyen taraf sendikası olmayan işçilerin toplu iş sözleşmesinde yer alan ve toplu görüşme ve pazarlık süreçleri nedeniyle geçmişe yönelik parasal haklar bahşeden hükümlerden yararlanmaları mümkün olmayacaktır. Bu sonuçla karşılaşmak istemeyen işçilerin ise toplu iş sözleşmesi öncesinde taraf sendikaya üye olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla kural hem olumsuz sendika hakkını, hem de toplu iş sözleşmesi hakkını sınırlamaktadır" denildi. Kararda, taraf sendika üyesi olmayıp sözleşmeden yararlanmaya ilişkin diğer şartlara haiz olan işçilerin toplu iş sözleşmesinin geriye dönük hak bahşeden parasal hükümlerinden mahrum bırakılmalarının bu kapsamdaki işçileri sendikaya üye olmaya zorlayacağının açık olduğuna dikkat çekilerek, "Bu itibarla kuralla getirilen sınırlamanın Anayasa'nın 51. Maddesi kapsamında bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı, aksine demokratik bir toplumda bulunması gereken çoğulculuğa zarar verdiği, sendikalar arası rekabeti taraf sendika lehine haksız şekilde bozduğu anlaşıldığından demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir sınırlamanın varlığından söz edilemez" ifadelerine yer verildi. (İHA)