Çok kültürlü mirasa ve doğası ile eşsiz bir coğrafyaya sahip, tarihten gelen ve bugün de önemini sürdüren Ayvalık, Ege'nin iki yakasının ve Akdeniz'in oldukça korunarak günümüze kadar gelmiş nadir liman kentlerindendir. Ayvalık 19. yüzyılın ve Türkiye Cumhuriyeti döneminin pek çok açıdan simgesel bir yerleşimi. Kent 19.yüzyılda zeytine dayalı endüstrinin (zeytinyağı ve sabun) geliştiği öncü bir merkez olmuştur. Zeytinyağı fabrikaları, sabunhane yapıları ve depolar gibi kentsel mimariyi biçimlendiren zeytin endüstrisine dayalı bir peyzaja sahiptir ve Madra Dağı, Gömeç, Altınova ile sınırlanan bu özgün coğrafyada yer almaktadır. Yüzlercesi 500 yaşın üzerinde 2 milyon ağaçlık zeytinlikleriyle birlikte Akdeniz’e özgü endemik karasal özellikleri, kızıl mercan gibi deniz çayırları, kıyı kumulları ve flamingo, angut gibi göçmen kuşlara ev sahipliği yapan tuzlaları bulunmakta. Kentin önemini vurgulayarak kararın iptali ile ilgili olarak sitemlerini dile getiren İstanbul Çevre Konseyi Danışman Kurul üyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği Havuzu görevlisi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nin Ayvalık Temsilcisi Bülent Özgen, “Ayvalık merkez, Alibey Adası ve Çamlık Kentsel Sit Alanlarına ait Koruma Amaçlı İmar Planları, Balıkesir Koruma Bölge Kurulu’nun 26.08.2020 tarih ve 2161 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İki yıl önce gerçekleşmiş fakat duyulmadığı için bizlerin de yeni farkına vardığımız bu kararla kentimiz, sadece rantı artırma hedefiyle hareket eden ve bu eşsiz doğayı yok ederek betonlaştıracak çevrelere karşı korumasızdır” dedi.

‘İPTAL GEREKÇESİ’

Yaklaşık iki yıl önce gerçekleşen durumun duyurulmayışı nedeniyle yeni farkına varıldığını dile getiren Özgen, “Bu kararla kentimiz, sadece rantı artırma hedefiyle hareket eden ve bu eşsiz doğayı yok ederek betonlaştıracak çevrelere karşı korumasızdır. Planın iptal gerekçesi olarak kabul edilen Ayvalık’ın üst ölçekli planlarının olmaması iddiası tartışmalı bir durumdur. Aslında Ayvalık’ın dönemin İller Bankası tarafından yaptırılan ve kentsel sit alanı sınırının da belirli olduğu 1988 yılı onaylı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/25000 ölçekli nazım imar planı bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu kentsel sit alanları içinde yeşil karakterli kentsel sit ile doğal sit alanları da bulunmaktadır. Yargı kararıyla yok hükmünde olduğu iddia edilen üst ölçekli bu nazım planların lejantlarında bu alanların sınırları belirlenmiştir. Ayrıca Ayvalık ve Alibey Adası’ndaki kentsel sit alanları ile 1. ve 3. Derece Doğal Sit Alanları Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 28.10.1989 tarih, 795 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Sürecin devamında 3. Derece Doğal Sit Alanları ile ilgili olarak hazırlanan koruma planları Ayvalık Belediye Başkanlığı’nca 05.04.1990 tarih ve 039 sayılı meclis kararıyla onaylanmış ve Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 19.04.1990 tarih,1075 sayılı kararıyla da uygun bulunmuştur” diye konuştu.

‘TURİZME ZARAR VEREBİLİR’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Ayvalık Belediyesi’ne doğal sit alanlarıyla ilgili gönderdiği son planlara yönelik bilgi aktaran Özgen, “1’inci, 2’inci ve 3’üncü derece sit alanlarının statüsü değiştirilmekte ve kesin korunacak hassas alan, nitelikli doğal koruma alanı ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak değerlendirilmekte ve birçok alanda yapılaşmaya izin verdiği görülmektedir. 51 bölgeye ayrılan Ayvalık’ta 1’inci derece doğal sit alanı olan bölgelerde ve adalarda, sit derecesini düşüren çok önemli değişiklikler yapılmaktadır. Bu durum Ayvalık için çok hayati önem arz etmekte. Zeytinlikler kontrolsüz bir şekilde imara açılabilir. Koruma altında olması gereken tabiat alanları yapılaşmaya açılabilir ve var olan yapılaşma hakları artırılabilir. Zaten alt yapısı (ulaşım, kanalizasyon, su vb. gibi) oldukça yetersiz olan Ayvalık’ın yapılaşma yoğunluğu daha da arttırılarak kentimiz yaşanamaz hale gelebilir. Tarihi ve doğal dokuyu bozabilecek planlar kentin sürdürülebilir turizm beklentilerine zarar verebilir. Ayvalık’a emek vermiş akademisyenler, mimarlar, mühendisler, plancılar olarak, bu aşamada gerçek anlamda söz sahibi olmak istiyoruz. Çevreci bir yaklaşım için dayanıklı bir imar planı istiyoruz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber