Balçova Belediyesi, gecekondulaşmayı önlemek için ilçeye baraj, teleferik ve 5 yıldızlı bir otel yapılmasına kaynak sağlamak için 1970 yılında kentsel dönüşüm başlatarak belediyeye ait arsaları sattı. 1972 yılından beri çözülemeyen ve kamuoyunda ‘arsa mağdurları’ olarak bilinen konu günümüzde hala çözüm bekliyor. Arsa mağdurlarından Ali Ekmekçioğlu, “Sorunun çözümü için Tunç Soyer’e ve bu konuda basında beyanat veren vekillerin samimiyetine inanıyorum” diye konuştu.

‘İNSANLARIN SUÇU OLAMAZ’

Yaklaşık 1972 yılından beri çözülemeyen bir sorun olduğunu söyleyen Ekmekçioğlu, “Burada babalarımızın, büyüklerimizin ve bugün hayatta olmayan insanların vermiş oldukları emekleri ve paraları doğrultusunda devam ettirmeye çalıştığımız bir süreç var. Bunun karşılığında büyüklerimizin Balçova Belediyesinden almış oldukları analarının ak sütü gibi helal bir arsa bulunmakta. Öncelikle beklentimiz bu adaletsizliğin ve hukuksuzluğun acil olarak giderilmesidir. Tapusu olan bizlerin bir an önce oradaki haklarımızın korunup en iyi şekilde değerlendirilecek yerlerin yapılmasını ümit ediyoruz. O dönemde Büyüklerimiz bu arsaları alırken ne gece konutlaşmaya özen vermişler ne de şehrin görüntüsünü bozacak herhangi bir şeye. Devletini seven, yurt severlik duygusu içerisinde oraların daha gözetimli ve kontrollü bir şekilde yapılanmasını beklemekten başka bir suçları yok. Zaten bölgeyi incelediğimiz zaman farklı bölgelerde geçmişte yapılan konutların olduğunu da göreceksiniz. Bu insanlarında suçu bu olamaz. Biz devletimize ve hukukumuza duyduğumuz güven ile hakkımızı, imarımızı ve büyüklerimizden bize kalan arsalarımızı istiyoruz. Hakkımız olanı aldıktan sonra orada tabi ki konut yapmak istiyoruz. Bu arsaların tapusuna sahip olmasına rağmen evi olmayan birçok insan var.  Bu nedenle halen o 40 yıllık özlem ile ‘elimde tapum var ve ben buraya bir yer yapacağım’ diyen çok fazla kişi olduğunu da biliyorum” dedi.

‘ÜZÜCÜ BİR DURUM’

Balçova’daki arsaların sorunlarının çözülmemesinin birçok nedeni olduğunu söyleyen Ekmekçioğlu, “Biz bu sorunu daha çocukken babalarımız ile yaşadık. Balçova’nın daha bakir bir semt olduğu dönemde yani Balçova’da daha ekonomi üniversitesi, teleferik ve kaplıcalarının olmadığı dönemde büyüklerimiz buradan arsaları aldılar. Ondan sonraki, süreçte Balçova’da ekonomi üniversitesi, teleferik ve baraj kuruldu. O dönem Belediye buradan ciddi anlamda rakamlar topladı. Ancak süreç içerisinde 1980 yılında ihtilal gündeme geliyor. Bizlere de ihtilalde ordunun tapuları kendi bünyesine aldığı söylendi. Hatta çok ilginçtir mesela o dönem Balçova’nın sırtlarında teleferiğin altında OYAK Evleri yapılıyor. Ayrıca teleferiğin altında askeriyen ’in yaptığı konutlar var. Yani bir tarafta hakkını, parasını ve bedelini ödeyerek arsasını almış beklentide olan insanlar var. Diğer tarafta ise şehirleşmenin farklı bir yüzü var. Bu taraftan baktığımız zamanda üzücü bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra süreç içerisinde şunu da samimiyetle söylemek istiyorum; eski belediye başkanlarından Burhan Özfatura ve yine eski belediye başkanlarından Yüksel Çakmur döneminde buralarda tapular parsellenmeye başlıyor. Yani örneğin ben 1994-95 yıllarında Balçova arsalarının dağıttığını duyarak Mustafa Şentürk döneminde Belediyeye müracaat ettim. Sağ olsun bana bir dosya açtılar ve ben orada tapuyu aldım. O dönem bin 800’e kadar insan tapusunu aldı. Fakat ondan sonraki süreçte olimpiyat evleri yapıldı ve durduruldu. Dolayısıyla anlamadığımız bazı sıkıntılar odu. Zaten ne olduysa ondan sonra ki süreçte oldu. Yani ne tapular dağıtıldı ne imar çalışması yapıldı” diye konuştu.

‘ÇÖZÜM SADECE UZLAŞI’

Son zamanlarda İzmir'in tepeden incelendiğinde mimari yapıların çok fazla geliştiğini söyleyen Ali Ekmekçioğlu, “İzmir de son yıllarda iç içe yüzlerce güzel mimari yapılar inşa edildi. Ancak Balçova’ya baktığımız zaman ise bir kısmın dağ olduğunu görüyoruz. Gelişebilecek ve değerlenebilecek birçok yerin olduğu görülebiliyor. Yıllardır yaşadığımız arsa sorununun çözümünün de masada olduğunu söyleyebilirim. Bunun çözümü arsa mağdurları ile uzlaşıdır. Herkes bu konuda fikir üretip bir şeyler söylüyor. Bu konunun muhatabı Büyükşehir Belediyesi, Balçova Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hükümet ve Türkiye Cumhuriyetinin yetkili kurumları ile olayın muhatabı olan bizleriz. Saydığım bu kurumlar nasıl ki bir yerin inşa edileceği zaman ortak akıl olarak karar alıyorlarsa bu arsa sorununun çözümü içinde ortak hareket ederek sorunu çözebilirler diye düşünüyorum. Tapulu eğer bensem, benimle muhatap olunup konuşulması gerekiyor. Şimdi basında Sayın Tunç Soyer'in bazı önerilerde bulunduğu haberlerini okuyoruz. Ancak bizim bilgimizin olmadığı ya da bizim içinde olmadığımız haberleri okuyoruz. Çünkü bu konuda bize ‘Tapulu kardeşim gel senin ne derdin varmış’ demedikleri için yayınlanan haberlerden de haberimiz olmuyor” dedi. İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın sorununun çözüleceği yönünde beyanatın verdiğini ifade eden Ekmekçioğlu, “Biz arsa mağdurları olarak bir dernek oluşturmaya başladık. En azından artık bireysel değil toplu ve kurumsal bir şekilde sesimizi duyuracağız. Artık bizi muhatap almalarını istiyoruz” dedi.

‘FERYADI DUYUYORLARDIR’

Çocukluğundan beri Hükümet ve Belediyelerden gelebilecek olumlu haberleri beklediğini anlatan Ekmekçioğlu, “Ben bu konuda tüm hükümet yetkililerin bilgileri olduğu kanaatindeyim. Elbet de bu feryadı ve sesi duyuyorlardır. Biz arsa mağdurları olarak hükümetimizden sorunun çözülmesi konusunda taleplerimiz ve beklentilerimiz var. Arsa mağdurları konusunda en son Hamza Dağ ve Tunç Soyer’in beyanatları dışında hiçbir açıklama yapılmadı. Ayrıca yaşanan bu durum bizim gibi aileleri maddi ve manevi açıdan çok fazla etkiledi. Hani güven zedelenmesi söz konusu olamaz tabi ancak sonuçta biz bir devlet memuru çocuğuyduk. Babamız arsayı aldığı zaman buralar dağlık bir alandı. İnsanlar dağ başından bir yer aldıkları zaman 10-20 kat değerinde yapılar yapıp yaşamlarını rahat şekilde sürdürebiliyorlar. Kaldı ki burası İzmir'in en merkezi yeri. Denizi görüyor, otobana ve havaalanına yakın yani güzel konuma sahip bir yer.  Böyle bir yerde inşa edilen yapıların maddi açıdan ne kadar geliri olabileceğini hayal edebiliyor musunuz? Bu arsalar bizim anamızın ak sütü gibi helalimiz. Ayrıca konu ile alakalı ‘Halk için Rant’ başlıklı bir mektup yazmıştım. Yani eğer orada bir rant düşünülüyorsa arsa mağdurları düşünülsün. Bizim beklentimiz orada çok büyük daireler değil. Fakat benim 300-400 metrekare arsası olan bir kişiye de gel sana 1+1 ya da 2+1 ev vereyim derlerse de biz bu işin sonuna kadar karşısında olup mücadelemizi vereceğimizi açık ve net bir şekilde söylemek isterim” dedi.

‘SAMİMİYETLERİNE İNANIYORUM’

Tunç Soyer’in konuyu çözebileceğine inandığını söyleyen Ekmekçioğlu, “Daha önce Sayın Tunç Soyer’e konuyla ilgili bir mektup yazmıştım. Bu mektubu da kendisine elden götürüp vermek isterdim ancak bunu özel kalemi aracılığıyla gönderdik. Bu mektup okunduğu zaman bütün gerçekler ve acılar ortaya çıkacaktır. Ancak bizi avukat olarak 2015 te temsil edeceğini söyleyen bir kişi mağdur olan insanların vekalet vermesi ile birlikte insan hakları mahkemesine başvuracağını söyledi. Fakat 2015 ten beri hiçbir sonuç ve belge bizlere sunulmadı. Son zamanlarda Tunç Soyer bu avukatın nezdinde bir toplantı yaptı. Yine o dönemde gelen Balçova arsa mağdurları derneğinin öncülüğünde yapılan toplantıya bizler davet edilmedik. Çünkü biz karşı duruş sergileyen insanlarız. Bunu da açık bir şekilde beyan ediyorum. Mağdur olan taraf biz olduğumuz için kendimize göre bir alan oluşturmaya çalışıyoruz. Bu sorunun çözülebilmesi için mağdur olan tarafın dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Tunç Soyer’inde bu noktada mağdurları dinlemesi ve çözüm bulması gerekiyor. Oraya bir villa inşa etseniz alınacak rakamları siz düşünün. Tunç Soyer’e ve bu konuda basında beyanat veren vekillerin de samimiyetine inanıyorum” diye konuştu. Balçova arsa mağdurları sesi (BAMSES) isimli dernek kurmaya çalıştıklarını söyleyen Ekmekçioğlu, “ Birileri sakın ola kendine pay çıkarmaya çalışmasın. Biz bunlara 2+1 veririz gibi hesaplara girmesinler. Önce ellerini vicdanlarına sonra beyinlerini de Allaha açsınlar. Bu insanların hakkını versinler. Bu konuda Tunç Soyer ve Hükümetin samimi olacağına inancım tamdır” ifadelerini kullandı. İbrahim Şengül / Özel Haber