Güzelliği ve huzur dolu atmosferiyle Makedonya’nın incisi olarak anılan Ohrid, Avrupa’nın en popüler turizm destinasyonlarından biri. Antik çağlarda günümüzde dek ‘Lychnidos’, ‘Vo Hrid’ gibi isimlerle anılan bu etkileyici şehir, sıcakkanlı ve misafirperver insanlarıyla da hayranlık uyandırıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki eski şehir bölgesi, birbirinden eğlenceli gençlik festivalleri, bozulmamış tarihi dokusu ve dar sokaklarıyla da adından söz ettiren Ohrid, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. GEZİLECEK YERLER Karmaşadan ve stresten uzak bir tatil planı yapanlar için oldukça keyifli bir tatil seçeneği olan Ohrid, göz alıcı doğası, köklü tarihi geçmişi ve kültürel zenginliğiyle Avrupa’nın en sevilen turistik şehirlerinden. Ülkenin en popüler turistik noktalarından biri de Ohrid Gölü (Lake Ohrid). Dingin atmosferi ve doğal güzelliğiyle büyüleyen bu su birikintisi, aynı zamanda Avrupa’nın en derin ve eski krater gölü olmasıyla da biliniyor. 4 milyon yıl önce tektonik hareketler sonrası, kireçtaşı kayalıkları üzerinde oluşmuş. Ohrid Gölü’nü bu kadar özel yapan şey ise hem yer altı hem de dağlardan gelen suyla beslenmesiyle kristal berraklığındaki sularının her 10 yılda bir tamamen yenilenmesi. Gölü gezmek için küçük liman içinde tekneler bulunuyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Eski Şehir (Old Town) bölgesi de etkileyici kültürel ve tarihi dokusu ile şehre gelen turistlerin uğradığı ilk adresler arasında bulunuyor. Orta Çağ’dan günümüze dek ayakta kalmayı başaran tarihi kiliseleri, manastırları, camileri ve hisarlarıyla büyüleyen bu bölgede, uzun yürüyüşler yapmanın tadı bambaşka. Ohri Şehir Müzesi (Naroden Muzej), eskiden Robevi Aile Evi (Robev Family House) olarak anılan üç katlı bir müze. Binanın mülkiyeti Robevi ve Urania ailelerine ait. 1864’te inşa edilmiş güzel bir eski evin içinde yer alıyor. Müze içerisinde Orta Çağ’da bölgede kullanılan paralar, yerel ahşap oymacılığı örnekleri, antik heykeller görülebilir. Bay of Bones (Kemikler Koyu), Bones Körfezi’ndeki Gradiste Yarımadası’nın güney kıyısında, geçmişte toplam 8 bin 500 metrekare alana yayılmış bir bölge. Arkeolojik kompleks olan su altı müzesi. Müzede göl üzerinde kazıklara oturtulmuş saz ve tahtadan yapılmış antik dönem evlerini geziyorsunuz. Tarih öncesi çağlardan başlayıp yakın tarihe dek uzanan bir zaman yolculuğu sunan bölge, su üzerinde bir platform şeklinde inşa edilerek açık hava müzesi haline getirilmiş. MÖ 1200 ile 700 yıllarına kadar uzanan bölgede bir kısmı aslına uygun şekilde restore edilmiş evleri de görmeniz mümkün. Ohrid’e, inşa edilen ve her biri yılın bir gününü temsil eden 365 tarihi kiliseden geriye kalan 40 kilise, Ohrid Kalesi, Milattan Önce 3. yüzyılda kurulan Antik Tiyatro, Sveta Sofija (Ayasofya Kilisesi) ve Sveti Naum da şehrin görülmeye değer turistik yerlerinden bazıları. NASIL GİDİLİR? Türkiye’den direkt ve aktarmalı uçuş seçenekleriyle de seyahat edilebilen şehirde, Ohrid Havalimanı (Aziz Paul Havalimanı) hizmet veriyor. Şehir merkezinde yaklaşık 9 kilometre uzaklıktaki bu havalimanından şehir merkezine otobüs, taksi ve shuttle araçlarının yanı sıra araç kiralayarak da ulaşılabilir. Seyahatinde karayolunu tercih edenler ise 880 kilometrelik İstanbul- Ohrid yolunu yaklaşık 10 saatte tamamlayabilir. Ohrid’e, Sırbistan ve Arnavutluk üzerinden otobüs seferleri de yapılıyor. A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK