Kamuoyunda “Kentsel Dönüşüm Yasası” olarak bilinen “7471 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”a ilişkin tepkiler sürüyor. İlgili kanun kapsamında Hatay’da Antakya ve Defne’yi kapsayan 270 hektarlık alan rezerv bölge ilan edilmesi sonrası dün İstanbul Barosu bir basın açıklaması yaptı.

İstanbul Barosu Konferans Salonu’nda yapılan basın açıklamasında İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun yanı sıra Hatay Barosu Başkanı H. Cihat Açıkalın da hazır bulundu. İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç’ın okuduğu açıklamada “Yapılan değişiklikler, birçok yönden AİHS ve Anayasa’daki temel hakları ihlal etmektedir” denildi. 

"TOPLUMSAL BARIŞI ZEDELER"

“Mülkiyet, barınma, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam haklarını gözetmemesi, sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmaması, idarenin her türlü engelden arındırılmış olarak istediği yere inşai faaliyette bulunma yolunu açması nedeniyle yasanın anayasaya aykırı olduğunun belirtildiğini açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Bakan Yerlikaya'dan polislere 1 Mayıs teşekkürü Bakan Yerlikaya'dan polislere 1 Mayıs teşekkürü

Yasanın bu haliyle uygulanmasının sosyolojik sonuçları olacağı, toplumsal barışı zedeleyeceği, yeni davalara yol açacağı, yargı yükünü arttıracağı ve yurttaşın hak arama özgürlüğünü zorlaştıracağı tartışmasızdır. Özellikle temel hakları ilgilendiren konularda barolar, diğer ilgili meslek odaları, akademisyenler, uygulamacılar, STK’larla görüşülmeksizin ve görüş bildirildiğinde de görüşler dikkate alınmaksızın “oldu-bitti’ ile yasa çıkarma alışkanlığı derhal terk edilmelidir. 

Yasama organının keyfi düzenlemelerinin temel hakları ihlal etmesi halinde yurttaşlar tarafından Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılmasının ne derece önemli olduğu, bu yasa düzenlemesi sonrası bir kez daha açığa çıkmıştır. Son günlerde Anayasa Mahkemesi’nin yıpratılmasına yönelik tutumun u yasa öncesine denk gelmesi de bu nedenle düşündürücüdür. 

Çevre ve Kent Komisyonumuz tarafından hazırlanan, İnsan Hakları Merkezi ile Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Merkezi tarafından katkı sunulan raporu bugün basın ve kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bu yasa ile temel hakları ihlal edilen yurttaşlarımızın da yargı yollarının tükettikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilirler. Ancak yasanın uygulanması ve yargı yollarının tüketilmesi aşamasında birçok yurttaş mağdur olacağı için bugün buradan ana muhalefet partisine bu yasanın iptali ve yürütmenin durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açması çağırısında bulunuyoruz."

Kaynak: Cumhuriyet