Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak İlçe Başkanlığı ve İlçe Sağlık Komisyonu aşılama süreci ile ilgili basın açıklamasında bulundu. 7-13 Nisan Dünya Sağlık Haftası nedeniyle salgın sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları anarak konuşmasına başlayan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, " Bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, zorlu şartlarda çalışan sağlık emekçilerimize görevlerinde kolaylıklar diliyorum" dedi. Sağlık çalışanlarının korona virüsün meslek hastalığı sayılmasını istediğini ve çelişkili sağlık yönetiminin devam ettiğini aktaran Gruşçu, "Halkın cebinden alıp zengine hizmet eden değil. Toplumun her kesimine eşit ulaşan bir sağlık sistemi oluşturacağız " ifadelerini kullandı.

'BU ÜLKEYİ KİM YÖNETİYOR?"

Vatandaşın aşı beklediğini fakat sürecin şeffaf yürümediğini söyleyen Gruşçu, "AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı basın toplantısında Covid-19 krizinin başından bu yana 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızı Türkiye'ye getirdiğini ifade etmiş, ülkemizin âlicenaplığıyla övünmüş. Aziz milletimizin âlicenap olduğunu dünya âlem bilir de sizin milletimizin âlicenaplığının arkasına saklamaya çalıştığınız gerçekleri de milletimiz bilmelidir. Sayın Erdoğan'a soruyoruz: Sağlık çalışanları Covid-19’la mücadele ederken hayatlarını feda ediyorlar. Hayat kurtarmak için hayatını feda edenlerin elleri öpülmez mi? Sağlık çalışanlarının tek isteği vardı: ‘Covid-19 meslek hastalığı olsun!’ Niçin yapmıyorsunuz? Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti. Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Pandemi sürecindeyiz. İnsanlar can derdinde. Aşı bekliyorlar. Ispartalı yaşlı bir kadın, ‘70 yaşın üzerindeyim, bir türlü aşı sırası gelmedi.’ diyor. Nerede bu aşılar? Kim Türkiye’ye getirecek? Halkın can güvenliğini kim sağlayacak? Bu ülkeyi kim yönetiyor?" dedi.

'AHLAK KABUL EDER Mİ'

Kongrelerde vatandaşların maskesiz bulunduğunu fakat bir yaptırım uygulanmadığını dile getiren Gruşçu, "Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın kendisine verdiği parayı 'dilenci değilim' diyerek geri çeviren lenf kanseri hastası üniversiteli kardeşimiz 27 yaşındaki Dilek Özçelik hayatını kaybetti. Dilek kardeşimizin kanser ilaçları neden temin edilemedi? Bunun sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor?Ak Parti kongresinde maskesiz insanlara ceza yazan var mı? Yok! Kim bunların dayıları? Sarayda oturanlar, beşli çeteler, dolarla avroyla oynayanlar. Ahlak kabul eder mi bunu? Vatandaşlar arasında ayrım yapılır mı?Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için 2020’de müteahhitlik şirketlerine 8,7 milyar lira kira ve hizmet bedeli ödedi. 2021 yılı için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinden 16,4 milyar lira ödenek ayrıldı. Müteahhitlik şirketlerine bir yılda ödenen tutar ile bin yataklı 8 şehir hastanesi yapılabilirdi. Neden bu paralar müteahhitlere ödendi?" diye konuştu.

‘HUZURU GETİRECEĞİZ’

Tüm vatandaşların derdine deva olacaklarını belirten Gruşçu, "Vatandaşlarına 3-5 maskeyi bile dağıtamayan, test için IBAN numarası veren, artan vaka ve ölüm sayılarını gizleyerek süreci şeffaf yönetmeyen ve böylece bilimsel uygulamaların önünü kapayan, aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan bir salgın yönetiminin nesini dünya takdir etsin. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm vatandaşlarımıza söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında güçlü sosyal devlet anlayışıyla üreteceğimiz sağlık politikaları sayesinde, halkın cebinden alıp, zengine hizmet eden değil, toplumun her kesimine eşit ve adaletli hizmet sağlayan bir sağlık yapısı oluşturacağız. Tedavinin sadece dayısı olana değil, karda kışta yolları kapanan köydeki yurttaşımıza da gitmesini sağlayacağız. Türkiye çok güçlü bir devlet, çok güçlü bir ülkedir. Ülkemizin kaynaklarını 83 milyon insanımıza adaletle dağıtmaya söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’ye huzuru, barışı ve adaleti getireceğiz" diye konuştu.

‘ARACI FİRMA YOK MU?’

Aşı tedariği konusunda konuşan İlçe Sağlık Komisyon Başkanı Barış Özgen, “Gerek aşı önceliği konusunda, gerekse aşılama hızı konusunda şu anda ülkemizde ciddi sorunlar yaşanmakta. Bakan Koca’nın söylemine göre İlkbahar sonuna kadar 105 milyon doz aşı yapılacaktı, ilkbahar sonunda da bu iş biticekti. Şimdi ise yine aynı bakan “umarız sonbahar sonuna kadar herkesi aşılarız” demeye başladı. Bu hızla giderse bu da mümkün görünmüyor. En çok aşı yapılan ülkeler arasında altıncıyız diyorlar, fakat nüfusa oranla Fas’ın bile altında sondan dördüncü olduğumuzu söyleyemiyorlar. Aşılama sürecinin yavaş gitmesi virüsün baskılanmasını da olumsuz etkiliyor. Aşılamanın etkili olabilmesi için nüfusun en az %60 nın aşılanması gerekirken ülkemizde bu oran şu anda maalesef %10,7 civarında. Bu halde bile hükümet, koyun can derdinde kasap et derdinde misali aşı üzerinden yandaşlarına rant sağlamaya çalışıyor. Başta Sağlık Bakanı, ‘Biz bu aşıları Çin hükümeti ile direkt görüşerek alıyoruz, işin içerisinde herhangi bir aracı firma yok derken; aşıların üzerinde malum ilaç firmasının ismi görülünce bu sefer lojistik için bir firma olabileceğini beyan etmiştir. O zaman ücretsiz şekilde ülkeye gelen 1 milyon aşının bedeli neden bir aracı şirkete ödendi? Aracı yoksa bu faturalar nasıl kesildi, paralar nasıl ve ne kadar ödendi?” açıklamalarında bulundu.