Foça'da çay bahçesi ve manav işleten İsmail K., geçen yıl 9 Eylül'de müşteri olarak gelen bir kişi tarafından tabancayla bacaklarından vuruldu. Saldırgan, birkaç el ateş ettikten sonra yaya olarak yakındaki pazar yerine doğru kaçtı. Ardından burada park halindeki bir otomobile binerek kaçtı. Olayı gören çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, her iki bacağından yaralanan İsmail K.'yi Menemen Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Şüphelinin kaçtığı 06 BCS 030 plakalı araç Torbalı ilçesinde bulundu. Öte yandan, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Şubat ayında, İzmir merkezli olarak, Gürcistan'a kaçtığı belirlenen Deniz Camgöz'ün liderliğini yaptığı ileri sürülen suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. 38 kişi gözaltına alınıp, tutuklandı. Şüpheliler hakkında hazırlanan 22 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianame, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianameye, Foça ilçesinde çay bahçesi ve manav dükkanı işleten İsmail K.'nin, geçen yıl 9 Eylül'de iş yerine müşteri gibi gelen kişi tarafından bacaklarından tabancayla vurulması olayına ilişkin verdiği ifade de girdi. İsmail K.'nin olayın azmettiricisi olarak Foça Belediye Başkanı CHP'li Fatih Gürbüz'ün adını verdiği ortaya çıktı.

'Bunun bedeli olacak'

Çay bahçesine soğuk ve yağışlı havaya karşı önlem almak için yaptırmak istediği panel nedeniyle Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile sorun yaşadıkları ileri süren İsmail K.'nin iddianamedeki ifadesinde, şu sözlerine yer verildi: "Zabıta, panel yapılmasına Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz'ün izin vermediğini söyledi. Bunun üzerine ben de panel taktırma işini durdurdum. O esnada Belediye Başkanı Gürbüz, bana ve ağabeyim Erkan K.'ye bağırmaya başladı. Ağabeyim, 'Bağırmanıza gerek yok. Biz kötü bir şey yapmıyoruz' dedi. Sakinleşmeyen Belediye Başkanı ceketini çıkardı ve bir boksör edasıyla ağabeyime doğru gardını aldı. Başkanın kendisine doğru yumruklarını sıktığını gören ağabeyim, elindeki tabureyi yere attı. Belediye Başkanı Gürbüz, 'Bu burada kalmayacak. Mutlaka bir cezası olacak ve manavı da kaldıracaksınız' diyerek uzaklaştı. Bir gün sonra beni arayan Başkan Gürbüz, 'Ağabeyin beni Foça'ya madara etti. Bunun bir bedeli olacak. Benim bir misilleme yapmam lazım. Sen manavı kaldır' dedi.

 'Fatih başkana kimse yanlış yapamaz'

Telefon konuşmasından bir hafta sonra silahlı saldırıya uğradığını belirten İsmail K., iddianamede şunları kaydetti:"Manav dükkanımın sağ kolu dövmeli bir kişinin bana ateş ettiğini ve terliğimin kan dolduğunu gördüm. Kaçarken de ateş etmeye devam eden kişi, 'Fatih başkana kimse yanlış yapamaz' diye bağırıyordu. Ardından Gürbüz'ü ve belindeki silahı gördüm. 'Ambulans' diye bağırıyordu. Ardından beni Foça Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Başkan Gürbüz de geldi. Belediye Başkanı Fatih Gürbüz akşama kadar yanımda kaldı. Bana, 'Bunu yapanı polislerden önce bulacağım. Asarlık Mahallesi ve İzmir'e adam saldım' dedikten sonra hastaneden ayrıldı. Ertesi gün yapılan ameliyatın ardından doktorlarla konuştuğunu, 5- 6 ay sonra kalkabileceğimi ve bu süreçte ailemin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını belirtti. Beni vurduran Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz'dür. Bundan sonra başıma gelecek her şeyden Fatih Gürbüz ve çevresi sorumludur."

Mesajları gösterdi iddiası

Silahlı saldırıdan önce Belediye Başkanı Gürbüz ile tartışan İsmail K.'nin kardeşi Yakup K.'nin de sözleri iddianamede yer aldı. Yakup K.'nin iddianamedeki ifadesinde, "Başkan Gürbüz'ün ağabeyimin hastane işleri sürerken, ısrarla beni belediyeye ait siyah araca bindirdi ve telefonundaki mesajları gösterdi. Ekranı gösterdiğinde, 99 ile başlayan numaradan gelen mesajda, 'Sana yapılan terbiyesizliğe cevap verildi, gereken yapıldı' yazıyordu" dedi.

'Bildiklerimizi anlatacağız'

İddianameye, Başkan Gürbüz'ün, konuyla ilgili Foça Cumhuriyet Başsavcılığı'na avukatı tarafından verilen dilekçe de girdi. Dilekçede, Belediye Başkanı Gürbüz'ün telefonuna suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Deniz Camgöz tarafından gönderildiği belirtilen, "Selam başkanım, öncelikle sizin şahsınıza çarşıda yapılan saygısızlığın aynı yerde karşılığı verilmesi lazımdı, verdim. Her daim yanınızda olduğumuzu bilin. Saygılarımla, sizi seven bir dost. Kimse size küfretme cesaretinde bulunamaz' mesajının, silahlı saldırının ardından ise "Geçmiş olsuna gitmişsiniz başkanım hastaneye. Ayıp sana Başkan, tezgaha mı geldik? Biz nerden bilelim sana küfredilmiş. Senin emrinde çalışan dedi: 'Bunları başkan böyle istiyor'… Biz rüya görmedik. Gidip yaptık. İşin ucu size dokunacak diye hemen emniyete gittiniz. Yakışmadı size. Bizi mi kullandınız? Şimdi yani valla iyi gol attınız, ama her şeyi biz de samimi yapacağız. Bildiklerimizi anlatacağız. Sekreterine kadar anlatacağım. Şahitli" mesajının geldiği belirtildi. Dilekçede Başkan Gürbüz'ün, Gürcistan'dan cep telefonuna gönderilen bu mesajlara cevap vermediği de belirtildi.

Yargılama sürecine başlandı

Davanın görülmesine ise bugün 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, 13 farklı olayla ilgili suç örgütüne mensup olduğu iddia edilen sanıklar dinlendi. Duruşmada suç örgütünün yönetici konumunda olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan ve Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunması alınan Erdi E., "Foça’daki yaralama olayına ilişkin bir bağlantım yoktur. Şahısları tanımıyorum. Herhangi bir suç örgütüne mensup değilim. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

'Suçlamaları kabul etmiyorum'

Organize suç örgütü içerisinde örgütün yöneticisi konumunda olduğu, örgütün üyesi olan Behlül G. ile Çiğli Ata Sanayi içerisinde bulunan iş yerinde hisseli ortak olarak işlettiği, organize suç örgütü lideri Deniz Camgöz’ün talimatları doğrultusunda İzmir ilinde gerçekleşen eylemler ile ilgili eylem içerisinde etkin rol alan şüpheliler ile eylem öncesi buluşarak eylemin kime ve ne şekilde gerçekleşeceğine dair bilgi aktarımı yaptığı iddiasıyla yargılanan sanık Muhammet B. ise, "Foça olayını tutuklandığımda öğrendim. Diğer olaylarda bahsi geçen Ahmet ve Yılmaz isimli kişileri de karakolda öğrendim. Yılmaz ile ilgili bağlantım aracının mekanik işlerini yapmamdan kaynaklanmaktadır. Olayla ilgili üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Örgüte mensup biri değilim. Hiç kimsenin adamı değilim" diye konuştu. Tutuksuz sanık Kasım K. ise tetikçi olduğu yönündeki iddiaları reddederek, "Suçlamaları saçma buluyorum. Doğuştan engelliyim. İş güç sahibiyim. Maddi hiçbir şeye ihtiyacım yok. Neden bu olaylara bulaşayım" ifadelerini kullandı.

'Belediye Başkanı olarak itibarsızlaştırıldım'

Duruşmada müşteki sanık Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ise "Yaralama olayı 9 Eylül tarihinde gerçekleşti. Yaklaşık 60 kişi Foça Meydanı’ndan Atatürk Meydanı’na doğru yürüyorduk. İsmail K.’nın ‘vuruldu’ haberi geldi. Elimizde çelenklerle olay yerine gittik. Gittiğimde İsmail K. yerdeydi. Hastaneye götürüldü. Menemen Devlet Hastanesi’ne sevk edilmesini rica ettim. Bu olayda mağdur olan kişi benim. Olay olduktan sonra tehdit mesajları aldım ve korumayla gezdim. En büyük yarayı ben aldım. Belediye Başkanı olarak itibarsızlaştırıldım. Bu olaydan sonra cep telefonuma mesaj geldi. ‘Geçmiş olsuna mı gittin’ şeklinde yabancı telefonlardan mesajlar aldım. Hiçbirine cevap vermedim. Hiç birini tanımıyorum" dedi.

'Korumayla gezdim'

Yaralama olayından önce İsmail K. ile ilgili yaşanan tartışmayı anlatan Gürbüz, "Dükkanlarının önüne büfe koymak istediklerini söylediler. Yere kazıklı biçimde demir çakmak istediler. Kendilerine ‘Yapmayın’ dediğimde Erkan K., elindeki sandalyeyi yere fırlattı. Kötü şeyler söyledi. O sırada polisler geldi. ‘Büyütülecek bir şey yok’ dedim. İsmail K. daha sonra beni aradı, ‘Erkan'a bakma sen’ dedi. Belediye tarafından işletmeye kesilen herhangi bir ceza yoktur. Yaralama olayı sonrasında ‘Geçmiş olsun’a gittim. İsmail K., ‘Bu iş sana kalır’ dedi. İnsani olarak yapmam gereken her şeyi yaptım. ‘Beni madara ettiniz’ diye bir beyanım yoktur. Daha yeni belediye başkanı olmuşum. Siyasi olarak itibarsızlaştırıldım. Mağdurum. Devletin verdiği korumayla gezdim. Siyasi olarak da ailevi olarak da yıprandım. Gelen mesajların kimden, nereden geldiğini bilmiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Kimseyi azmettirmedim" diye konuştu. Sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı. (DHA)