Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Yarımada Bölgesi’nde hayata geçirilmesi planlanan Çeşme Projesi’ne karşı yüzlerce İzmirli Cumhuriyet Meydanı’nda buluştu. Bilirkişilerin kamu yararına ve planlama ilkelerin uygun bulmadığı projeye karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Doğa ve Çevre Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP’li belediye başkanları katılırken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ege Çevre Platformu (EGEÇEP), İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve daha pek çok sivil toplum örgütü ile vatandaşlar da alanda yer aldı. Eyleme katılan yüzlerce kişi, ‘Ranta teslim olmayacağız’, ‘Birleşe birleşe kazanacağız’, ‘Çeşme halkındır halkın kalacak’, ‘Çeşme bizimdir bizim kalacak’ sloganları attı. Çeşme Projesi’ne karşı düzenlenen mini mitingde kalabalığa seslenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir, 8 bin 500 yıldır kesintisiz insan yerleşimine ev sahipliği yapan bir şehir. Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri. Burası ilk çağlardan bu yana dünyaya yön veren en önemli düşünürlerin, demokrasi gibi bugün eskisinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz sosyal inovasyonların doğduğu şehir. İzmir’i bir dünya şehri yapmak için başarmamız gereken tek şey onun kendi değerlerine inanmak, bu değerleri dinlemek ve dünyaya anlatmak. İzmir’e turist çekmek için Çeşme’nin kıyılarını, parsellerini yabancı sermayeye satmaya hiç gerek yok. Bu şehirde daha çok talana, yıkıma hiç ihtiyacımız yok. Çeşme, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim belgesi ile bakanlıkça yapılan planlama çalışmaları, ne yazık ki İzmir’in tüm değerlerini tehdit ediyor. Şunu çok iyi öğrendik ki yerel yönetimleri, yerel ekonomiyi korumayan hiçbir turizm projesi başarıya ulaşamıyor” dedi.

HERKES BİLSİN Kİ…’

Çeşme Projesi, Çeşme’ye ait değildir” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Başkan Soyer, “Onun değerlerini yok eden dışarıdan zoraki dayatılmış bir kurgudur. Bu proje alanı İzmir’in en kurak, toprak ve su açısından en fakir yerleri… Oysa bu proje, burada aşırı su kullanan golf sahalarını getiriyor. Bölgede farklı tarihlerde ilan edilmiş 11 turizm yeri var. Bu alanların sadece üç tanesinin onaylı imar planı var. Çeşme’de bunca turizm alanı boşken, bu alan imara açılıyor. Çeşme’nin su kaynakları zaten çok kısıtlı. Ulaşım, meselenin diğer bir ayağı. Çeşme’nin İzmir’e bağlantılı bir yolu var. Yaz aylarında daha şimdiden bu yol kapanıyor. Böylesi büyük bir projenin trafik için çözüm yolu yok. Kağıt üzerinde ya da dünyanın başka yerinde güzel olabilir. Çeşme projesi, İzmir’in kimyasına, aklına, ruhuna aykırıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu projeye karşı yürütülen tüm kurtuluş süreçlerine müdahil oldu, bundan sonraki süreçte de yeni dava açmaya devam edeceğiz. Burası kimsenin babasının çiftliği değil. Şunu herkes bilsin, İzmir’in madencilere bırakacak tek bir zeytin ağacı, ranta kurban edilecek tek bir metrekare kıyısı yoktur. Seferihisar’a, Selçuk’tan Kiraz’a ve Çeşme’ye kadar İzmir’in her bir karış toprağı korumamız altındadır. Bir belediye başkanının asli görevi görev yaptığı şehrin her bir karış toprağını korumaktır, son nefesime kadar koruyacağım. Göreceksiniz, doğamızı direne direne koruyacağız” diye konuştu.

MÜCADELEYE SÖZ VERİYORUZ’

CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Bugün burada toplanıp, “Çeşme ranta kurban edilmesin. Biz İzmirliyiz, Çeşme’de yaşıyoruz. İzmir’in Çeşme’nin bu güzelliğini bozmayın” diyorsunuz. Siz bunu söylüyorsunuz, Çeşme’ye yarımadaya sahip çıkmak istiyorsunuz ama birileri haritacılık oynuyor. Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana Cumhuriyet’in ne kadar değeri varsa hepsini satıp peşkeş çektiler. Kıyıları, sahilleri, ormanları sattılar sıra Çeşme’ye geldi. Buna izin vermeyeceğiz, bunu için sizinle dayanışma içindeyiz” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’a seslenen CHP’li Öztunç, şu ifadeleri kullandı: “Ey Hamza Dağ, her konuda konuşuyorsun, İzmir ile ilgili en ufak bir konu olduğunda ağzını açmıyorsun. Çeşme projesi rant projesidir. Eğer sende tırnak ucu kadar İzmir sevdası varsa bu projeye karşı sende durursun. Bugün Cumhuriyet Meydanı’nı doldurduk. Akıllarını başlarına alsınlar, eğer bu projeyi devam ettirirlerse Gündoğdu’da yüzbinlerle haykırırız. Her yerdeyiz! O gün geliyor, yakındır, az kaldın. Geliyor gelmekte olan. Hesabını soracağız, bilesiniz. Aşık Mahsuni’nin ölüm yıl dönümü, ne diyor ‘Yuh, yuh’ diyor. Biz de yuh yuh diyoruz. Hep birlikte mücadeleye söz veriyoruz. CHP olarak belediye başkanlarımız ve milletvekillerimizle bu projeye karşı olmaya devam edeceğiz” dedi.

HALA KARAR GELMEDİ’

Çeşme Projesi’ne karşı davayı kendilerinin hazırladıklarını aktaran Avukat Ömer Turgut Erlat da “Burada temel sorun Çeşme yarımadasında 16 bin hektar alan yani ilçe sınırlarının yüzde 75’i tamamen devletin tasarrufunda olan kamuya ait bir alan. Yerleşim alanları dışında bütün kıyılar, tarım alanları, meralar özel kişilere devredilecek. Burada sadece ana yatırımcının sözü ve tasarrufu sağlanacak, kimse bu alana giremeyecek. Çünkü buralar halka kapalı özel alanlar olacak. Halkın alanı halkın elinden alınacak. Turizm teşvik kanununda yapılan teşvikler sonucu özelleştirilecek. Çeşme yarımadasının tamamının özel mülkiyete ait olduğunu düşünün, elimizden çıkıyor. Tabip Odası, TMMOB; EGEÇEP ve İzmir Barosu dava açtı. Bilirkişiler bu işlerin kamu yararına ve hukuka aykırı olduğunu tespit etti. İki ay önce karar geldi ama Danıştay’dan hala karar yok. Yargıyı derhal hukuka uygun karar vermeye çağırıyor, İzmir halkını da yaşam alanını korumaya çağırıyoruz” diye konuştu. Yağmur Daştan