İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı münasebetiyle basın mensuplarıyla bir araya geldi. İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar’ın ev sahipliğindeki toplantıda, Başkan Kırkpınar’a İl Kadın Politikaları Başkanı Serap Özöktem, İl Başkan Yardımcısı Yiğit Kumman ve İl Başkan Danışmanı Berrin İpek Değirmenci de eşlik etti. Toplantıda, basının önemi vurgu yapan İl Başkanı Kırkpınar, “Gücü elinden alınmış, baskı altında haber peşinde koşan basın mensuplarını ve bizleri üzüyor” dedi. Kırkpınar, İzmir gündemine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. “Basın, demokratik toplumlarda dördüncü kuvvet olarak anılır” sözleriyle açıklamalarına başlayan Başkan Kırkpınar, “Ancak 2018 yılının 9 Temmuz günü Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçildi. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, henüz partimiz kurulmadan meydan meydan gezerek bugünkü sistemi eleştirmiş; referandumda ‘Hayır’ oyu çıkması gerektiğini çünkü bu sistemin Türk toplumuna, geleneğine ve siyasetine uygun düşmeyeceğini belirtmiştir. Bugün ittifak kurduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi ile Saadet Partisi ve Demokrat Parti de referandumda ‘Hayır’ oyu çıkması için mücadele vermiştir. Maalesef ‘Evet’ oyu çıktı ve yeni sisteme geçildi. Türk basını olarak, özellikle İzmir’de kıt kaynaklarla ve büyük bir özveri ile en azından kentimizde yaşayan insanları bilgilendiriyorsunuz. Bu sadece siyaset, belediye haberi ile de değil; toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren ve problem kaynağı olan ne varsa gündeme taşıyorsunuz. Bu takdir edilmekle beraber, medyanın zamanla elinden gücünün alınmasına engel olamıyor. Devletin resmi yayın kurumu olan TRT başta olmak üzere medyanın büyük bir kısmı ya satın alınarak ya da sattırılıyor. Böylece hükümeti eleştiren hiçbir konuyu gündeme getiremiyorlar. Bu gücü elinden alınmış, baskı altında haber peşinde koşan basın mensuplarını ve bizleri üzüyor” dedi.

‘DEĞİŞİM’ VURGUSU

Gazetecilik kimliğinin 20 yıl önce çok farklı bir noktada olduğunun altını çizerek açıklamalarını sürdüren Kırkpınar, “Basın mensuplarının özlük ve sendikal hakları kısmen elinden alındı. O yüzden basına düşen en büyük görev, mücadele azmini hiçbir zaman kaybetmemektir. Basın, ne muhalefetin ne de iktidarın yanında olmalıdır; sadece Türk milletinin yanında olmalıdır. Çünkü Türk milleti son 20 yıldır kademeli olarak yaşadıklarını maalesef hafızasında tutamıyor. O yüzden Türk basını almış olduğu çok büyük görev ve sorumluluğu, aydınlık günlere kavuşana kadar vazgeçmeden yerine getirmelidir. Bu toplantıları bir gelenek haline getirelim. Umuyorum ki bir dahaki 24 Temmuz’da Türkiye’de bir değişim olur. İnsanların sandık başına giderek bu değişimi gerçekleştireceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

KİTAPÇIK HAZIRLADILAR

Daha sonra Başkan Kırkpınar, İzmir ve Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı olarak ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ kitapçığı hazırlayarak tüm kurum ve kuruluşlara ulaştırdıklarını söyleyen Başkan Kırkpınar, “Sistem karşıtlığımızı 16 Nisan 2017 Refernadumu’na girerken de belirtmiştik. Sistem karşıtlığımız sadece Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması veya yeni bir sisteme geçilmesi değil; sistemin kendisineydi. Dolayısıyla genel merkezimizde hukukçularımız yaptığı çalışmalar sonucunda İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi yapıldı. Bu bir çalışma taslağıdır, ‘Biz bunu istiyoruz, olsun’ değil. Üzerinde tartışmaya açık olan bir konudur. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi partiler gibi pek çok kurumu kitapçığımızı dağıttık. Diğer illerde de bu tip çalışmalar olabilir” dedi.

400 BİNİ AŞKIN ÜYE

İYİ Parti’nin İzmir’de ve Türkiye genelinde oy oranını artırdığının altını çizerek konuşmasını sürdüren Kırkpınar, şu ifadeleri kullandı: “Oy artışımız Genel Başkanımız başta olmak üzere parti teşkilatlarımızın milletimizle dertlenip hemhal olup çözüm üretme noktasında çalışmalarımızla ilgilidir. 24 Haziran 2018 yılında apar topar basküle çıkmıştık. Şimdi kantara çıkıyoruz. Çünkü ağırlığımız artık baskülü geçti. Ağırlığımızı, kilomuzu, boyumuzu ölçecek ondan sonra yerel seçimlerle ilgili düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaşacağız. Şu anda partimizin 400 bini aşan bir üye sayımız var. Kayıt aldığımız 400 bin kişinin daha önce parti üyelikleri var mı, onu da araştırıyoruz. İzmir’de AK Parti ve MHP’den istifa edip partimize üye olan yüzlerce arkadaşımız var.” Son olarak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer özelinde değerlendirmelerde de bulunan İYİ Partili İl Başkanı Kırkpınar, “Katıldığım tüm programlarda konu hep dönüp dolaşıp İYİ Parti ve CHP iktidarıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmış Tunç Bey’e geliyor. Ben daha önceki söylediklerimin üzerine olumlu anlamda katkı koyabilirim ama olumsuz anlamda koyabileceğim bir katkı yok. Her şey 31 Mart 2019’da başladı, ondan sonra daha birinci yılını tamamlamadan pandemi araya girdi. Belediye kaynakları aşağıya indi, kamu harcamaları kat be kat yukarı çıktı. Ben hem salgın hem de deprem sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Millet İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı’nın belediye başkanlarının çok büyük katkı koyarak sıkıntı yaşayan insanlara ulaştığını söyledim. Bunun dışında bu şehrin en büyük problemini sorarsanız ‘Trafik’ derim. Cumhur İttifakı kendi yaptıkları hizmetleri göklere çıkardı ama eksiklikler konuşulmadı. Ben diyorum ki ‘Oy verdik, iktidar oldu’ ama bu şehrin en büyük sorunu trafiktir. Bu da çözülecek gibi duruyor. Tunç Bey’in de ifadesiyle yakın bir zamanda bir değişim ve rahatlama geleceği iddia ediliyor. O yüzden bizde sorunun çözüleceğini düşünüyoruz” diye konuştu. İzmirli depremzedelerin yaşadıkları sorunların devam ettiği ve seslerini duyurmak için önümüzdeki günlerde miting yapacaklarını açıklamaları üzerine de değerlendirmelerde bulunan Kırkpınar, “İzmir depreminde yaşananları TBMM’ye taşıyan ilk isim Grup Başkanvekilimiz ve İzmir Milletvekilimiz Müsavat Dervişoğlu’dur. Kendisi bu işin takipçisidir. Bugün, konuyla ilgili oluşturulan dernekler ve kendisine ulaşanların hepsi not edilmiştir. Bir kısmı belediye bir kısmı ise ağırlıklı olarak hükümetle ilgilidir. Çok dramatik şeyler yaşandı. Reklamı ve promosyonu çok yapılan ancak arka tarafından mağduriyetlerin çok olduğu bir süreç… Bu konuya hiç kimsenin duyarsız kalmasını doğru bulmuyorum. Hükümetin de muhalefet partileri de duyarsız olmamalıdır. Biz bu işin takipçisiyiz” dedi. Yağmur Gülü