PELİN PEKEDİS- EGE TELGRAF/ Yeni araştırmalar, beden ve zihin sağlığımızın merkezinin aslında beynimiz değil, bağırsaklarımız olduğunu ortaya koyuyor. Bağırsak mikrobiyotası; bağışıklık, ruh hali ve hatta kilo kontrolü üzerinde düşündüğümüzden çok daha etkili.

BAĞIRSAK SADECE SİNDİRİM ORGANI DEĞİL!

Uzun yıllar yalnızca sindirimle ilişkilendirilen bağırsaklar, artık modern tıbbın en çok ilgi gören organlarından biri. Bağırsakta yaşayan mikroorganizmaların sayısı, vücudumuzdaki hücre sayısını bile geçiyor. Bu bakteriler sadece besinleri parçalamıyor; hormon üretiminden bağışıklığa, duygudurumdan enerji seviyelerine kadar pek çok süreci yönetiyor.

RUH HALİNİZ MİDENİZDE GİZLİ OLABİLİR!

Bağırsak ve beyin arasında çift yönlü bir iletişim bulunuyor. “Bağırsak-beyin ekseni” adı verilen bu sistem sayesinde, bağırsaklardaki dengesizlik anksiyete, depresyon ve stres seviyelerinde artışa neden olabiliyor. Bilim insanları, serotonin gibi mutluluk hormonlarının %90’a yakınının bağırsaklarda üretildiğini vurguluyor. Bu da demek oluyor ki: iyi hissetmek için iyi beslenmek şart.

BAĞIŞIKLIĞIN ANAHTARI MİKROBİYOTADA

Vücudumuzun savunma sistemi büyük ölçüde bağırsak florasının dengesine bağlı. Düşük çeşitliliğe sahip bir mikrobiyota; otoimmün hastalıklar, gıda intoleransları ve kronik iltihaplanmalarla ilişkilendiriliyor. Sağlıklı bir bağırsak florası, vücuda giren zararlı bakteri ve virüslerle daha etkili mücadele edebiliyor.

Uzman diyetisyenden yaz aylarında sağlıklı zayıflama önerileri Uzman diyetisyenden yaz aylarında sağlıklı zayıflama önerileri

NE YİYELİM? BAĞIRSAK DOSTU BESİNLER

Bağırsak sağlığını korumak için beslenme şeklimizi gözden geçirmek büyük önem taşıyor. Bilimsel araştırmalar, bitkisel temelli ve lif açısından zengin bir beslenme düzeninin, bağırsakta yaşayan yararlı bakterileri desteklediğini ve mikrobiyota dengesini güçlendirdiğini gösteriyor. Uzmanlar, özellikle fermente gıdaların günlük beslenme planına dahil edilmesini öneriyor. Kefir, yoğurt, turşu ve kombucha gibi fermente ürünler, probiyotik açısından zengin oldukları için bağırsakta faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı oluyor. Prebiyotik lifler de bu sistemin temel taşlarından biri. Soğan, sarımsak, muz, pırasa ve yulaf gibi gıdalar, bağırsaktaki yararlı mikroorganizmalar için adeta besin kaynağı görevi görüyor.

Aynı zamanda çeşitliliği yüksek bir sebze ve meyve tüketimi, mikrobiyotanın çeşitlenmesini sağlayarak sindirim sistemini daha dirençli hale getiriyor. “Renkli tabak” önerisi buradan geliyor; her renk farklı bir bitkisel bileşen sunuyor. Son olarak, baklagiller (mercimek, nohut, fasulye) ve tam tahıllar (esmer pirinç, bulgur, tam buğday ürünleri), sindirimi kolaylaştırarak bağırsak dostu bakterilerin sayısını artırıyor ve uzun vadede daha sağlıklı bir mikrobiyota dengesine katkıda bulunuyor. Her prebiyotik veya probiyotik takviye herkes için uygun olmayabilir. Uzmanlara göre en sağlıklı yaklaşım, besinlerden zengin bir içerik almak. Ancak antibiyotik kullanımı sonrası veya bağırsak hassasiyeti yaşayan bireyler, doktor kontrolünde probiyotik desteği alabilir.

YAŞAM TARZINIZ BAĞIRSAKLARINIZI NASIL ETKİLİYOR?

Günlük yaşam alışkanlıkları, bağırsak sağlığı üzerinde sandığımızdan çok daha büyük bir etkiye sahip. Özellikle hareketsiz yaşam tarzı, yüksek düzeyde stres, yetersiz uyku ve sık antibiyotik kullanımı; bağırsak mikrobiyotasının doğal dengesini bozarak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Bilimsel çalışmalar, düzenli egzersizin bağırsak bakterilerinin çeşitliliğini artırdığını ve faydalı bakterilerin çoğalmasını desteklediğini ortaya koyuyor. Aynı şekilde, kaliteli ve yeterli uyku da mikrobiyal dengeyi korumada önemli bir rol oynuyor. Stresi yönetmek de bu süreçte kritik bir unsur. Meditasyon, nefes egzersizleri ve doğada yapılan yürüyüşler, hem stres seviyesini düşürüyor hem de bağırsak-beyin ekseninde pozitif etkiler yaratıyor. Özetle, yalnızca ne yediğiniz değil, nasıl yaşadığınız da bağırsak sağlığınızı doğrudan şekillendiriyor.

GERÇEK SAĞLIK İÇERİDEN BAŞLIYOR

Yeni nesil sağlık anlayışı artık sadece kalori ya da vitamin hesaplarıyla sınırlı değil. Bağırsaklarımızda yaşayan trilyonlarca bakteri, bize ne hissettiğimizden nasıl hastalandığımıza kadar rehberlik ediyor. Daha iyi bir bağışıklık, daha dengeli bir ruh hali ve uzun vadeli sağlık için iç sesinizi değil, iç sisteminizi dinleme zamanı!

Muhabir: Pelin Pekedis