Son zamanlarda gıda ürünlerine yapılan zamlar gündemdeki yerini koruyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) başkanlığına vekaleten atanan Ahmet Kürşad Dosdoğru, 'Benim Enflasyonum' adlı bir uygulama başlatılacağını, bununla vatandaşların 'kendi enflasyonunu' hesaplayabileceğini söyledi. Açıkladığı enflasyon rakamları nedeniyle TÜİK’in vatandaşın nazarında güvensiz bir kurum olarak algılandığını iddia eden Tüketici Hakları Federasyonu (TÜKODER) İzmir Şube Başkanı Cevdet Uçan, “Bugüne kadar belirlemiş olduğu yıllık enflasyonlar nedeniyle çok güvensiz bir kurum olarak karşımıza çıktı. Çünkü, memur maaşlarının ve asgari ücretin belirleneceği yılın son ayı, bir enflasyon rakamı ortaya koyar ve bu rakam da asla gerçek enflasyonu yansıtmaz vatandaşın nazarında. Dolayısıyla güvensiz bir noktaya geldi. TÜİK'in bu yeni uygulaması ile ilgili ‘safsata’ diyeceğim. Çünkü ‘Otokontrol mekanizması içine tüket demektir bu” diye konuştu. cevdet-ucan ‘AMAÇ OTOKONTROL’ Bu uygulamanın aslında bir algı operasyonu olduğunu bu sayede vatandaşın daha ucuz ürünler tüketmeye yöneleceğini iddia eden Başkan Cevdet Uçan, “Piyasada güncel tüketilen ürün ve hizmetler için deniyor ki; sen kendini otokontrol altında tut. Sürekli zam gelen ürünleri değil, pek tüketilmeyen ürünleri al. Masraftan kaçarak enflasyonu düşürecek ürünlerle beslenelim. Dolayısıyla bu da Türkiye’deki enflasyonu kişilerin otokontrolleriyle düşürme hesabıdır.” değerlendirmesinde bulundu. Enflasyon oranının düşük çıkması için kalitesiz ürünlerin tercih edileceğini ve algının vatandaşı uygun ürün almaya iteceğini savunan Başkan Uçan, “Enflasyon oranı düşük çıksın diyeceğiz, kalitesiz ürünleri yiyeceğiz. Raflarda bekleyen içi geçmiş ürünleri tüketeceğiz. Ucuza beslenmiş olacağız. Kişisel olarak enflasyonu düşüreceğiz, otokontrol sağlayacağız. İnsanlar ithal ürünlerle en kaliteli ürünleri tüketecek. Onların bu tür alışverişlerinde bir sıkıntı yaşanmayacak. Enflasyon fırlamış, bazı kesimlerin umurunda değil. Oysa vatandaş için yüzde 50’lik enflasyon demek, ücretinin yarı yarıya inmesi demektir. O nedenle enflasyonu körüklememek için böyle bir yol öneriyorlar. Mümkün değil kullanılamaz. Gıdada, giyimde, doğalgazda, elektrikte veya araçların yakıtında bir şey zaten değişmeyecek. Emekçi kesimleri, asgari ücretle geçinen kesimleri otokontrolleriyle daha uygun ürünler almaya itmektir amaç. Amaç, maaşına göre harcanma yapılsın gibi bir algı yaratmak. Oysa tüm bunlar yerine adil enflasyon oranları gösterilmesi çok daha güzel ve mümkün olurdu” diye konuştu. RANA BEYZA ÖZTÜRK/ ÖZEL HABER