Egemen Sayın/Özel Haber-Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından bölgeye yardım seferberliği başlatan İzmir Kent Konseyi önemli çalışmalara imza attı. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında güçlü bir köprü oluşturan konsey, bölge halkının yaralarının sarılmasına katkı koydu. İzmir Kent Konseyi’nin dört aydır Başkanlığını başarıyla sürdüren Nilay Kökkılınç deprem sonrası süreci Ege Telgraf Gazetesi’nin televizyonunda değerlendirdi. ÜÇ KATINA ÇIKAR’ Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye ve dünyada sayılı afetlerden olduğuna dikkat çeken İzmir Kent Konseyi (İZKK) Başkanı Nilay Kökkılınç, “Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremler Türkiye ve dünyanın sayılı afetlerinden oldu. Ülkemizin başı sağ olsun. Yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Yaraları sarma noktasında tüm ülke olarak seferberiz. Acıları paylaşıyoruz. Elimizden ne geliyor ise onu yapmaya gayret ediyoruz. Gözümüze uyku girmiyor. Çünkü sürekli dikkatimiz o bölgede. Keşke yaşanmasaydı diyoruz. Ama maalesef bizim ülkemiz bir deprem ülkesi. Haritalarımızda fay bölgeleri kırmızıyla yansıtılıyor. Kırmızı renkten bile korkar olduk. Vefat eden 45 bin kişiden bahsediliyor. Hukukta şöyle bir şey vardır. Vefatı siz ölüm olarak kabul edersiniz. Eğer ulaşamamışsanız kişiye, o, kayıptır; gaib diye geçer. Vefat edenler ve gaib dikkate alındığında şuan ki rakamlar üç katına çıkabilir” dedi. nilay-kokkilinc ACIMIZ BÜYÜK’ Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan afetlerden üzüntü duyduklarını dile getiren İzKK Başkanı Kökkılınç, “İzmir’de ikamet eden çok sayıda yurttaşımızın bir tanıdığı bir akrabası deprem bölgesindeki afeti yaşadı. Benim de geçmişte o bölgedeki bazı kentlere gitme fırsatım oldu. Hatay’a gittim. Hatay bir referandumla bizim ülkemizi seçmiş bir kent. Misak-i milli sınırlarımızın belirlendiği süreçte. Hoş görü kentimiz. Bütün dinlerin birlikte yaşadığı bir kent. Orayı ve müzesini ziyaret etmiştik.“ diye konuştu. YAŞAM MANTALİTESİ’ Teknik meslek mensuplarının bilim insanlarının söylemlerine göre hareket etmenin önemine vurgu yapan İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, “Bilimin gücü depremi önlemeye yetmez, fakat depremlerdeki ölümleri önlemeye ve azaltmaya yeter. Deprem afettir, fakat afeti felakete dönüştüren insanlardır, bilimin sözünü dinlemeyendir. İkamet ettiğimiz coğrafyada yaşadığımız sürece deprem olacak. Şimdi önemli olan yaşam mantalitesini değiştirmek. Dört katlı ruhsatlı bir yapın var iken ‘Üzerine üç kat daha çıkayım’ dememek, yada kaçak yapı yapmamak, teknik meslek mensuplarının söylediklerini dikkate almak. Yasalarımızı yönergelerimizi çıkartırken tek bir açıdan bakmamak. Tek bir merkezden yol almamak bunların hepsi çok önemli. Akıllandık mı sorusunun bende cevabı yok” şeklinde konuştu. DEPREM ÜLKESİYİZ’ Deprem bölgesinde yaşanması nedeniyle depremlere karşı dirençli yapılar imar etmek gerektiğine vurgu yapan İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, “İmar barışını çıkartmak ne kadar yanlış ise imar barışından medet ummak da aynı şekilde o kadar yanlış. Deprem ülkesiyiz. Ülkemizin her hangi bir yerinde yaşanacak. Binalar insanları öldürmesin. Biz onun önlemini alalım çaresine bakalım” dedi. SİYASET ÜZERİ’ Felakete dönüşen afetlerin siyaset üzerinde bir konu olduğuna vurgu yapan Başkan Kökkılınç, “Deprem siyaset üzeri bir konu. Asla siyaset malzemesi yapılmaması gerekiyor. Halk da bu ayrışma dilini sevmiyor. Ayrışma dilini istemiyor. Çünkü kimseye bir faydası yok. Siyaseti bile medeni üslupla yapabiliyor olmanız lazım. Çok güzel bir milletimiz var. Herkes seferber oldu. Parası olan parasıyla, parası olmayan emeğiyle emeği olmayan duasıyla katkıda bulunuyor. İnanılmaz bir seferberlik var. Bunların doğru koordinasyona ihtiyacı var. Doğru desteğin doğru yerlere uluşmasına ihtiyaç var. Deprem felaketimizde bize yardıma İsrail’den Yunanistan’a kadar dünyanın dört bir yanından geldiler. Acının dili dini rengi milleti yok. Sizde aynı ülkelerde felaket yaşanmış olsa aynı refleksi gösterirsiniz. Tekrar ülkemizin başı sağ olsun” diye konuştu.