Ekonomik krizle geliri azalan ancak gideri artan vatandaşlar çareyi bankalardan kredi çekmekte buluyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) TBMM Grubu haftalık ekonomi raporuna göre son hafta tüketici kredilerinde 2.6 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 6.1 milyar liralık artış yaşandı. Raporda vatandaşın borçlarında 2021 yılının tümünde 108.1 milyar lirası tüketici kredilerinde, 65.2 milyar lirası da kredi kartlarında olmak üzere toplam 173.2 milyar liralık artış oldu. Rapora göre bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan (konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı) borcu takiptekiler de dahil 24 -31 Aralık günleri arasında 8.8 milyar lira daha artarak 1 trilyon 26 milyar liraya çıktı. Bu borcun 24.9 milyar lirası vadesinde ödenmediği için takibe alınan kredi ve kredi kartı borçlarından oluşuyor. memis-sari-disk 25 MİLYAR TAKİPTE Vatandaşın bankalar ve finansman şirketlerine olan borcunun 807.2 milyar lirası konut, otomobil, ihtiyaç kredilerinden, 210 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Vatandaşın vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından icraya verilen takipteki borçları da toplam 25 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Vatandaşın çoklu yoksullaştırma içerisinde olduğunu ifade eden DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, zamlar ve kredi kartlarıyla yoksulluğun arttığını ifade etti. Sarı, “Hem yoksulluk eşitleniyor, hem zenginlik eşitleniyor. Yüzde 99'un emeğiyle çalışıp biriktirdiği her şey, yüzde 1’in sermayesine yansıyor.” dedi. ÇOKLUK YOKSULLUK Sendikacı Memiş şöyle konuştu; “Asgari ücretle ve ortalama ücretle ülkenin yüzde 60’ından fazlası çalışıyor. . Bir yandan zamlar ve kredi kartlarıyla derin yoksulluk hayatımıza girdi. Bu yoksulluk halkı derinden sarsıyor. Öngörülemeyen bir ekonomi politikası var. Yabancı sermayenin ülkeden uzaklaşması, ister istemez açık ve net olarak görülmekte. Yatırım yapmaktan uzak kalıyor. Bir istihdam sorunu ortaya çıkıyor. Bir borçlanma sorunu karşımıza geliyor. Asgari ücretle insanlar çalışmak istemiyor. Üniversiteli gençler Avrupa ülkelerinde basit işler için dahi gitmenin derdinde. Daha düne kadar bizim paramızın değerli olduğunu bilmemize rağmen, bugün kaybedilen değer, zamlar ile birlikte borçlanmalar elbette arttı. Çoklu yoksullaşan insanların kendi cebi ve gözünün gördüğüne inandığını biliyoruz. Sokak röportajlarında, ev sohbetinde ekonomi sohbetleri çok belirleyici. Ekonomiden kaynaklı olarak yaşamları çekilmez hale gelen ülkede acilen toplumsal anlayış ortaya konulmalı. Hükümet acilen sosyal politikalara dönmeli. Dönmez ise toplumsal patlamanın eşiğindeyiz.” ifadelerini kullandı. kartalkaya 'HAYDİ HALAYA' Yaşanan ekonomik bunalımın 'doğal' bir sonuç olarak borçlanmaları artırdığını belirten Ekonomist Murat Kartalkaya da “Altın ons haftalık kapanışı böyle olursa, bu sefer beni de kandırdılar demektir. Dolar yukarı gideceği için gram altını olanlar pek hissetmez. Petrol fiyatları artıyor, dolar değerleniyor. Akaryakıta zam geliyor. Davul, zurna hazır mı? Hadi o zaman halay! Yaz ve sonrası et fiyatları uçacak. Hayvancılar bakamadıkları için ne var ne yok kesti. Şimdilik hem onlarda biraz para var hem et fiyatları diğer ürünlere göre ucuz. Kıyma 80 lira mesela. Yazın bunu bir kenara bakalım, yaz ile birlikte kaçtan yiyeceğiz. Şu an elbette borç artıyor görünen tabloda, artmaya da devam edecek bu noktada. Türkiye için orta ve uzun vadeli ekonomi ve maliye politikası şart.” diye konuştu. RANA BEYZA ÖZTÜRK/ ÖZEL HABER