İsviçre’nin Fransızca konuşulan İsviçre bölgesi olan "Suisse Romande" bölgesinin en büyük şehri olan Cenevre, kendisiyle aynı ada sahip Cenevre kantonunun başkenti. Rhône Nehri'nin Cenevre Gölü'nden çıkışında konumlanan şehir her yıl yüzbinlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Cenevre’de mutlaka görmeniz gereken yerleri bir araya getirdim. Cenevre Gölü: Cenevre Gölü, batı Avrupa'nın en büyük göllerinden birisi. Yaz aylarında, Cenevre'nin plajları, normalde soğuk olan suyu biraz daha tolere edilebilir hale geldiğinden, güneşlenenlerle ile dolu oluyor. Yatçılar, kanolar ve su kayakçıları da göle gidiyor. Yaz aylarında mayolarınızı yanınıza alın ve gölün tadını çıkarın. Salève: Cenevre ve çevresindeki dağların en iyi ve en erişilebilir manzaraları için Salève'nin tepesine çıkmalısınız. Güneye doğru ufuk çizgisine hâkim ve zorlu bir mücadeleye benzemesine rağmen, 1-2 saatten fazla sürmeyen kolay bir yürüyüş yolu. Uçurumdan yukarı doğru rahat bir yolculuk yapmayı tercih ediyorsanız, Veyrier'den teleferiğe (télérique) de binebilirsiniz. Uluslararası Kızılhaç Müzesi: Cenevre, yaşadığımız dünyayı şekillendiren birçok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapıyor. Palais des Nations, Birleşmiş Milletler tarihi hakkında bilgi edinebileceğiniz rehberli turlarda keşfedilmeye açık. Uluslararası Kızılhaç ve Red Crescent Müzesi, insanların yapabilecekleri acımasızlıkları gösterdiği için bu gibi organizasyonlar oldukça önemli. Cenevre’nin uluslararası bölgesini keşfetmeye başlamak için en iyi yer, BM binasının giriş kapısının hemen önünde yer alan büyük, açık bir meydan olan Place Des Nations. CERN: Cenevre'nin eteklerinde, CERN'i ve 27 kilometrelik süper iletken mıknatıs halkalarını bulacaksınız. Ziyaretiniz için doğru zaman ayırırsanız (LHC açık değilken) içeri girebilirsiniz. Fakat bu fırsatı yakalayamasanız bile, orada çalışan bilim adamlarının evrenimizin sırlarını nasıl açığa çıkarmaya çalıştıklarını keşfedebileceğiniz Microcosm ve CERN Laboratuvarları var. Jet d'Eau: Jet d'Eau'yu kaçırmak zor, çünkü Cenevre Gölü'nden 140 metre havaya su fışkırtıyor. Görünüşe göre, kökenleri yakındaki bir hidrolik tesisin aşırı baskı yapmasının bir sonucu ve şehrin kusursuz sembolü. Bains des Pâquis: Yaz aylarında Bains des Pâquis, İsviçre'nin en popüler plajlarından birisi. Eylül-nisan ayları arasında, restoran La Buvette de Bains, fondü servisi yapmakta. Etraftaki en iyi fondü olmayabilir ve zaman zaman biraz gürültülü olabilir, ancak Bains des Pâquis, yerel halkla yemek yemek için en iyi yerlerden biri. Eski Kent: Cenevre'nin eski şehri, küçük sokakları dolambaçlı bir labirenti andırır. Başlamak için en iyi yer, Cenevre'deki en eski yer olan ve şu anda kafe ve butik dükkânlarla kaplı olan Place du Bourg-de-Four. Mekânın önündeki caddelerin herhangi birinden eski şehri keşfedebilirsiniz. Görülmesi gereken bir diğeri ise, 12. ve 13. yüzyıllar arasında inşa edilmiş olan Aziz Pierre Katedrali ve protestan reformcu John Calvin'in meşhur vaaz verdiği yer. Yerel pazarlar: Çarşamba ve cumartesi günleri, Cenevre'deki Plainpalais meydanı geniş bir pazar yerine dönüştürülür. Eski savaş hatıralarından kanepelere ve kristal camlara kadar hayal edebileceğiniz hemen her şey burada satışta oluyor. Sunulan kaliteli bir yiyecek seçimi de var. 18 tramvay hattında şehir dışında Cenevre'nin İtalyan kasabası Carouge'de daha küçük ama ilginç bir pazar daha var. Burada ağzınızı sulandıracağından emin olacağınız taze ürünleri bulacaksınız. A. Buğra Tokmakoğlu