Sürekli şahane manzaralara dalıp gittiğiniz bir pencere düşünün... Yolculuğun mayhoş sesiyle daldığınız uykunuzdan, nostalji dolu bir tren sesi eşliğinde bembeyaz tepeler içinde uyanmaya hazır mısınız? “Kış turizminin biz batılılar için çok önemli olduğu” vurgusunu yapan BİSETA Turizm Kurucusu Bircan Şahin Tağıl, kış aylarında tatilin keyfini ve son yılların gözdesi Turistik Doğu Ekspresi’nin unutulmaz yolculuğunu Ege Telgraf için anlattı. “İnsan bazen sahip olduğu değerlerin kıymetini bilemiyor” diyerek sözlerine başlayan Tağıl, “Biz, batılılar İzmir’de yaz mevsimini çok iyi yaşarken, ülkemizin sahip olduğu diğer değerli ıskalıyor, kış turizmi, kayak ya da yine mevsimine uygun organizasyonlar için kalkıp Avrupa ülkelerine gitmeyi tercih edebiliyoruz. Oysa bizim ülkemiz her konuda olduğu gibi kış turizmi konusunda da bir cennet. Hele de kar ve kayak denildiğinde şu anda sayamayacağımız kadar çok destinasyonlarımız var. Bolu’dan tutun da Erzurum’a, Kars’a hatta Edirne’ye kadar her yerde uygun kayak merkezi bulabilirsiniz. Bu kadar büyük bir zenginliğin içinde olup da ülkemizde bunları yaşamazsak gerçekten birçok güzelliği ıskalamış oluruz” dedi.

A’DAN Z’YE KARS…

Türkiye’nin kış turizminin yanında kültür ve gastronomi turizmi açısından da çok zengin olduğu vurgusunu yapan Tağıl, “Ülkemiz artık iklimsel olarak eskisi kadar katı geçişleri olan bir ülke değil. Şu anda bile kışın ortasında baharı yaşadığımız günler oluyor. Küresel ısınmanın da getirdiği hava değişimi söz konusu. Bazen bu bir avantaj olurken, dünya genelinde büyük bir sorun. Acente olarak her turu kendi mevsiminde yapmayı önemsiyoruz. Bu ‘Doğuya sadece kışın gidilir’ demek de değildir. Doğunun her hali ayrı güzel; baharı, yazı, kışı… O anlamları aslında biraz da kendimiz yüklüyoruz. Kars özelinde konumuzu işleyecek olursak, kış mevsiminde daha başka değerlere sahibiz. Bu şansı dünyada çok az ülke yaşıyor, bizler de böyle bir değere sahip olduğumuz için mutluluk duyuyoruz. Kars, A’dan Z’ye çok özel… Bugüne kadar dünyanın pek çok yerini görmüş bir insan olarak, Kars’a her gidişimde ilk günkü heyecanla gidiyorum. İklimi, havası, insanları… ‘Anlatılmaz yaşanır’ sözünün adeta ete kemiğe bürünmüş halidir Kars…” açıklamalarında bulundu.

ULAŞIM VE TURİZM

Tren yolculuğunun turistik ve ulaşım amaçlı olarak ikiye ayrıldığına dikkati çeken Tağıl, “Eskiden Doğu Ekspresi, şimdi ise Turistik Doğu Ekspresi olarak biliniyor. Bir ara trende yer olmadığı söyleniyordu, şimdi o çözüldü. Sadece ulaşım için kullanılacak olan Doğu Ekspresi, biz turizm acentelerinin kullandığı ise Turistik Doğu Ekspresi. Turizm acentelerine özel bir tren ve güzergâh yapıldı. 3’er saatten 3 tane mola verdiğimiz ve gittiğimiz yerlerde de orayı gezip etkileşimde bulunduğumuz yerler var. Bu anlamda hemen ayırmak istiyorum. Turistik Doğu Ekspresi sadece yataklı vagonlardan oluşuyor, kuşetli ya da pulman vagonlar gibi değil… Şu an bu yıl ilk kez uygulamaya geçildiği için insanlar bir takım kavram karmaşaları yaşayabiliyor. Tabi bu fiyatı da etkiliyor. Erzurum’dan Kars’a kadar olan pulman koltuklar da bu tur ile karıştırılabiliyor ancak bizim yaptığımız daha farklı ve tatminkar…” dedi.

HAYAL EDİLENİN ÖTESİNDE…

Sözlerine Kars ve tren yolculuğunun büyülü serüvenini anlatarak devam eden Tağıl, şu ifadeleri kullandı: “Bir vagonda 10 kompartıman var ve odalar tamamen kişisel… O oda 2 gün boyunca sizin eviniz oluyor. Biz oraya gider gitmez misafirlerimizle konuşuyor, küçük evlerine kendilerinden bir şeyler katmalarını öğütlüyoruz. ‘Yolcuyuz, binecek ve ineceğiz’ gözüyle bakarsak hiçbir anlamı kalmaz. Yolculuğumuz o kadar efsanevi oluyor ki… O trenden inmek istemiyorsunuz; şu ana kadar yaptığımız bütün turlarda benzer duyguları yaşadık. Önce yemeklerimizi yanımıza alıyor, istediğimiz gibi odaları süslüyoruz. Çeyizden kalma danteller, iğne oyalı valiz örtüleri, çok özel çarşaflar, patikler, mumlar, led ışıklar… Yeni yıl ise yılbaşı konsepti, sevgililer günü ise yine ona özel… O kadar yaratıcı ve güzel fikirler çıkıyor ki inanamıyorsunuz… Orası sadece bir kompartıman olmaktan çıkıyor adeta sizin kendi ellerinizle hazırladığınız bir dünya oluyor. Orada, yaşamaya fırsat bulamadığımız ama hep hayal ettiğimiz insanlara dönüşüyoruz…” Yolculukta, yeri geldiğinde çocuklaştıklarını, yeri geldiğinde ise efkârlanıp ağladıklarını söyleyen Bircan Şahin Tağıl, “Daha önce tanımadığımız insanlarla bile aramızda o kadar güçlü dostluklar kuruyoruz ki… Hepimiz kahveler yapıyor, adeta komşuculuk oynuyoruz. Şunu seve seve itiraf edebilirim... Benim hayatımda içtiğim en güzel kahvelerde hep o trenin izi var… Manzara o kadar güzel ki… Herkes birbirine türlü güzellikleri gösterme peşinde… Trenin içinde bile bir sağa bir sola koşturuyor, her bir ayrıntıyı zihinlerimize kaydetmenin tatlı telaşı içinde oluyoruz… Hele bir de kar yağıyorsa… Çok güzel yerlerden, barajlardan, tünellerden geçiyoruz… Herkesin yaşamasını istediğim, bir turdan öte hayat yolculuğu olarak görülebilecek bir lokasyon Kars… Trene gidip her yere gidebilirsiniz ama Kars’a gidip beraberinde yeni bir hayat getirmek… İşte, herkesin deneyimlemesi gereken şey bu!” dedi.

EĞLENCE DOLU DÜNYA

Çıldır Gölü’ne gidip buz tutan gölde farklı bir ruh haline büründüklerini sözlerine ekleyen Tağıl, “Haydi! Gelsin eğlence… Deniz seviyesinden bin 959 metre yükseklikte bulunan Çıldır Gölü, genellikle, geceleri hava sıcaklığının 10 derecenin altına düşmesiyle kış mevsiminde donar. Kısacası sonsuz bir gölün üstündesiniz… Onun altının su olduğunu düşünmek bile öyle tuhaf bir duygu ki… Buz tutmuş Çıldır’da dörtnala atlarla koşuyoruz. İnanılmaz bir aktivite ve eğlence. O keyfi almak için yaşamak lazım. Doğuda her zaman gündoğumu ve gün batımı başkadır. Elinizi uzatsanız, bulutlara dokunacak gibi olursunuz… Olmazsa olmaz Ani var; Ani bir dünya eder ama dünya bir Ani etmez… Bu kadar önemli bir antik kent. Kiliselerimiz, camilerimiz… Kültür zenginliği, mimari… Mutlaka ve mutlaka herkesin o duyguları yaşaması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘ALIŞVERİŞ DURAĞI’

Dostluk var, eğlence var, kültür var… Bir de işin en tatlı kısmı ‘alışveriş’. Kars’a gitmişken asla eliniz boş dönemeyeceğinizin de altını çizen Tağıl, “Bal, sarı tereyağı, kaşar peyniri, kaz eti… Programımızda bu lezzetlere ulaşmanızı sağlayacak rotalarımız da mevcut. Küçük küçük kültürel objeler, lezzetli otlar bulabilmeniz de mümkün” dedi.

ELİNİZİ ÇABUK TUTUN!

“Kars sadece bir şehir değil, Turistik Doğu Ekspresi de sadece tren değil” diyerek sözlerini tamamlayan Tağıl, “Özellikle şubat tarihini de içine alan, çocuklarımızı da götürmek istediğim için, 15-19 ve 22-26 Ocak’ta olan turlarımızı öneriyorum. 4 gece, 5 gün. Biz uçakla direkt İzmir’den Kars’a gidiyoruz. Orada hemen turumuza başlıyoruz. İki gece otel konaklamamız oluyor. O iki gece de yemeklerimizi otelde alıyoruz. Orada yediğimiz bütün yemeklerimiz yöresel. Bazı turlarda da İzmir’den Ankara’ya uçakla sonrasında da trenle Kars’a gidiyoruz. Bana soracak olursanız ikisinin de tadı bambaşka. Farklı iki lezzet! Biri birinden daha kötü değil, biri birinden daha güzel… Ben herkesi bu güzellikleri görmeye davet ediyorum. Gelin, bu büyülü dünyayı birlikte keşfedelim…” diye konuştu.

Emek, vatan, minnet…

“Kars demek bir kere Sarıkamış’tır… Emektir, vatandır, minnet duymaktır” diyen Tağıl, “Sarıkamış‘ta 60 bini donarak olmak üzere 78 bin şehidimiz… Bu vatanın kolaylıkla kurulmadığını bir kez daha anlıyoruz. Kars’taki Kafkas Müzesi’ni çok önemsiyorum. Bu müze henüz çok insan tarafından çok fazla bilinmiyor. Muhteşem bir müze… Ailelerin mektuplaşmaları, o dinmeyen hasret… Bir başka Çanakkale gibi… Biz her gittiğimizde o müzeden ağlayarak çıkıyoruz. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin bilgilenmesi ve yaşaması adına çok kıymeti…” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber