Kendilerine özgü kültür ve kişilik özellikleriyle içinde yaşadıkları toplum ve hatta diğer azınlıklar tarafından maalesef ki birçok kez önyargı ile yaklaşılan Roman toplumunun yeniden ayağa kalkması için uzun zamandır çalışmalar sürüyor. Toplumun hala Roman vatandaşlar üzerinde ‘klişe’ bakış açısına sahip olduğunu söyleyen İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, gelinen süreçte yaşananlar ve hazırlanan yeni politikalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Daha önce hükümetin hazırladığı 5 yıllık bir Roman Eylem Planı olduğunu söyleyen Başkan Cıstır, “Hükümetimizin Roman Eylem Planı çerçevesinde Avrupa Birliği'nden bakanlıklarımızın 'Siroma' gibi büyük projelere imza atması 2016 yılında bunun resmi gazetede yayınlanması ve kamu kurumlarında roman algısının biraz daha mesafe almasını sağladı. Ancak bu plan 5 yıllık olduğu için bir yerden sonra aksaklıklar olmaya başladı. İşin kronolojisine bakacak olursak; 10 Aralık 2019 Dünya İnsan Hakları Günü’nde Roman Eylem Planı’nın ikinci aşaması Resmi Gazete’de yayımlandı. Hemen ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bir politika daha yayımlayarak işi biraz daha somut hale getirdi. Ancak yaklaşık bir sene geçmesine rağmen hala valilik ve kaymakamlıkların ilgili birimlerinin yeterli çalışma yapmadığı konusunda sıkıntılarımız var. Sadece sosyal yardıma indirgenen bir sosyal politika belgesinin önüne maalesef ki geçilemedi” dedi.

‘SÜREKLİ YOLLARDAYIZ’

Romanlarla ilgili sadece hükümetin değil, muhalefet kanadının da çalışmaları olduğunun altını çizen Başkan Cıstır, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2014 yılından bu yana yaptığı çalışmalar biraz daha derinleşmeye başladı. Artık romanlara yönelik politika söylemleri ses yükseltti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile toplantılar yapıldı. CHP’nin hazırladığı politika belgesi mart ayında parti meclisinde onaylandı. Ancak pandeminin, kurultayın ve sürecin önceliklerinden dolayı süreç biraz uzadı. Hazırlanan belge hem örgüte hem de belediye başkanlarına ulaştırıldı. Bizler de bu konunun üzerine biraz daha düşerek parti örgütlerini ziyaret etmeye başladık. İzmir’de deprem felaketi yaşandığı için öncelikle diğer illerimizden başladık” dedi. ‘Hazırlanan iki politika arasında ne gibi farklar var?’ sorusuna da yanıt veren Başkan Cıstır, “CHP’de hazırlanan belgenin dağıtımı yapıldı. Hükümetin hazırladığı plan ise Resmi Gazete’de yayımlandı ancak valilik ve kaymakamlıklara dağıtımı yapılmadı. Oysa o zamanlar önümüzde çok güzel bir yol haritası olduğunu varsayarak mutluluğumuz üst seviyelere ulaşmıştı. Ancak baktığımızda böyle bir planda mahalledeki Romanların dahi haberi yoktu. Virüs salgını sürecine baktığınızda belki de en çok etkilenen kesimler bizlerdik fakat dünyanın ve memleketimizin içinden geçtiği süreçte yine en arka sırada kaldık. Belki kaynak yetersizliği vardı belki de talepler olgunlaşmadı… Aslında bakarsanız romanlar da kendileri için hazırlanan politika belgesinin çok da peşine düşemedi… Bizler de bu konuda Avrupa Birliği’nden küçük bir hibe alarak Romanlar için hazırlanan stratejik eylem planları üzerindeki çalışmaların bilinilirliğini artırmak için çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.

‘BAŞLIKLAR MUTLU ETTİ’

CHP’nin hazırladığı politikanın yeni olması nedeniyle biraz daha umutlu olduklarını belirten Cıstır, “Ancak bunu toptancı zihniyetle söylemiyorum. Politikaları belgeleri çıkıyor ama söylem ve eylemsizlik arasında sıkışan yöneticilerimiz olduğu için biz de konunun üzerine gidip önceliklerimizin neler olduğu konusunda kendilerini yönlendirmeye çalışıyoruz. Şu anda örgüt ve belediye başkanlıklarıyla görüşmelerimiz var. Tamamlayıcı aksiyonlar alınmasını bekliyoruz. Bu plan iki senelik olarak çıktı ama daha sonraki süreçlerde de revize edilerek ilerleyebilir. Genel merkezin iradesi çok önemli” ifadelerini kullandı. Son olarak, yerel yönetimlere seslenen Başkan Cıstır, “Bütün belediye başkanlarımızdan CHP’nin hazırladığı eylem planına sahip çıkmalarını bekliyoruz. Sistem ve Roman mahalleleri arasında sıkıntı varsa buna kent konseylerinin de akademisyenleri de dahil edilmesi gerekiyor. Onların profesyonel desteklerini, kapasitelerini sürece katmamız çok önemli. Ayrımcılıkta yüksünen, yüksünerek örselenen bir toplumuz… İzin verilirse Romanlar da geleceğe ortak olabilir. Eğitimsizlik nedeniyle yeterli nitelikte işe sahip olamıyoruz. Artık politikaların takipçisiyiz ve gereğinin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber