İdeal kilonuzu öğrendiniz mi? Bakanlık kampanyasına rekor katılım! İdeal kilonuzu öğrendiniz mi? Bakanlık kampanyasına rekor katılım!

Yaz mevsimiyle birlikte değişen beslenme alışkanlıkları, hemodiyaliz tedavisi gören kronik böbrek yetmezliği hastaları için ciddi sağlık risklerini beraberinde getiriyor. Özellikle artan meyve ve sebze tüketimi, potasyum seviyesinin yükselmesine neden olarak kalpte ritim bozuklukları, nefes darlığı ve hatta kalp durmasına kadar varan komplikasyonlara yol açabiliyor. Uzmanlar, bu sürecin en kritik noktasının ‘hastalığa uygun beslenme’ olduğunu vurguluyor.

Kronik böbrek yetmezliğinin son evresinde olan ve hemodiyaliz tedavisi gören hastalar için tedavi planı sadece diyaliz uygulamalarıyla sınırlı değil. Düzenli ilaç kullanımı ve kan değerlerini dengeleyen, kişiye özel beslenme programı da sürecin temel unsurlarını oluşturuyor. Ancak uzmanlara göre hastaların en çok zorlandığı konu, bu beslenme düzenine uyum sağlamak.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, mevsim geçişlerinin herkesi etkilediğini belirterek, özellikle böbrek hastaları için bu dönemlerde bilinçlendirme çalışmalarının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Erk, sosyal medya yayınları üzerinden yürütülen bilgilendirme faaliyetlerinin bu hastaların fiziksel ve ruhsal sağlıklarına katkı sağladığını dile getiriyor.

Meyve ve Sebzeler Faydalı Ama Tehlikeli Olabilir

Beslenmenin, hemodiyaliz hastaları için doğrudan kan değerlerini etkileyen bir unsur olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Gökçen Efe Aydın, yaz aylarında özellikle sarı ve turuncu meyvelerin (kavun, kayısı, şeftali, nektarin) ve yeşilliklerin aşırı tüketiminin potasyum dengesini bozduğunu belirtiyor. Bu dengesizlik; kaslarda güçsüzlük, uyuşma, kalp ritminde bozulma ve ileri vakalarda kalp durması gibi ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Bu nedenle, mevsimsel geçişlerde hastaların beslenme düzenlerini doktor ve diyetisyen kontrolünde sürdürmesi büyük önem taşıyor.

Yazın Sıvı Tüketiminde Aşırıya Kaçmak Tehlike Getirebilir

Yaz sıcaklarında artan terleme, birçok kişide sıvı ihtiyacını artırsa da, hemodiyaliz hastaları için bu durum ciddi sorunlara yol açabiliyor. Özellikle idrar çıkışı azalan hastalar, ihtiyaçtan fazla sıvı aldıklarında iki diyaliz seansı arasındaki süreçte aşırı kilo artışı, ödem, tansiyon yüksekliği ve kalp problemleri yaşayabiliyor. Diyetisyen Aydın, sıvı tüketiminin yaz-kış mevsim fark etmeksizin kontrollü şekilde yapılması gerektiğini, ancak yaz aylarında bu kontrolün daha da dikkatle sağlanması gerektiğini ifade ediyor.

Fosfor ve Albümin Düzeylerine Dikkat Edilmeli

Hemodiyaliz hastalarında yalnızca potasyum değil, fosfor ve albümin seviyeleri de sağlığın önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Yükselen fosfor seviyesi; kas ağrıları, cilt kuruluğu, kaşıntı ve halsizlik gibi şikâyetlere yol açarken, bu dengenin sağlanabilmesi uzun vadeli ve disiplinli bir tedavi süreci gerektiriyor.

Albümin seviyesi ise hastanın genel sağlık durumunu ve tedaviye yanıtını belirleyen bir diğer önemli parametre. Yaz aylarında iştah kaybı yaşayan hastalar, özellikle albümin kaynağı olan yumurta akını yeterli miktarda tüketmekte zorlanabiliyor. Uzmanlar, hastaların bıkkınlık yaşamadan düzenli olarak bu tür gıdaları tüketmesi gerektiğini vurgularken, ailelerin ve yakın çevrenin de bu konuda destekleyici bir rol üstlenmesinin önemine işaret ediyor.

Hastaların Bilinçlenmesi Hayat Kurtarıyor

Mevsimsel değişimlerin etkisiyle birlikte hemodiyaliz hastalarının sağlık durumlarında dalgalanmalar görülmesi kaçınılmaz olabiliyor. Bu noktada hastaların bilinçli davranmaları, beslenme düzenlerini mevsime göre yeniden düzenlemeleri ve doktor kontrollerini aksatmamaları kritik öneme sahip. Türk Böbrek Vakfı ve sağlık uzmanları, bu süreçte hastaların yalnız bırakılmaması ve sürekli bilgilendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: İHA