Bornova Belediye Meclisi Şubat ayı meclis toplantısı Başkan Mustafa İduğ’un katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya Bornova Belediyesi ve Turuncu Dernek ile yapılan LGBTİ+ konusuyla ilgili eğitim protokolü damga vurdu. Mecliste 2015’te Bornova’da EÜ kampusunda öldürülen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun adının bir parka verilmesi de oy çokluğuyla reddedildi. Meclisin başlangıcında Bornova Belediyesi’nin hazırladığı Ocak ayı faaliyetleri sinevizyon olarak gösterildi. Başkan İduğ, Zafer Neşet Kutbay yeni başkan yardımcısı olarak göreve başladığını duyurdu. Komisyondan gelen raporlarda gündeme gelen Turuncu Dernek’le yapılan protokol tartışmaya neden oldu. AK Parti Grup Sözcüsü Sait Tatlı, Turuncu Dernek ile yapılan protokolü incelediğini ve derneğin yükümlülüklerine de baktığını ifade ederek, “Burada dikkatimi çeken gizlilik maddesi var: Belediyenin ve derneğin onayı olmadan paylaşılamaz diyor. Turuncu Dernek, LGBTİ böyle bir dernek olarak bahsediliyor. Lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel bireylerin faaliyetleri üzerine çalışıyor bildiğim kadarıyla, bilmediklerimi bilmiyorum. Kişinin tercihleri ile ilgilenmiyorum ama bu gayri ahlaki olan dernekten toplumsal şiddetin önlenmesine dair eğitim alıyoruz” diye konuştu. BU<strong> KONULAR FELAKET GETİRMİŞTİR</strong> Tatlı, “Derneğin bu faaliyetlerden haberi var mı meclis üyelerinin?” sorusunu sorarak “Meclis üyeleri bizim kararımızdan sonra bu eğitimlere katılacak mı? Gay, lezbiyen faaliyet gayri ahlaki değil mi? Kişisel tercihlere saygı duyuyoruz ama bunu personele, vatandaşlara ve öğretmenlere dayatılmasına karşıyız. Bu faaliyet aile kavramını yok edecek. Meclis üyelerimiz bu eğitimlere gidince bunları ailelerine açıklayabilecek mi? Bireysel olarak kim ne yaparsa bizi ilgilendirmiyor, biz dini kurallar olarak bakıyoruz. Bu konular ne zaman normalleşirse birçok felaket başa gelmiştir” sözlerine yer verdi. <strong>GÖNÜLLÜ ESASLI DERNEK</strong> Başkan İduğ da Turuncu Derneği ile ilgili bir bilgi vererek , “Toplumdaki ayrımcılığa uğrayan bireylerin yaşadıklarına destek olan bir dernek. Bu STK sadece LGBTİQ+ bireyler için kurulmamış. Buradaki şiddet sadece fiziksel şiddet değil. Size katıldığım taraflar var, muhafazakarlık olarak bakınca size katılıyorum. Global olarak bakınca bu konuları görmezden gelmek olmaz. Oy çokluğu konusuna bir şey söylemiyoruz ama bu gönüllük esaslı yapı” açıklamasını yaptı. CHP Grup Başkanvekili Bahar Gürsul da, Tatlı’nın sözlerine tepki göstererek, “Bir insan olarak bu sözlere hayretler içinde kaldım. Bizim kültürümüzde edep ölçüsü çok önemlidir. İslam dini ahlak dinidir. Ben dini hassasiyetleri olan biriyim, yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü diye bir söz var. Protokol amacı dışına çıkarılıyor. 2014 yılında valilik koordinasyonunda Toplumsal Eşitlik Protokolü vardı. Bu daha sonra sadece kadına şiddet konusuna döndü. Şiddet toplumsal bir yara ama sadece bu şiddet kadına yönelmiyor. Protokolün amacı toplumsal cinsiyet konusunda yaşanan şiddetlere karşı olan bir protokol” sözlerine yer verdi. AK Partili Tatlı da, “Samimiyet ile dinin hoşgörüsünden ziyade Allah’ın yasakladığı şeyler var. Lut kavmi örneği var. Bunu normalleştirmenin karşısındayım. Haklara girdiğimiz zaman bir sıkıntımız yok. Kendi içinde ne yaşıyorsa yaşasın. Bunun toplumun gözüne sokulmasına karşıyım” sözleriyle cevap verdi. <strong>BAŞKA DERNEKLERDEN DESTEK ALINABİLİR</strong> AK Parti Meclis Üyesi Adem Kasacı da, hassas konuları değerlendirdiklerinin altını çizerek, “Biz bunu özelleştirmek istemiyoruz. Bizim bunu üye olarak takip etme şansım yok. Biz burada verilen eğitime de karşı değiliz. Psikologlar Derneği gibi daha farklı dernekler var. Bekletelim dedik, bürokratımız biz bunu direkt geçireceğiz dedi. Biz bunu geçireceğiz cümlesi beni rahatsız etti. Beraber çalıştığımız dernekler var. Biz bunları destekliyoruz. Bir bürokrat bunu illa geçireceğiz demese konu buralara gelmez. Daha iyi bir STK ile bunu değerlendirebilirdik. İnisiyatifin sizin tarafınızda geçirildiğini düşünmüyoruz” görüşünü aktardı. <strong>BİR ANNE OLARAK BU EĞİTİMİ İSTEMİYORUM</strong> AK Parti Meclis Üyesi Hatice Yıldırım, bir anne olarak çocuğunun böyle bir eğitim görmesini istemediğini kaydederek, “Benim çocuğuma böyle bir eğitim verilmesini kabul etmiyorum. Bornova halkına soralım. Acaba Bornova halkı bu görüşü savunan bir derneğin eğitim vermesini kabul edecek mi? Yetişkin insanlar kendi kararını verir, biz buraya çocuklarımızı emanet ediyorsak dikkatli olmalıyız” ifadesine yer verdi. Önerge meclisten oy çokluğu ile geçti. <strong>ÇAKIROĞLU İSMİNE OY ÇOKLUĞU İLE RET</strong> Komisyonlardan havale edilip sonuçlanmayan önergeler bölümünde, Ege Üniversitesi’nde çıkan olaylar sonucunda hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu isminin çocuk parkına verilmesi konusu tartışmalara sebep oldu. CHP Grubu’ndan söz alan Gürsu, Çakıroğlu isminin birçok yerde yaşatıldığını söyleyerek önergenin gündemden düşürülmesini istedi. <strong>BORNOVA BU KONUDA NE YAPTI</strong>? AK Parti Grubu’ndan söz alan Tatlı, kararın neden değiştiğini söyleyerek, “Burası Bornova Belediyesi ve biz Bornova Belediyesi olarak ne yaptık? Buraya verilmesi ile ailenin talebi vardı ne oldu da karar değişti?’ sorusunu yöneltti. AK Parti Meclis Üyesi Yıldırım, bu kararın komisyonda neden duyulmadığını sorarak, “Siz de sonuçlanacağına dair söz verdiniz ama olmadı. Biz şu anda duyduk bu kararı. Neden komisyonda duymadık? Teknik ya da yasal olarak bir engel var mı?” dedi. Konu hakkında açıklama yapan Başkan İduğ, Bornova’da halihazırda bir ilkokulda Çakıroğlu’nun isminin yaşatıldığını belirterek, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile bu konuyu görüşeceğini ve üniversitenin içinde bu ismin yaşatılması gerektiğini belirtti. İduğ, “Bornova’da bir ilkokul Fırat Yılmaz Çakıroğlu ismini taşıyor. Bu olay Ege Üniversitesi’nde yaşandı. Rektör ile konuşacağım. Rektöre olayın olduğu yerde isminin verilmesi için öneride bulunacağım. Aliğa, Kınık, Menemen, Menderes, Tire gibi İzmir ilçelerinde ismi yaşıyor. Yeterli olduğunu düşünüyorum” dedi. <strong>İSİM VERMEMEK İÇİN BAHANE ARANIYOR</strong> AK Parti Meclis Üyesi Cihan Dağlıer de, Çakıroğlu’nun Bornova’da vefat ettiğini hatırlatarak, “Türkiye’nin birçok noktasında ismi var. Bizim bunu istememizde asıl sebep öğrenci olarak Ege’de vefat etmesi. Biz burada meclis olarak çok aykırı bir durum olmadığı sürece isimleri veriyoruz. Bizim özellikle o parkı istememizin sebebi, Çakıroğlu’nun o parkta arkadaşlarıyla vakit geçirmesiydi. Sadece genç bir kardeşimizin isminin verilmesindeki sakınca nedir? Diğer ilçelerde olan bu çalışmalar biz neden bu kararı almıyoruz? İsminin verilmesinde kimsenin Bornova’da rahatsız olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı. AK Partili Hatice Yıldırım da ismin verilmemesi ile ilgili bahaneler arandığını savunarak, “Biz bir önerge verdik ve sonuç bekliyoruz. Bu kararı verirken neden bu ismin farklı nerelerde verildiğini araştırdınız? İsmi vermemek için sebep arıyorsunuz. Bir kişinin ismi 50 yere de verebilir. Olay bu ilçede yaşandı. Biz bu olayın yaşandığı yerde ismi vermekten çekiniyoruz. Bu isim araştırması neden?” dedi. Mazlum Vesek