Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tire’de delegasyondan güvenoyu alarak üçüncü kez ilçe başkanı seçilen Hakan Şenoyar, çalışmalarını anlattı, süreci değerlendirdi. CHP İzmir’de, hele de Tire gibi bir ilçede üst üste üç dönem başkan seçilmenin hiç de kolay olmadığını söyleyen Şenoyar, “Eskilerin, ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ diye bir sözü var. 88 tane mahallemiz var. Bu mahallelerin tamamına yakınının üye portföyü elimizde, kim ne yapıyor hepsini biliyor ve tanıyoruz. Zaten böylesi bir göreve gelmek için öncelikle kendinizi bu insanlara ispat etmiş olmanız gerekiyor. Kendinizi ispat ettikten sonra ancak tercih edilebilir duruma geliyorsunuz. Bu konuda örgütümüze ne kadar teşekkür etsek azdır. En azından bir seçim yaşıyor ve sonunda kazanıyor, kazanıyor ve kazanıyorsunuz. Bu sadece benim kazanmamla da alakalı değil; bana oy veren her bir seçmen kendinin de kazandığını biliyor. Sadece ‘Adayımız kazandı’ değil, ‘Biz kazandık’ diyorlar” dedi.

‘EN DOĞAL HAK’

“Ben örgütüm için, Tireli hemşerilerim için varım” diyen Şenoyar, “Onların yaşam standartlarını iyileştirmek için çabalarken ranta açık politikalardan her zaman uzak durduk. Hep şeffaf yönetime dikkat ettik. Siyasette muhakkak suretle güç zehirlenmeleri olabiliyor. Hayatında siyaset yapmamış insanlarla siyaset yapmanın bedelleri olabiliyor. Bu bedelleri de en ağır şekilde ödüyorsunuz. Bunlar belki mesafeleri koruyamadığımızdan belki de iyi niyetimizden oluyor. Mesela, bir ilçe başkanının kendini rahat hissedebileceği bir yönetimle çalışmak en doğal hakkıdır. Bu çerçevede de benim için her şeyden önce partinin içerisinde oluşturacağımız yapının güvenilir olması geliyor. Eğer güvenilir bir yapı varsa her zorluğun üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla ben ilk planda güvenilir bir yapı oluşturmaya önem veriyorum ve bu kişilerin CHP’nin temel değerlerine, ilkelerine ve köklerine sahip çıkan insanlardan oluşmasını arzu ediyorum. Bizim de siyasi anlayışımız bu. Tabii muhalefet de olacak. Bu muhalefet daha olumlu bir şeyler yapabilme yönünde olmalı” ifadelerini kullandı.

‘LİYAKAT VE EMEK…’

CHP’nin kendi örgütüne ve seçmenine sahip çıkması gereken bir parti olduğunun altını çizen Başkan Şenoyar, “Eşit yaşam şartları ve standartlar çerçevesinde de tüm topluma aynı imkanları sunabilmeli. Ancak bir makine çalışırken önce kendi yağını, mazotunu koymalı, işlevi artırılmalı. Bunu sağlamak da maalesef örgütten çok partimizin kurmaylarının görevi. Bunu yapamazsanız, makinenin işlevi oluşmaz. Enerji bulamazsa da o makineden hiçbir fayda gelmez, çünkü çalışmaz. Taban gerekli enerjiyi sarf ediyor, fedakarca emek veriyorsa bu tabana sahip çıkılması gerekiyor. Tabanın sesinin duyulması gerekiyor. Bu sesin duyulması koşuluyla, tabii ki bürokrat kadrolarındaki yapılanmalar, teknik olarak uzmanlık alanlarından falan bahsetmiyoruz burada… Siyasi idari kadrolardan bahsediyoruz. Siyasi idari kadrolar tabanı yansıtacak ve onlarla iç içe olarak partiyi iktidara taşıyacak isimlerden oluşmalı. Bunun için de liyakat ön planda tutulmalı, CHP’de gerçekten tabana sahip çıkılmalı” diye konuştu.

‘EVİMDİR, OCAĞIMDIR’

Daha sonra Tire özelinde değerlendirmelerde bulunan Şenoyar, yerel seçim zamanında bazı sıkıntılar yaşandığına dikkati çekti. Şenoyar, “CHP’nin kurucu gençlik kolları başkanısınız… O günden bu güne kadar Tire’de siyaset yaptığınızı herkes biliyor ve bu yapı içerisinde emek vermişsiniz. 2007 yılında toplam 29 dağ köyümüzde aldığımız oyların toplamı 290. Bu köylere girdiğimde bu oyu 4 bin 800’e çıkardım. Sebebi şu: Tire seçmeni daha önce CHP’yi tanımamış. Özellikle dağlık alanlarda bulunan kırsal bölgelerimizin partilerimize bakışı çok farklıymış. Biz kendimizi tanıttığımızda onlara oy verdikleri siyasi iradelerden daha fazla değer verdiğimizi gördüler. O yüzden oy oranımız arttı. Siyasette her şey olabiliyor. İlkeli duruşlar bence önemli, bunlardan da vazgeçmemek lazım. “Ben CHP’den başka bir yere oy vermem” cümlesini kullandığımdan dolayı çok suçlandım ama ben bu partinin kurucuları arasındayım. O yüzden bunu rahatlıkla söyleyebilirim ve hala da söylüyorum. CHP benim evimdir, ocağımdır. Burada büyüdüm, burada yetiştim, buraya emek verdim. Böyle bir cümleyi kullanmak benim için onur verici” dedi.

‘UYGUN GÖRMÜYORUM’

“İttifaklara geldiğimizde de bu hareketin ne anlam taşıdığını herkes biliyor” diyerek sözlerini sürdüren Şenoyar, “Ben yine söylüyorum, doğru yerlerde doğru ittifak yapıldığında makul sonuçlar alınabiliyor. Başarı demek oluşturduğunuz birlikteliğin üzerine artı 1 koyabilmektir. Ama oluşturduğunuz birlikteliğin toplam sayısından çok aşağıda bir oy ile o başarıyı yakaladığınızı düşünüyorsanız bunun adına ‘Kazanç’ denir, başarı denmez. Millet İttifakı’nın unsurlarına bakıldığında Tire’de yaklaşık referandumda 35 bin 500 civarında oy aldık. İttifakın yerel seçimlerde aldığı oy ise 25 bin… Netice itibariyle 25 bin ile 35 bin arasında oldukça fark var. Demek ki ittifak burada alması gereken oyu alamamış. ‘İttifak’ partiyi bağlayan bir terim olsun istemem ama ben şöyle değerlendiriyorum; 30 ilçenin içinden 64 yıl sonra CHP’nin kazandığı bir ilçeyi ittifakın diğer ortağı İYİ Parti’ye verdiler. Ben bunu siyasi olarak uygun görmüyorum, hiçbir zaman da görmedim ama genel merkezin kararıdır. Eğrisiyle doğrusuyla biz bu karara uymak zorundaydık. Haklı bulsak da bulmasak da zorundaydık. Haklı ya da haksız bulduğumu söylemiyorum. Sistem olarak yanlış şeyler olduğunu, bizi incitici ve üzücü bazı politikalar olduğunu düşünüyorum. Şahsi düşünceme göre CHP’nin hiçbir bireyi üzülmemeli. İttifakı bozan, ona karşı bir duruş sergilemek istemiyoruz ancak Sayın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de dediği gibi, biz asla Katolik nikahı yapmadık. O yüzden grup başkanlığı yaptığım toplantılarda yanlış bulduğumuz yerde ‘Yanlış’ demesini biliriz” dedi.

‘PAYLAŞIM OLMALI’

Olası bir erken seçim halinde ortaya çıkabilecek tabloyu da değerlendiren Başkan Şenoyar, “Hiçbir şey eskisi gibi değil, hiçbir şey de eskisi gibi olmaz. Erken seçim olursa tabii ki yeni haklar, talepler, beklentiler olmak zorunda. Olası erken seçimi genel ve yerelin beraber yapılıp yapılmama durumuna göre değerlendirmek gerekir. Eğer genel seçim yapılırsa CHP olarak kendimizi en iyi şekilde ifade edip oylarımızı artıracağımızın sözünü veriyoruz ama onun dışında genel seçimden sonra yerel bir seçim olursa zaten Tire’deki karneyi herkes görecek. Bu karneyi gördükten sonra gereği yapılacak. İkisi de yapılırsa yine o karneye bakılacak bunun anketleri var, basını var, halkı var… Yapılan araştırmalarda en verimli sonuçların çıkacağı ve bu beklentilerin farklı algılandığını düşünmüyorum. İttifakı yaparken paylaşımdan yana değerler koyan bir ittifak paylaşımdan yana olmalı. Bu paylaşım sadece ittifaktaki unsurun oylarını almaktan ziyade belediye ve yereli yönetirken de olmalı. Bunun içine istihdamı da, kararları da, uygulamayı da koyabilirsiniz” dedi. Son olarak, “Her zaman seçenekler doğru olmayabilir, tercihler doğru sonuç vermeyebilir” diyen Şenoyar, “Ne olursa olsun doğru sonucu da doğru kararları da verebilecek olan bu kararların uygulanması aşamasında söz sahibi olan seçmendir. Ben bütün seçmenlere daha güzel günler olacağını, umudun hep olduğunu ve olacağının mesajını vermek isterim. Politika olarak tek adam ve tek adam duruşuna nasıl karşıysak, her zaman bu düşüncemizin arkasında durmamız gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bizler, ‘Kral çıplak’ diyen çocuktan hariç halk değiliz. Biz hepimiz ‘Kral çıplak’ diyebiliriz. Doğruya doğru, eğriye de eğri deriz. CHP’lilere de bu yakışır” diye konuştu.

Projeler tam gaz!

Üçüncü dönemde ilçe örgütünü güçlendirmek adına birçok projeye imza atacaklarını da belirten Şenoyar, şu ifadeleri kullandı: “En büyük projelerimizden birini kadın kollarımızla gerçekleştireceğiz. Ev ziyaretlerimiz olacak. Mahallelerimizde oy portföyümüzü çıkarıyor ve şunlara bakıyoruz: Atatürk’ün hayatını kaç kişi biliyor? Kuva-i Milliye’yi kaç kişi biliyor? Altıok ne anlama geliyor? Bu bilgilerin tamamlanmasından ziyade en azından Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu, 19 Mayıs’ta neden Samsun’a çıkıldığını anlatacağız. Bunları da gittiğimiz evlerde, çay sohbetlerinde bulabildiğimiz herkese anlatacağız. Bunun dışında komisyonlarımızı tekrar canlandıracağız. Komisyonlarımızla değişik projeler yapıp partimiz için üye çalışmaları ve adaptasyon süreçlerini ele alıyoruz. Aramızda eğitimcilerimiz de var. Bu eğitimcilerimizle öğrencilerimiz için ücretsiz kurslar vermeyi planlıyoruz.” Yağmur Gülü / Özel Haber