Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, pek çok kez seçimin tam vaktinde, yani Haziran 2023’te yapılacağını vurguladı. Ancak, siyasette kısa sürede söylemlerin de eylemlerin de değişebildiğine defalarca şahit olduk. CHP ve İYİ Parti’nin başını çektiği Millet İttifakı, iktidarın seçim konusundaki tutumunun yanıltıcı olduğunu, mutlaka erken seçim yapılacağını iddia etmeyi sürdürüyor. Hazırlıklarını da bu doğrultuda yürütüyorlar. Olası bir erken seçim halinde esecek rüzgar, yerel siyaseti de ciddi şekilde etkileyecek. Görevlerini milletvekili adaylığı için bırakacak olanların durumu, İzmir’deki dengeler açısından önem arz edecek. Moda deyimle “Z Kuşağı” diye isimlendirilen, ilk kez oy kullanacak gençler, seçim sonuçlarında belirleyici olacak. Türkiye’nin ve İzmir’in geleceğini, genç bir siyasetçiyle, 2019 yılının mart ayında Buca Belediyesi Meclis üyesi seçilen CHP’li Merve Doğan ile konuştuk. Karşımda hevesli, umutlu, gerçekçi ve üretken bir siyasetçi görmek beni sevindirdi. Bakalım, siz de benim gibi düşünecek misiniz? Buyurun sohbetimize… Siyasetçilerle söyleşmek için buluştuğumuzda atmosfer çoğunlukla gergin olur. Sizin enerjinizse bana daha farklı hissettirdi. Bu sıcaklığın soruların derecesini zorlaştırabileceği uyarısıyla merak ettiklerimi sormaya başlayayım. Aktif siyaset yaşamınızdan söz eder misiniz? Duygularımız karşılıklı. Sizin bunu söylemeniz ise benim için ayrıca değerli. Dünyanın birçok yerini gezerek ufkumuzu açan, değerlendirmelerini keyifle okuduğum bir gazeteciden bunları duyduğum için memnunum. Siz de yeni bir “atmosfer” keşfetmiş oldunuz. Zorlanacağım bir soru olmadığını belirteyim… Çevremin farkına varmaya başladığımdan bu yana siyasetle alakadarım. Aktif olarak ise Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi eğitimi alırken dahil oldum. Üniversitede arkadaşlarımla birlikte sorunları daha duyulabilir biçimde ifade etme isteğiyle harekete geçtik. Elbette bu sesi, giderek herkesin en büyük umudu haline gelen Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında duyuracağımı düşündüm. Amacımız doğrultusunda yorulmadan gayret gösterdik. CHP’li üniversiteliler, Buca’da ihtiyaç ve taleplerini rahatça yetkililere iletmeye başladı. Birçok sorunun çözülmesine de aracılık ettik. Herhalde başarılı olduk ki, parti örgütüm ve Buca halkı, beni mecliste hizmet etmekle onurlandırdı. Üniversitedeki çalışmalar ise bayrağı devrettiğimiz arkadaşlarımız tarafından başarılı şekilde sürdürülüyor. Kadınlar, ne yazık ki ev, iş, siyaset, kısacası hayatın tüm alanlarında erkeklere oranlara daha fazla zorlanıyor. Genç” kimliğinin yanında kadın siyasetçi” kimliği de taşıyorsunuz. Dezavantaj hissediyor musunuz? CHP’de yer aldığım için şanslıyım. Özellikle Genel Başkanımız, yaşamın her kısmında kadın ve erkekler arasında fırsat eşitliği oluşturma konusunda çok duyarlı. Ancak, şimdilik yetki sahibi olanlar tam aksine kadını ikinci planda gördüklerini durmaksızın ifade etmekten çekinmiyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararı bile başlı başına kadına bakışlarını ortaya koyuyor. Dezavantajları azaltmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Belediye Başkanımız Erhan Kılıç’ın da desteğiyle Bucalı kadınların neler yapabileceklerinin farkına varabilmesi için “Güçlü Kadın, Güçlü Buca” sloganıyla harekete geçtik. 50 derneği çatısı altında toplayan Kadın Kuruluşları Birliği ile protokol imzaladık ve atölye çalışmaları yaptık. Güçlerini fark eden kadınlarımızın çalışmalar sonunda söylediklerini ömrüm boyunca madalya olarak taşıyacağım. Madalyaları artırmak için de yorulmadan çalışacağım. Şikayetçiyiz, öfkeliyiz ama umutluyuz. Kadınların ve gençlerin öncülüğünde iktidar olacağız ve tüm dezavantajları ortadan kaldıracağız. GENÇLİK BELEDİYESİ’ Gelecek seçimde Z Kuşağı tabir edilen gençlerden ciddi sayıda oy kullanan olacak. Buna yönelik çalışmalarınız var mı ? Önümüzdeki ilk seçimde tam 6 milyon yeni seçmen oy kullanacak. Z Kuşağı’nın tüm seçmene oranı ise yüzde 16’larda. Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya Genelgesi’nde “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” ifadeleriyle verdiği görevi gençler yerine getirecektir. Bu kötü gidişe, 20 yıllık bu kötü düzene gençler son verecektir. Elbette toplumun her kesimine olduğu gibi gençlere de fazlasıyla temas etmeye çaba gösteriyoruz. Örneğin; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e bir grup gönüllü genç arkadaşla öneri götürdük. Dedik ki; “Gençlik Belediyesi kurulmalı.” Başkanımız Tunç Soyer de bu öneriyi çok sıcak karşıladı ve hayata geçirilmesi için onay verdi. Uzun süredir gençler ve belediyenin yetkilileri ile arı gibi çalışıyoruz desem yeridir. Artık konu iyice olgunlaştı. Ayrıca bu proje ile Büyükşehir Belediyemiz, “Avrupa Başkenti” ödülü almaya çok yaklaştı. Şu anda finaldeyiz. Umarım, ödül kentimize gelecek. Uygulama başladığında gençler hem demokrasiyi daha da içselleştirecek hem kendi yaşamları ve gelecekleri anlamında, en azından yerel siyasette daha çok söz sahibi olacaklar. Projemizin sloganı bu hedefimizi açıkça belirtiyor: Gençler, yarının liderleri değil, bugünün ortaklarıdır. Ben de arkadaşlara kolaylaştırıcı ve yol gösterici olmaya çalışıyorum ve görüyorum ki bu kuşak gerçekten çok farklı şeyleri başarabilir. Umarım proje bir an önce hayata geçer de çorbada tuzum olduğu için mutlu olurum. Yerel siyaset ile devam edelim istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Belediye Meclisinde bir önerge verdiniz ve meclisteki her partiden eşit temsil ile cezaevi meselesiyle ilgili bir komisyon kurulmasını teklif ettiniz. Hem bu konu hakkında hem de yerel siyasetin gidişatı hakkında neler söylemek istersiniz? Öncelikle Sayın Erhan Kılıç gibi bir belediye başkanıyla çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Tüm meclis grubumuz bir ahenk içinde hareket ediyor. Başkanımız da sağ olsun tavsiyelerimizi dikkate alıyor ve elinden geldiğince üretmeye çalışıyor. Teklife gelince; evet, bir komisyon kurulmasını teklif ettim. Çünkü halk cezaevi ile ilgili yeterince net bilgi alamıyor. Biz yerel temsilciler olarak halk ile kurumlar arasında köprü kurabiliriz diye düşündüm. Hem halkı bilgilendirmek hem kurumlara halkın görüşlerini iletmek için meclisimizdeki her partiden eşit katılım ilkesiyle bir komisyon kurulmasını önerdim. Bu komisyon tamamen gönüllülük esasıyla çalışacak. Sağ olsunlar tüm meclis üyesi arkadaşlarımız da bu teklife olumlu yaklaştılar. Partilerin isim bildirmesini bekliyoruz. Sanırım birkaç güne kadar çalışmalara başlarız. ...BEKLEMEK SAFLIK OLUR’ Siyaset dili konusunda söyleyecekleriniz var mı? Yazarken, konuşurken hassas olmaya gayret edenlerin sayısı çoğalsa da hala bu alanda kat edilmesi gereken çok yol var… Köhne fikirlere sahip kişilerden çağdaş cümleler duymayı beklemek saflık olur. İletişimi emir vermek ve emir almaktan ibaret sananlar, elbette kabalaşacak. Bu kabalığın dozunun giderek artması, zihinlerinin her gün daha da yıprandığını gösteriyor. Son olarak AK Parti Genel Başkanı’nın, Gezi direnişine katılanlar için kullandığı, söylemekten bile utandığım “sürtük” sözü, siyaset dilinden önce insani iletişimi konuşmamız gerektiğini gösteriyor. Tabi kendi aramızda konuşabiliriz. Çünkü Saray ve etrafındakilerle konuşmaya çalışırsak, duyacaklarımızla kulaklarımız kir içinde kalır. Kimseyi utanç duymaya ya da daha dikkatli olmaya davet etmeyeceğim. Türkiye’yi nezaketten nasibini almış, küfürden sakınan, vatandaşların meseleleriyle dertlenen kadrolar yönetecek. Diğerleri emekli olup ağızları ve kulaklarıyla baş başa kalacak. CHP KADROLARI HAZIR’ Oldukça iddialı konuşuyorsunuz. İktidar değişimi olacağından emin misiniz? Seçim tarihine ilişkin tahmininiz var mı? Siyaset; olacakları öngörme, değerlendirme ve hazır olma işidir. 5 kilometre mesafedeki iş yerine evinden otomobiliyle gitmek için 5 kere düşünen ve akaryakıt fiyatları nedeniyle vazgeçen milyonlarca vatandaşın sıkıntısını görmek istemeyenler, tabii ki gidecekler. Çocuklar okula aç gitmek zorunda kalırken, dijital platformlardaki dizi içeriklerini ağızlarına dolayanlar şüphesiz gidecekler. Ekmeğe zam haberini duyunca gözleri dolup, “Keşke bugün iki tane daha alsaydım, bayatlasa da yumurtalı ekmek yapıp karnımızı doyururdum” diyen anneler varken, beş tane müteahhitin vergilerini silenler, mutlaka silinecekler. Esnaflarımızı rastgele ziyaret eden herkes bu gerçeği görür. İddialıyız, bu nedenle de sandığın bir an önce gelmesini istiyoruz. Türkiye’nin sorunları, bir gün daha ertelenemeyecek boyutta. CHP’nin kadroları hazır. Seçim tarihine ilişkin tahminim yok, ancak mevcut iktidarın yönetme becerisini kaybettiği ortada. Bu nedenle erken seçim olacağını düşünüyorum. O halde öngörmüş, değerlendirmiş ve hazır olmalısınız. Genel seçimde nasıl pozisyon almayı planlıyorsunuz? Genel siyasete yelken açacak mısınız? Mahalle delegesi arkadaşlarımızdan Parti Meclisi üyelerimize kadar hepimiz, aslında zaten genel siyaset yapıyoruz. Hepimizin tek amacı, devletin idaresini gençlerin geleceği umutla bakmasını sağlayacak yetkin isimlere teslim etmek. Bu yolda yürürken makam, unvan ve konum fark etmeksizin mücadele ediyoruz ve bunu sürdüreceğiz. Benim yelkenimi CHP örgütünün yeli doldurur. Nereye esmeyi uygun bulursa oraya doğru yol alırım. Ahmet Buğra Tokmakoğlu / Özel Haber