Ekonomik krizin etkilerini iyice hissetmeye başlayan Türkiye, enflasyon oranının yıllık bazda yüzde 80,21’e yükselmesinin ardından, dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ilk 5 ülke arasına adını yazdırdı. Gıda enflasyonunda da negatif görüntü devam ederken Türkiye; İran, Arjantin ve Etiyopya gibi ülkeleri de gerisinde bıraktı. Tüm sonuçların ardından Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Açlık- Yoksulluk Araştırılması eylül ayı raporunu yayınladı. Raporda, “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak her ay düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz açlık ve yoksulluk araştırmamızın eylül ayı satışlarına göre, açlık sınırı 7 bin 667 liraya ulaştı. Gıda fiyatlarındaki yüksek artış, açlık riski ile bir anda artırılmaktadır. Dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken harcama bir önceki aya göre 385 lira daha artarak 7 bin 667 liraya ulaştı. Yine dört kişilik bu ailenin insan onuruna yarışır bir şekilde yaşayabilmesi için harcaması gereken aylık harcama ise 22 bin 377 lira olarak gerçekleşmektedir” ifadelerine yer verildi. 'ŞİMDİDEN ARTIYOR' Ekonomik göstergeler gidişatın kötü olduğu ifade ederken vatandaşın geçimini sağlamak için gittiği halk pazarlarında son durumu İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen anlattı. Güncel fiyatlar ve zam beklentili ürünler hakkında bilgiler veren Başkan Erişen, ekim ayı itibariyle meyve ve sebze fiyatlarının şimdiden yükseliş gösterdiğini ifade etti. Özellikle sera ve buzhane ürünlerinin piyasa geleceği dönemlerde fiyatların ‘uçuk’ rakamlara yaklaşacağının altını çizen Erişen, “Üzülerek söylüyoruz ama fiyatlar şimdiden artmaya başladı. Biber yine yükselişe geçti. Elma şu anda henüz 10 lira gözüküyor; yeni toplanıyor ve hızla piyasaya sürülüyor. Fakat bollukta bile 10 lira olan elmanın fiyatı yılbaşından sonra cep yakacak. Buzhaneye gönderilen ürünler çıktığında karşımıza çıkacak fiyatları tahmin edemiyoruz. En çok merak edilen ise portakal ve mandalinanın fiyatı. Bu iki ürünün tezgahta ne kadar yüksek bir fiyatla yer alacağına dair hiçbir tahminimiz yok...Patlıcan daha on gün önce 5 lira idi, şimdi 10 liraya çıktı bile. Domates bitmek üzere, seralar henüz başlamadı. İhracatın önü açılırsa ikinci kalite domates bile 25 lira olur. Kış mevsiminde ise ıspanak, pırasa pahalı olacak. Karnabahar zaten artık hep çok pahalı” dedi. ‘TEK ÜRÜN KALMAZ’ Asgari ücretlinin bu kışı ve sofrasına koyacağı bir kap sıcak yemeği kara kara düşündüğünü belirten Erişen, “İki çocuğu olan insanlar nasıl geçiniyor? Bazı evlere et girmiyor. Vatandaş ekmeği bile üç yerine iki tane alıyor. Garibanın sesi duyulmuyor. Köyde bir eşek vardı biniliyordu, şimdi öyle mi? Ulaşım ücreti oldu 15 lira. Vatandaş işe gidip gelse asgari ücretin yarısı gitti. İstanbul boşaldı, memleketine giden gidene. Çünkü geçinemiyorlar. İzmir’de Eşrefpaşa en ucuz pazar olduğu halde pahalı geliyor vatandaşa. Bir ay sonra daha çok cep yakacak. Çünkü seralarda maliyetle boğuşuyor. Eskiden seralar, odun serasıydı. Bir ton odun bile çok maliyetli kaldı ki su, elektrik kaç lira olmuş. Bu kış vatandaşa eyvah eyvah... Nelere zam gelecek göreceğiz. Zamsız tek ürün kalmayacak. Allah asgari ücretliye yardımcı olsun...” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber