Buca’da uzun süredir tartışmalara neden olan Buca Cezaevi ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Örgütü, alanda bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e açıklamada, İzmir Milletvekili Atila Sertel, Parti Meclisi üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş, diğer ilçelerin ilçe başkanları, il ve ilçelerin yönetim kurulu üyeleri ile partililer de eşlik etti.

Buca Cezaevi ile ilgili AK Parti’nin bilinçli ve planlı şekilde dezenformasyon kampanyası yürüttüğünü öne sürerek açıklamalarına başlayan Başkan Yücel, “Bu kampanyada başı çeken bazı AKP milletvekilleri de hem Buca halkının hem de İzmirliler’in gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Yaklaşan seçimler öncesinde AKP’de, milletvekilliği listesinde bir yer kapma, ön alma, gündemde kalma çabasına Buca ve İzmir kurban edilmek isteniyor. Yalan söylemek, olayları çarpıtmak, kendi rant sevdalarını saklayıp, başkalarını suçlayarak, gündem değiştirmeye çalışmak artık AKP’de kurumsallaşmış bir davranış şekli haline gelmiştir. Bu davranış şeklinin son örneğini, Buca Cezaevi alanıyla ilgili AKP’li vekillerin verdiği demeçlerde, yürüttükleri yalan kampanyasında net bir şekilde görüyoruz. En başta, net bir biçimde ifade ediyorum ki CHP’nin ve CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Buca Belediyesi’nin Buca Cezaevi alanıyla ilgili tavrı ve planı nettir. Buca cezaevi alanının yeşil alan ve yer altı otoparkı olmasını, ticaret ve konut alanlarının kaldırılmasını ve betondan kurtarılmasını istiyoruz. Bizim açımızdan, bu işin, ‘ama’sı, ‘fakat’ı, AVM’si, ticarethanesi, konutu yoktur! Buca Cezaevi alanında konut, ticarethane, AVM, her ne şekilde olursa olsun beton istemiyoruz” dedi.

‘SÜSLEYİP PÜSLEYEREK’

“Bazı şark kurnazları, yıllar önce, üstelik de AKP’li bakanlığın ve zamanın AKP’li ilçe belediye başkanının isteğiyle ve o zamanki AKP yöneticilerinin hiç ses çıkarmadığı; içinde AVM’nin de yer aldığı planları kullanarak kafa karıştırmaya, kendi yaratmaya çalıştıkları rantı gizlemeye, o güzelim alanı betona kurban etmeye hazırlanıyor” diyerek sözlerini sürdüren Yücel, “Buca Cezaevi alanı toplam 78 bin 208 metrekaredir. Şu anda yürürlükte bulunan imar planı 2003 yılında yapılmış ve toplam inşaat alanı, yani betonlaşacak alan 36 bin 870 metrekaredir. AKP iktidarının, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu yıl yaptığı ve AKP’li milletvekillerinin çığırtkanlık yaparak savunduğu imar planındaki toplam inşaat alanı 69 bin 900 metrekaredir.  Yani AKP, “AVM imarını kaldırıyoruz” diye süsleyip püsleyerek, makyajlayarak değiştirmeye çalıştığı imar planıyla, Buca cezaevi alanındaki betonlaşma oranını tamı tamına 2 katı arttırmış durumdadır” ifadelerini kullandı.

‘ŞAŞI BAKMAYA DEVAM’

2003 yılında yapılan planda 20 bin 400 metrekare yeşil alan varken, alanın bakanlığın bu yıl yaptığı imar planında 11 bin 800 metrekareye düşürüldüğünü de söyleyen Yücel, “Bakanlığın hazırladığı imar planı, Buca Cezaevi’ndeki yeşil alanı yarı yarıya azaltıyor. Bu şark kurnazları “Alandan AVM’yi kaldırdık” diye çığırtkanlık yapıyor ama kendi planlarında daha fazla ticaret ve konut alanını, üstelikte Bucalıların yeşil alanından çalarak getiriyorlar. Bir kere şehir plancılığında AVM imarı diye bir kavram yoktur. Ticaret İmarı vardır, Konut vardır ikisi de beton demektir, inşaat demektir, rant demektir. Sen AVM imarını kaldırdık derken, ticaret ve konut imarını iki katına çıkarıyorsun. Yeşil alanı yarı yarıya düşürüyorsun ve sanki İzmirli safmış, çıkardıkları bu gürültüye, yürütülen bu yalan kampanyasına inanacakmış gibi, Buca’nın bağrına saplayacakları beton hançerini ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Ve söz konusu İzmir olunca, AKP iktidarı her zaman olduğu gibi İzmir’in yararına, İzmirlilerin isteğine bakmıyor… İzmir’e şaşı bakmaya devam ediyor” dedi.

‘MÜCADELE’ ÇAĞRISI

“AKP’nin Buca Cezaevi alanını betona ve inşaat alanına kurban etmek istemesine karşın, İzmir Büyükşehir Belediyemiz, alanın yeşil alan rekreasyon alanı ve yeraltı otoparkı olarak planlandığı yeni bir planı büyükşehir belediye meclisinde kabul etti” diyen Yücel, şu ifadeleri kullandı: “Bu planda, Bakanlığın istediği Ticaret ve Konut alanı tamamen kaldırılıyor. Yeşil alan 45 bin metrekareye çıkarılıyor. Böylece alan betondan, inşaattan ve ranttan kurtarılıyor ve Bucalılara hediye ediliyor. Büyükşehir belediyemizin hazırladığı planla, alanın tamamı yeşil alana dönüştürülüyor. Böylece bu değerli bölge, tamamen kamusal alan olarak planlanmış oluyor. İzmirlilerin ve Bucalılar’ın isteği, ilçenin ihtiyacı yerine getiriliyor. Bu alandaki rant, tamamen Bucalılara kazandırılıyor ve AKP’nin, Buca’nın kalbine hançer saplamak istemesine, Büyükşehir Belediyemizin hazırladığı planla ‘Dur!’ deniliyor. Buca cezaevi alanını, yeşil alanından çalarak betona gömmek isteyen AKP’liler bilsin ki ne biz ne de İzmir halkı konuyu çarpıtmalarına izin vermeyeceğiz. O alan, Bucalı çocukların, gençlerin, ilçenin emeklilerinin ve kadınlarınındır. CHP İzmir il örgütü olarak bizler de, İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve Buca Belediyemiz de, bakanlığın askıya çıkardığı beton planına karşı hukuki yollarla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Tüm İzmirlileri, Odaları, sivil toplum kuruluşlarını ve siyasi partileri, Buca’nın hakkına sahip çıkmaya, AKP’nin beton planına karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Ve tüm Bucalı hemşehrilerimizi de bu rant projesine dur demek için Bakanlığın planlarına askı süresi içerisinde itiraz etmeye davet ediyoruz.”

‘YAPAY GÜNDEM’ ÇIKIŞI

Açıklamanın ardından İl Başkanı Yücel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Portekiz Fahri Konsolosu Ahmet Fahri Yiğitbaşı’ya ait Urla’da bulunan SİT alanı içindeki 40 bin metrekarelik araziye yönelik plan değişikliği ilgili soruların üzerine Başkan Yücel, Urla'daki sürecin Buca Cezaevi alanında yaşanan süreçten çok farklı olduğunu kaydetti. Yücel, "O başka bir konu. Urla'daki konu Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu'nun kararı doğrultusunda başlayan bir süreç. Dolayısıyla oradaki tartışmalar yapay tartışmalar. 1984 yılında yapılan bir plan var, kurulun vermiş olduğu bir plan var. Kurul, Bakanlığa bağlı olan bir kurul, şu anda da yine kurulun kararı doğrultusunda sit derecesinin düşürülmesi kararı doğrultusunda belediye meclisi bir işlem yapıyor" dedi. Yücel, tartışmanın yapay bir tartışma olduğunu anlatarak, "Yani devletin farklı kurumları arasında bir eşgüdüm olur, Bakanlıktan gelen, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu'ndan gelen bir yazının gereğini Büyükşehir Belediye Meclisi yapar. Geçmişte yürürlükte olan bir plan var, orada insanların kazanılmış hakları var. Yani Urla ile ilgili çıkarılmak istenilen tartışma, yaratılmak istenen gündem yapay bir gündem" ifadelerini kullandı.

"OLMASAYDI YAPMAZDI"

CHP'li Deniz Yücel, AK Parti kanadından gelen “Büyükşehir’in alanla ilgili plan yapma yetkisi yok” çıkışını da değerlendirdi, “Büyükşehir Belediye Meclisimizin böyle bir yetkisi olmasaydı bu planı yapmazdı, AK Parti bildiğim kadarıyla bir yargı süreci başlattı, neticede bu konuda mahkemeler en doğru kararı verirler, hukuki bir süreç işler. Meclisin yetkisi olmasaydı meclis karar almazdı" diye konuştu.

Yağmur DAŞTAN