Bilim dünyası son yıllarda ilginç bir gelişmeye tanıklık ediyor: Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı beklenmedik şekilde artıyor. 2020’den beri “gün uzunluğu” ölçümlerinde rekorlar kırılırken, bazı günler tarihin en kısa günleri arasında yer alıyor. Bu kısalma milisaniyelerle ölçülse de, gezegenimizin iç dinamikleri ve çevresel faktörleri hakkında önemli ipuçları sunuyor.
TARİHİN EN KISA GÜNLERİ VE AY’IN ROLÜ
2024 yılında 5 Temmuz, 1.66 milisaniye ile şimdiye kadarki en kısa gün olarak kayıtlara geçti. Bu kısalma trendi devam ediyor ve 2025 yılı için özellikle 9 Temmuz, 22 Temmuz ve 5 Ağustos tarihleri ön plana çıkıyor. Bu tarihlerde Ay, Dünya’nın ekvatoruna en uzak konumda olacak ve Ay’ın yerçekimsel etkisi, okyanusların hareketiyle birleşerek Dünya’nın dönüş hızını mikro ölçekte değiştirecektir. Bu etkileşim, günlerin olağanüstü kısalmasına neden oluyor.
DÜNYA’NIN HIZLANAN DÖNÜŞÜNÜN SEBEPLERİ VE GELECEĞİ
Dünya’nın yüzyıllardır yavaşlaması beklenirken son yıllarda yaşanan bu hızlanmanın ardında birden fazla faktör bulunuyor: gezegenin iç çekirdeğindeki dinamik hareketler, okyanuslarla Ay arasındaki karmaşık etkileşimler ve atmosferdeki değişimler. Tarih öncesi çağlarda ise, 4 milyar yıl önce Dünya’nın bir günü sadece 6 ila 14 saat arasında sürüyordu. Bilim insanları, günlerin bu denli kısalmasının geçici olduğunu ve önümüzdeki yıllarda tekrar yavaşlamanın başlayabileceğini belirtiyor. 2025’in özellikle Ağustos ayındaki rekor kısalma, Dünya’nın dönüş ritmindeki bu ilginç değişimin önemli bir göstergesi olacak.
KAYNAK: SÖZCÜ