İzmir Büyükşehir Belediyesi 9’uncu olağan meclis toplantısı Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde Başkan Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşti. Toplantıda, Büyükşehir’in 2021 mali yılı bütçesi ve performans raporu görüşüldü. Bütçe, AK Parti ve MHP gruplarının ‘ret’ oyları sonrasında oyçokluğu ile kabul edildi. Büyükşehir Belediyesi’nin 2022’deki tahmini gider bütçesinin 9 milyar, 2023’te ise bu rakam 10 milyar 523 milyar lira olarak belirlendi. 2021 tahmini gelirleriyle ilgili ise, “Vergi gelirleri 64 milyon 330 bin TL, harçlar 9 milyon 485 bin lira, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri 513 milyon 843 bin lira, kurum hasılatı 445 milyon 495 bin TL, kira gelirleri 53 milyon lira, diğer gelirler 6 milyar 688 bin lira (faiz gelirleri 20 milyon lira, taşınmaz satış gelirleri 54 milyon lira gibi) toplam 7 milyar 321 milyon lira. Kitapçıkta, “Gelir Bütçesi 7 milyar 321 milyon lira tahmin edilmiş olup, Finansmanın Ekonomik Sınıflandırması tablosundaki 1 milyar 679 milyon lira net finansman tahmini de ilave edilmek suretiyle, Gelir ve Gider Bütçesi denk bir şekilde 9 milyar lira olarak teklif edilmiştir” denildi. butceye-onay-binaya-yikim BORÇLANMANIN DETAYLARI Büyükşehir Belediyesi’nin 1 milyar 679 milyon TL borçlanması öngörüldü. Bunun 494 milyon TL iç borçlanma, 655 milyon TL’si dış borçlanma olacak. Öte yandan belediyenin 2022’de 730 milyon, 2023’te ise 740 milyon TL dış borçlanma yapması öngörülüyor. 200 MİLYONLUK AKTARMA 30 Ekim tarihinde İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında Büyükşehir Belediyesi önemli bir adım attı. Meclis’ten oybirliği ile geçen önergeyle; depremin olumsuz etkilerini bertaraf etmek amacıyla, belediyenin 2021 Mali Yılı Bütçe Tasarısı Gider Bütçesinde Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ve Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlıkları’nın ödenekleri toplamda 200 milyon lira azaltılarak, Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı ve Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlıkları’na eklenmesi kararlaştırıldı. ‘DEMOKRASİ ŞÖLENİ OLDU’ Meclis’te konuşan Başkan Soyer, 2021 yılında yapmayı hedefledikleri ve devam edilen projelerle ilgili bilgiler verdi. Yaklaşık yedi saat süren toplantı için ‘demokrasi şöleni’ vurgusu yapan Soyer, “Çok ses, çok renk, çok nefes dediğimiz bu. Bu İzmir’e çok yakışan ve çok sesliliği öne çıkaran Türkiye’ye örnek olacak bir çalışmaydı” diye konuştu. Toplantıda AK Parti grubunca yapılan ‘Geliri doğru kullanmazsanız belediyeyi karanlık günler bekliyor. Bir yıl sonra aynı kredi limitidesi ile borç verenlerin karşısına çıkamayacaksınız’ eleştirilerine de cevap veren Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin derecelendirme notu aşağı düştü denildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin küresel bazda notu Türkiye’ye bağımlı olmak zorunda olduğu için düştü. Ulusal bazda AAA olarak devam ediyor. Türkiye’nin 2019 yılında 713 milyar dolar olan GSMH 663 milyon dolara gerilemiş. Milli gelir azalmış. Bütçe açığı artarak 145,5 milyar lira olmuş. Bu rakamlar bizi memnun eden şeyler değil. Pandemi ya da şu veya bu nedenle ama biz de payımızı alıyoruz. 2 milyar lira borç ödemişiz. 2, 5 milyar lira borç almışız. Sadece Büyükşehir olarak 927 milyon iç borç, 1 milyar 8 milyon da dış borç yapmışız. 140 milyon dolarlık da yatırım yapmışız. Bunun 133.7 milyon euroluk kısmı Narlıdere Metrosu için, 6,5 milyon euroluk kısmı da 2 feribot için gitmiş. Yani aldığımız borcun 1.3 milyar liralık bölümünü sadece bu 2 kaleme yatırmışız. Borç alınıyor da nereye harcanıyor konusunda tereddüde yer bırakmayacak berraklıkta iki rakam” ifadelerini kullandı. ‘TANITMAYACAK MIYIZ?’ AK Partili Hızal’ın “İzmir’i platoya çevirdiniz, reklam ajansı gibi kullanıyorsunuz” çıkışıyla ilgili de açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, şu açıklamaları yaptı: “İzmir sinema ofisi açtık, plato çalışması yapıyoruz. Biz olanı bile gösteremiyoruz ki söylediğiniz eleştirilerin birçoğu aslında var. Onu başka yerde arayın o bizde yok. Böyle bir maharetimiz de meziyetimiz de yok. Temsil tanıtıma 54 milyon ayırmışız. Ben neyi temsil ediyorum, neyi tanıtıyorum. Bana demeliydiniz ki ‘Siz bu şehri marka şehir yapacaksanız 54 milyon az’. Ben sizi temsil ediyorum arkadaşlar, onun için 54 milyon az. Biz marka kent için yola çıktık ve bunun için de bu kentin güzelliklerini anlatmamız lazım. Tanıtmayacak mıyız, nasıl olacak?” ‘UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ’ 30 Ekim tarihinde gerçekleşen deprem sonrası yapılan ‘Ortak akıl buluşması’ sonrası hazırlanan rapora ilişkin de açıklamalarda bulunan Soyer, “Depremle ilgili bir çalıştay yaptık. Bu çalıştaya aslında ‘Ortak akıl çalışması’ diyoruz. Çünkü bu memleket ne çok çalıştaylar gördü, hepsi masa başında kaldı. Ancak biz bu depremi unutmayacağız, unutturmayacağız. Afet Danışma ve Yönlendirme Platformu oluşturuyoruz. 30 Ekim depreminin yarattığı sonuçlar ele alınarak yeni bir kent örgütlenmesinin hayata geçirilmesi çalıştayın sonuçlarından biri oldu. Bu model kentteki tüm sivil toplum örgütlerinin bir arada çalışmasını öngörüyor. 1999 öncesi ruhsatlandırılmış tüm yapılarla ilgili envanter çalışması başlatacağız. Onun için bütçeden bu kadar büyük pay ayırıyoruz. İzmirli insanlara güven içinde yaşadıklarını bilmeleri lazım. Bize düşen buradan çıkan dersleri doğru uygulamaya devam etmek. Bunu yapmaya kararlıyız” dedi. ‘FELAKETLE BAŞA ÇIKMANIN YOLU EL ELE VERMEKTEN GEÇİYOR’ İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı Başkanı Tunç Soyer, Türkiye’deki girişimcileri birer İzmir gönüllüsü olmaya ve İzmir’in gelişimine destek olmaya çağırmış, İzmir Zamanı ortak akıl çağrısı ile daha iyi bir yaşam için sadece binaları, park ve caddeleri değil; ticareti, tarımı, turizmi, kültür ve sanatı, hayatın tüm alanlarını tasarlamaya yönelik, çığır açan fikirleri İzmir’e davet etmişti. Projeyle ilgili de açıklamalarda bulunan Soyer, “Dün İstanbul’da gerçekten çok kıymetli bir toplantı yaptık. Bir buçuk yıl içinde çok şey yaşadık. İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından biri, pandemi, depremi, tsunami… Tsunami Türkiye’de ilk kez yaşanıyor. Bunun için bizim bir hazırlık yapmamızı beklemek haksızlık. Tsunamiyi öngöremedik arkadaşlar… Bütün bunlar bize bir şey öğretti. Bu kadar devasa krizlerle, felaketlerle ancak el ele verip bir arada olabilirsek çözüm üretebiliyoruz. Bir buçuk senedir bu meclis çatısında dahi söyleyebiliriz; hiçbir zaman bu kadar uyumlu, sakin bir şekilde birbirimizi dinleyemedik. Merkezi otorite yerel yönetimleri daha çok dikkate almaya başladık. Ancak gördük ki felaketlerle başa çıkmanın yolu el ele vermekle oluyor. Evet, eleştirecekler… Bu çalışmalara kocaman bir hiç derseniz çok büyük haksızlık olur. Bütün bunlar dendiğinde de küsmemek lazım. Biz bunları dinleyeceğiz, saygı göstereceğiz. Aynı görüşü paylaşmak zorunda değiliz ama birlikte hareket etme mecburiyetindeyiz. Kurumlar arası işbirliğini ortaya çıkarmamız lazım. Bu son derece kıymetli bir şey” diye konuştu. “Yaşam hakkı, yaşam kalitesinin ön koşuludur” diye konuşarak sözlerine devam eden Başkan Soyer, “Eğer siz yaşam hakkına saygı göstermiyorsanız kentin yaşam kalitesini yükseltemezseniz. Bu iki meselenin ne kadar önemli olduğunu göstermek için İstanbul’a gittik. Tahminimizin çok üzerinde katılımla karşılaştık. Herkes İzmir ile çok yakından ilgileniyor. Herkes İzmir’de bir şeylerin değiştiğini, yenilendiğini görmeye başlamış ve eskisinden daha fazla güven duymaya başlamış. Yatırım, istikrar, birliktelik arıyor. Bölünmüşlüğe yatırım gelmiyor. Bizim depremde yaptığımız işbirliği ilerisi için de çok büyük bir önem taşıyor. Asıl bundan sonra yaptığımız birlikteliğin meyvesini yiyeceğiz. Bütün bunlar gelecek için umut veriyor. ‘Karanlık bir gelecek mi bekliyor?’ bizi dendi ya, hayır çok aydınlık bir gelecek bekliyor bizi. Yeter ki biz sımsıkı sarılmaya devam edelim. Eğer bunları yaparsak bizi çok aydınlık bir gelecek bekliyor” açıklamalarında bulundu. BÜYÜKŞEHİR BİNASI İÇİN TARİHİ KARAR! Konak Meydanı’ndaki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremde hasar görmesinin ardından yapılan inceleme hakkında da konuşan Başkan Soyer, “Bizim büyükşehir belediye binamızla ilgili inceleme raporu yapıldı. Hafif hasarlı çıktı binamız. Yapının kullanımı ancak güçlendirme yapılırsa mümkün denilmiş. Buna ilişkin de yöntemleri açıklanmış ama daha rapor elimize geçmedi. Ben binayı yıkıp kent meydanına katalım diyorum. Ancak bunu yaparken il özel idarenin eski binasını almamız lazım. Orayı el birliği ile talep edelim. Eğer il özel idaresine ait o binayı kullanabilirsek bir süre bizi rahatlatır” dedi. Salondaki meclis üyelerinin olumlu görüş vermesinin ardından Başkan Soyer, “Evet, binayı yıkıyor ve kentin meydanına katıyoruz” diye konuştu. ‘KENDİ DURUŞUMUZU KATARAK ÇALIŞIYORUZ’ Toplantıda söz alan İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu şunları söyledi: “Bütçe konuşuyorsak aslında ülkeyi de konuşmak mecburiyetindeyiz. Çünkü birbirlerinden bağımsız şeyler değil. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız ancak hepimizin döviz cinsinden alım gücümüz azaldı. 2002’den bugüne kadar yüzde 40 oranında gelirimiz azaldı. Bu hepimizin hayatını etkileyen bir şey. Sadece vatandaş olarak bizi değil kurumları da etkiliyor. Gelen bütün iktidarların da uğraştığı, dert edindiği ama çözemediği önemli konulardan biri istihdam. 2002’den sonra 9.8 bugün ise tahmini olarak 14.6 gibi rakamlar var. Büyükşehir’de 150 binden fazla CV bekliyor. Ülkemizde her dört gençten biri işsiz. Bu bir gerçek. Bunları söylemek zorundayız. Çünkü biz bu ülkenin önemli bir kamu kuruluşuyuz. Girdiler artmaya devam ediyor. Elektrik yüzde 32, doğalgaz yüzde 34.2 zamlandı. Peki dünyadaki piyasalar? Bir süredir ülke ekonomimize güven besliyorlar mı? Bunu aldığımız borçlardan anlıyoruz. Büyükşehir’i ayrı koyalım bize gönüllüler ama ülkeye vermeye çok gönüllü değiller. Kur riski var ama biz de Büyükşehir’de birçok yatırımda döviz cinsinden borçlanıyoruz. Ekonomi koşulları bize neyi emrediyorsa biz de kendi duruşumuzu katarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Olabildiğince ülke ekonomisinden farklı bir politika izlemeye çalışıyoruz. Allah’a şükür İzmir Büyükşehir’in kredi limitidesi yüksek. İstediğimiz takdirde dilediğimiz gibi borç bulabiliyoruz.” ANKARA’DAN İZMİR ÖRNEĞİ VERDİ Ankara Büyükşehir Belediyesi MHP Grup Başkanvekili Murat Ilıkan’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin takdir ettiği örneğini veren CHP’li Özuslu şöyle konuştu: ‘Pandemi sürecinin 2020 üzerindeki baskısını elbette kabul ediyoruz. Aynı altı aylık dönem içerisinde Konya Büyükşehir’in yatırımları yüzde 34, Manisa’da 32, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 42. 3 ayrı partinin yönettiği 3 şehirden örnek. Buralarda pandemi yok muydu?’ diyor. Kim diyor? Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin MHP Grup Başkanvekili Murat Ilıkan bunu söylüyor. Ankara’nın MHP Grup Başkanvekili bizim hakkımızı teslim ediyor, Ankara’da İzmir’i örnek vererek. Sizden de bunu bekliyoruz. O yüzden bunu sizinle paylaşmak istedim.” ‘YATIRIMLAR KENTSEL ALTYAPIYA’ 2020 yılında yapılanlar ve 2021 yılında yapılacak çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulunan Özuslu, “2021 yılında yatırımlarımızı kentsel altyapıya yapıyoruz. Pandemiye rağmen 710 bin ton asfalt, 821 bin metrekare kireç çalışması yaptık. 1.5 ton asfalt uygulaması, 2 milyon ton için de arazi kaplaması planlaması yaptık. Tüm bunlar üreticiye daha fazla arazi yolu, daha az toz, daha yüksek ürün fiyatı ve kentliye daha fazla konfor demektir. Buca Tüneli viyadük ihaleleri Cumhurbaşkanlığı Genelgesi sonrası yüklenici talebiyle tasfiye edilmişti, yeniden ikbal ihalesini yaptık ve iş başladı. 2021 yılında özellikle alt ve üst geçitler için ciddi bütçe harcaması planlandı.  Karayolu alt ve üst geçitleri için 145 milyon, yaya alt ve üst geçitleri için 31 milyon bütçe ayrıldı” diye konuştu. ‘KARBON SALINIMI YÜZDE 40 AZALTILACAK’ Özuslu ayrıca, “İklim değişikliğinin olumsuzluğuna karşı karbon salınımı 2030 yılına kadar yüzde 40 azaltılacak. Temiz enerji üretip tasarruf yapacağız. Güneş enerji santrallerimizin kapasitesi toplam 2,5 milyon kilowat saate ulaştı. Bu ne demek? İzmir’de bin 600 hanenin elektriğini karşılıyoruz demek. Çaybaşı ve Çeşme İtfaiyeleri, Konak Tünelleri, Aşık Veysel Olimpik Yüzme Havuzu ile kapasitemizi 350 bin kilowat saate çıkaracağız. Santrale ek olarak 2024 yılın kadar 3 yeni GES inşaatı yapılacak” dedi. 'İZMİR ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEK PROJE’ Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi ile ilgili eleştirilerin haksız olduğunu dile getiren Özuslu, Meles Çayı ile ilgili yapılan çalışmaların İzmir’in çehresini değiştireceğini söyledi. Özuslu, “Harmandalı eleştirilen tesislerimizden birisi ama bu işi bilmek lazım. Bu tesis yaptığı ekonomik girdilerin yanında aynı zamanda atmosfere karışan metan gazının bertarafı için çok önemli bir işleve sahip. Bergama 3 milyon megawatlık enerji üretmeye başladı. Bunları yaparken belediye bütçesinden bir lira çıkmadı, daha çok para geliyor. Harmandalı’dan 3 ayda bir 20 milyon lira geliyor. Pandemide tıbbi atıkların, maskelerin normal bir atığa dönüşmesi önemliydi. Bu tesis bunu da yapıyor. Meles Çayı’nın kentin ekonomik bütçesine katkı koyması için uygulama çalışmaları yapıldı. Bu İzmir’in çehresini değiştirecek bir proje” ifadelerini kullandı. ULAŞIM ÇALIŞMALARI Ulaşım çalışmaları hakkında da konuşan Özuslu, “Ulaşımda özellikle ne yapıyoruz? Deniz ulaşımında arabalı vapur sayımızı, sefer sayımızı artırıyoruz. Ulaşmak istediğimiz daha çevreci, daha vatandaşın konforlu ve hızlı hareket edeceği raylı sistemlerdir. Biz tekerlekli araçlardan raylı sistemlere doğru gittiğimizde hem kalitede hem de tasarrufta iyi iş yapmış olacağız. Narlıdere Metrosu başladığımızda yüzde 12 seviyesindeydi, bugün yüzde 66 seviyesinde. İnşallah 2022’de hepimiz Narlıdere’den metroya bineceğiz. İZBAN’ın Bergama’ya uzatılması için çalışmaları TCDD hem kamulaştırma hem de hat yapım faaliyetlerini tamamlayamadığı için yürümedi. Hükümetimiz yine 2011’den yatırım programında olan beri bütçe ayırmadığı için Halkapınar- Otogar metro hattı projemiz bekliyor. Narlıdere metrosunu kendi kaynaklarımızla yapıyoruz, Buca’yı da öyle yapacağız ama hükümetimizin de elinden tutup Halkapınar Otogar hattını yapmasını bir meclis üyesi bir İzmirli olarak bekliyorum.2021 yılında raylı sistem yatırımlarına toplam 750 milyon lira bütçe ayırdık. İzmir’e yakışır çağdaş, daha rahat kullanılacak bir otogar projesi yarışması açtık. Şimdi onun uygulama projesi ve ihalesine çıkacak. Kente layık yepyeni bir otogar yapacağız. Onu da doğa dostu ana transfer merkezine dönüştüreceğiz. Kişi başına düşen yeşil alanı artırmak için yeni rekreasyon alanları, parklar oluşturuyoruz. Gelecek yıl temalı parklar için 125 milyon TL bütçe ayırdık” açıklamalarında bulundu. ‘İZMİR DÜNYAYA ÖRNEK OLUYOR’ İzmir’in dünyaya örnek olduğunu dile getiren Özuslu, “Pandemiden herkes etkilendi. Bir bilim kurulu oluşturduk ve kriz belediyeciliğine geçtik. 7 milyon maske dağıttık. Dirençli kentin manifestosunu ve kitabını yazdık. Uluslararası basın kuruluşlarında ve akademik dergilerde bunun yayını çıktı. Buğra Gökçe’ye teşekkür ediyorum, tuğla gibi kitap yazmış. İzmir, dünyaya örnek oluyor. Yaptıklarında Büyükşehir’den bir bürokratın imzası var. İzmir toplumsal cinsiyet konusunda da çok ciddi adımlar atan bir şehir. Bu konuda en ileri kent Karşıyaka sonra diğer illerimiz de geldi. Biz Büyükşehir’de de kadın istihdamını önemsiyoruz. Bu kadın ve erkek eşitliğini de artırıyor. Her yerde kadınların adını yaşatmak gerekiyor. Masal evlerini de açtık, açmaya da devam ediyoruz. Bu da çok önemli bir şey” dedi. ‘KAMU OLMADAN DÖNÜŞÜM OLMAZ’ Kentsel dönüşümde kamunun önemini vurgulayan Özuslu, “Türkiye’de Bakanlığımızın da bizi takdir ettiği bir şey de; yerindelik prensibi. Kentsel dönüşümde bunu sağlamak çok önemli. İkincisi ise kamu olmadan kentsel dönüşüm olmaz. Büyükşehir baştan beri bu anlayışla yürüdü. Vatandaşı mağdur etmeyeceğiz ve kamu bu işin içinde olacak. Bakanlığımız da aynı noktaya geldi. Ege Mahallesi’nde müteahhit bulamıyorduk İZBETON ile yaptığımız müdahaleler sayesinde bugün ihale bitti. İZBETON işin içine girdiğinde maç değişti. Bu da önemli” diye konuştu. KEMERALTI İÇİN 137 MİLYON BÜTÇE! Kemeraltı için 137 milyon bütçe ayırdıklarını belirten Özuslu, “Kemeraltı’nı hep birlikte gezeceğiz, göreceğiz. Girişten Havra Sokağı’ndan çıkışa, İkiçeşmelik’e kadar inanılmaz bir değişim için para harcıyoruz. Kemeraltı’na hak ettiği ticari değeri geri vereceğiz. Eskiden gittiğimiz Kemeraltı gibi. Bunun için 137 milyon liralık bir bütçe ayırıyoruz” ifadelerini kullandı. ‘BÜTÇENİN YÜZDE 42’Sİ YATIRIMA AYRILDI’ 2021 yılında bütçenin yüzde 42’sini yatırımlara ayırdıklarını söyleyen Özuslu, “9 milyar lira hedef bütçe ile bu yıl İzmir halkına hizmet edeceğiz. Yüzde 42’sini de yatırımlara ayırıyoruz. Seneye bütçe görüşmelerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi MHP Grup Başkanvekili arkadaşımızın bizi tekrar örnek göstereceğine eminim. METRO A.Ş tarafından 42 araçlı tramvay araç alım ihalesi vardı. Teklif vermeme nedeni olarak ‘TL değil Euro ile yapsaydınız teklif verirdik’ dediler. 2020’de bu ihaleyi yineleyeceğiz fiyatı yabancı para cinsinden yapacağız. Kimse dolarla Euro ile işimiz yok demesin. Bütçe yapılırken bunun üzerinden yapılıyor. Bütçemizin hazırlanmasında emeği geçenlere şükran sunuyorum. Gerçekten İzmir’e yakışan bir program ortaya koymuşlar. Bu bütçe ve performans programı; Başkanımızın ortaya koyduğu perspektif ve Birleşmiş Milletler’in ortaya koyduğu stratejik plan hedefleriyle uyumun bir yansımasıdır” diye konuştu. “İZMİR’İ PLATOYA ÇEVİRDİNİZ, REKLAM AJANSI GİBİ KULLANIYORSUNUZ” Konuşmasına, İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına ve bürokratlarına 30 Ekim’de gerçekleştirdikleri üstün çalışmalar dolayı grubu adına teşekkür ederek başlayan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Biz İzmir’i, sorunları konuşuyoruz. Aslında bunu konuşurken İZSU’da da dile getirdiğimiz gibi sadece önümüzdeki yılı konuşmayacağız, geçmişte neler yapıldığına da bakmak zorundayız. Sayın Tunç Soyer’in göreve gelmesinin üzerinden yaklaşık 600 gün geçti. Bu süreç içinde yaptıklarını anlattığı 550 gün sunumunu izledik. Açık söylemek gerekirse hem ben hem de grubumdaki meclis üyesi arkadaşımız ‘Acaba bizim gözümüzden bir şey mi kaçtı? Gerçekten İzmir’e bir şeyler yapıldı mı?’ diye düşündük. Biz bu eleştirileri daha önce de yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Sayın başkanın sahne performansı harikaydı. Işıklandırma ve ses sistemi tiyatral açıdan çok güzeldi. Ama bence İBB Başkanı yerel yönetimler açısından başarısız bir sunum oldu. Sanki 31 Mart öncesinde bir sunum yapıyormuş gibi hala şunları yapacağız, bunları planlıyoruz gibi bir aday izlenimi verdi. O sunumun üzerinden yaklaşık 50 gün geçti. Evet, 600 günde her şey yapılamaz ama çok şey yapılır. Yollar yapılır, kentsel dönüşümle ilgili önemli adımlar atılabilir. Ama maalesef ki bu 600 günde İzmir’e gerekli adımlar atılmadı. İzmir’i platoya çevirdiniz ve kenti reklam ajansı gibi kullanıyorsunuz’ demiştik. Bu 600 günde yatırım olsaydı bunları yapmanızda hiçbir sakınca yoktu. Ancak bu 600 günde İzmir kocaman bir plato ve reklam ajansı görünümü veriyor. Kısacası 600 günde maalesef ki yapıldı değil ‘yapılması planlanıyor’ aşamasına geldik. Bunları zaten bütçe taslağı ve performans programını incelediğinizde göreceksiniz” dedi. ‘KARANLIK GÜNLER BEKLİYOR DEMEKTİR’ “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl ki tahmin edilen gider bütçesi 9 milyar gider bütçesi ise 7 milyar 321 milyon lira” diyerek sözlerini sürdüren AK Partili Hızal, “Bu yıl planlanan veya öngörülen borçlanma yaklaşık 1.2 milyar. Geçen yıl da buna benzer bir tablo vardı. Yaklaşık 1.5 milyar civarında bir bütçe açığı vardı ve borçlanma öngörüldü. İki yılda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öngörülen borçlanması yaklaşık 3 milyar. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yaklaşık 15 yılda yapmış olduğu borçlanmayla neredeyse eşit borçlanmayı geçtiğimiz 600 günde ve önümüzdeki 1 yılda gerçekleşecek. Gelir bütçesinin yüzde 20’sine denk geliyor. Borçlanmaya karşı mıyız? Elbette ki hayır. Burada çoğu kez önümüze borçlanma teklifi geldiğinde ‘evet’ dedik. Çünkü yatırım yapılacağını düşündük. Ancak yatırım yapılmazsa borçlanma ile ilgili duruşumuzda da değişiklik olacak. Bu borçlanma neticesinde elde ettiğiniz geliri zamanında ve doğru şekilde kullanmazsanız İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni önümüzdeki yıllarda çok daha karanlık günler bekliyor demektir. Bir yıl sonra aynı kredi limitidesi ile borç verenlerin karşısına çıkamayacaksınız. Bu kredileri de yatırıma dönüştürmezseniz ciddi sorun var demektir” açıklamalarında bulundu. ‘KENTİN ÖNCELİKLİ PROBLEMLERİ…’ Her bütçe, her performans ve yatırım programı hazırlanırken o şehrin önceliklerinin ele alınması gerektiğini belirten Hızal, “Bunlara ne kadar dikkat edilmiş, bu öncelikler noktasında ne gibi planlar yapılmış bakacağız. Deprem, kentsel dönüşüm, planlama, afet yönetimi, ulaşım, altyapı sorunları, çevre, tarım ve hayvancılık ve son olarak da sosyal belediyecilik anlayışı… Genel hatlarıyla İzmir’in öncelikleri bunlar. Sorunları olarak baktığınızda da aynı başlıklarla karşılaşırsınız. İzmir’in birinci önceliği deprem ve kentsel dönüşüm. Bugün bunu diyoruz ama 30 Ekim’den önce de diyorduk. O acı hadiseden önce de İzmir’in en öncelikle probleminin bu olduğunu söylüyorduk. Öncelikler ve sorunlar noktasından bakıldığında Sayın Başkan’da benim söylediğimin bire bir aynısını söylemiş. Depremle ilgili ‘İzmir’in mahallerini yerinde ve uzlaşıyla dönüştürmeye devam edeceğiz. Deprem riskine karşı İzmir’i hazırlayacağız’ demiş planlı yapılaşmadan bahsetmiş… Bunların tamamını Sayın Soyer 31 Mart seçimleri öncesinde dile getirmiş. 20 ay boyunca bunu söyleyen siyasi irade İzmir’de neler yapmış? 7 bölgede yapılacak olan 35 bin bağımsız yerin dönüşümü ile ilgili neler yapılmış? Bugüne kadar yapılan toplam dönüşüm sayısı 35’de 1. Yaklaşık bin civarında dönüşüm gerçekleşti. Sağlıklı dönüşüm yapıldı mı? Hayır. Yüz binlik planlarla ilgili itirazlar ortadan kalktı mı? Hayır. Herhangi bir planlama süresinin sayısı 6 yıl. Buyurun size sağlıklı planlama ve kentsel dönüşüm” dedi. ‘EVİMİZİ DÖNÜŞTÜREMEDİK’ 30 Ekim’de yaşanan depremde İzmir Büyükşehir Belediyesi binası da zarar görmüştü. Konuyla ilgili “Kendi evimizi dönüştüremedik” eleştirisi de yapan Hızal, “Şehirde binlerce binanın hasar tespiti yapıldı. Birçok bina yıkım aşamasında. İBB binamızın hasar tespiti önümüze gelmedi. Ancak az hasarlı gibi bir rapordan bahsediliyor. Hadi biz gireceğiz de oraya 2 bin personeli nasıl sokacağız? Bununla ilgili işbirliğine de açığız. Önce evimizi inşa edelim, evimizi dönüştürelim” diye konuştu. ‘MASTER PLANI HALA BEKLİYORUZ’ Açıklamalarına, “Depremle ve kentsel dönüşümle ilgili master planı için çalışma yapıldı mı?” sorusuyla devam eden AK Partili Hızal, “Biz en son 1998 yılında plan yapıldığını ve günümüz koşullarında plan yapılmasını istediğimizde bize ulaşım master planlı gösterildi. Sonrasında hata kabul edildi ve çalışmaların yapılacağı söylendi. Hala bekliyoruz. Mesela, tsunami ile ilgili bir düzenleme yapıldı mı? Bu kürsüde “İzmir’de tsunami tehlikesi var” desem gülerdiniz. Ancak İzmir’de tsunami gerçekleşti ve vatandaşlarımızı kaybettik. Demek ki tsunami de bizim bir gerçeğimizmiş. 30 Ekim öncesinde de İzmir’de 17 aktif fay hattı var, şimdi de. Bu faylar 30 Ekim’den önce de 6 ve üzerindeki büyüklüğünde deprem üretebiliyordu. 116 canımızı kaybettik. Bundan sonraki tedbirler yeni kayıpları önleyecek, kaybedilen canlar geri gelmeyecek. Bütçe hazırlanırken neden bunlar düşünülmedi? İlla bir deprem olması, bu acıları yaşamamız mı gerekiyordu? Deprem Dairesi’ne 22 milyon 571 bin lira bütçe ayırmış. Bir önceki yıl 27 milyon ayrılmış, 5 milyon aşağı çekilmiş. Bir yılda ne değişti? 30 Ekim öncesinde Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’da 30 Ekim öncesinde 4 milyon 107 bin ayrılmış” ifadelerini kullandı. TEMSİL VE TANITIM ELEŞTİRİSİ Büyükşehir’in Temsil ve Tanıtma Giderleri’ne 54 milyonluk bir bütçe ayırdığını da sözlerine ekleyen Hızal, “Depremle ilgili iki dairenin toplam bütçesi 54 milyon değil. Geçen yıl bu bütçe 38 milyondu. Artış oranı yüzde 41. Geçmiş yıllara baktım ortalama 30 milyon, gerçekleşen 28 ila 29 milyon civarında. Bu yıl yüzde 41 gibi bir artışla en yüksek artışa sahiplerden. O yüzden İzmir’i platoya devasa bir reklam ajansına çevirdiniz” dedi. “DEPREM İZMİR’İN GERÇEĞİ” Kağıt üzerine bakıldığında yatırım bütçesinin de yüzde 41 olmadığını ileri süren Hızal, “2021 yılında direk yatırıma ayrılmış toplam bütçe 2 milyar 929 milyon. Oran olarak geçen yıla göre yüzde 7 artış var. Tanıtıma yüzde 41 artış gösteren Büyükşehir, yatırıma yüzde 7 artış vermiş. Nerede yüzde 41 nerede yüzde 7? Eğer bir kurumda mal ve hizmet çok fazlaysa ve bunlar artıyorsa çok büyük sorun var demektir. 2020 yılındaki mal ve hizmet alımı miktarına göre bu yıl yüzde 78 artmış. Deprem, kentsel dönüşüm, yatırımlar… Bu acıları bu şehir yaşamamalı. ‘Deprem İzmir’e hiç yakışmadı’ denildi ama deprem İzmir’in bir gerçeği. Bunun bilinci ile hareket etmemiz gerekiyor” diye konuştu. ‘NEDEN TRAFİK SIKIŞIYOR?’ “Depremle ilgili bu kadar hassas bir kentte alternatif yolların önemini gördük” diyerek konuşmasını sürdüren AK Partili Grup Başkanvekili Hızal, şu açıklamalarda bulundu: “Buna da yaklaşık 1 milyar 597 milyon gibi bir bütçe ayrılmış. Ancak Sayın Başkan’ın seçim öncesi vaatlerinde ‘111 kavşakta düzenleme, 3 noktada trafiği yerin altına alacağız, yeni yollar yapacağız, otopark kapasitesini artıracağız’ demiş. 600 günde yeni yollar mı yapılmış, hayır. Trafik yerin altına mı alınmış, hayır. Karşıyaka ve Konak arasında şeritler değiştirilmiş. Bu geçmiş yıllarda da vardı. 9 milyar bütçenin 1.5 milyarını ayıran İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yatırımlar bunlar. Bu yıl yaklaşık 900 milyon bakım, onarım ve asfalt çalışmalarına ayrılmış. Bunlar zaten günlük faaliyetler. Bir adet yeni imar yolu yapılması planlanıyor. Ayrılan bütçe 1 milyon. Araştırdığımda, ‘Yol yapılmaz kesinlikle, bazı yerlerine şantiye yapılabilirsiniz bazı yerlerinde olmaz’ denildi. 1.5 milyar içinde 1 milyon… Ondan sonra neden bu trafik sıkışıyor, onu konuşuyoruz. Sadece bu örnek bile bütçe performansında hiçbir şey olmadığını bize gösteriyor.” ‘GÖNÜL İSTERDİ Kİ…’ Konuşmasına, İzmir’in eski belediye başkanlarından Behçet Uz’un yaşadıklarından örnek vererek tamamlayan Hızal, “Mustafa Bey’in bahsettiği gibi hiç de iç açıcı durum yok. Evet, tüm dünyadaki ekonomik daralma var. Bunun yansımalarını ülkemizde ve şehrimizde görüyoruz. İnşallah bunu elbirliği ile atlatacağız. Ancak mazeret üretmek, ekonomik anlamda sorunları dile getirip yatırımları kaldırmak işin en kolay tarafı. 1930’lu yıllarda bu şehirde neler yapıldığını gördük. Bize düşen görev, iktidarı muhalefeti fark etmez. Özelikle 30 Ekim sonrasında bembeyaz bir sayfa açmak… Çünkü yeniden hadiseler, acılar yaşanmamalı. Bugün bu bütçe ve performans bizce hatalı. Eleştirilerimizi yaptık, düzeltmek sizin elinizde. Düzeltirseniz 30 Ekim sonrasında nasıl bir işbirliğine girdiysek bu şehrin inşası için yeniden açığız. Gönül isterdi ki bu bütçe hatalarla dolu olmasın. O nedenle grubum adına bu bütçeye olumsuz oy vereceğimizi açıklıyoruz” diye konuştu. YAĞMUR GÜLÜ