İzmir Körfezi'nde meydana gelen ve başta Seferihisar ile Bayraklı, Bornova ilçelerinde yıkıma yol açan 6,9 büyüklüğünde depremin ardından İzmir'de adeta seferberlik ilan edildi. Bir süredir yıkımın yaşandığı Bayraklı bölgesinin yanı sıra kentin 21 farklı noktasındaki kayıt istasyonlarından elde edilen veriler ışığında araştırmalar yürüten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası merakla beklenen deprem raporunu İzmir kamuoyunun dikkatine sundu. Gelecekte yaşanabilecek olası bir büyük depreme dair önemli uyarılar içeren söz konusu raporda alınması gereken tedbirler ise 8 ayrı başlıkta toplandı.

‘2018 YILINA AİT’

Depremin ardından gelecekti olası bir büyük tehlikeye dikkat çeken ve tüm kurumları önlem almaya davet eden TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, Ege Telgraf'a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: "Bizim şu anda uygulanmakta olan deprem yönetmeliğimiz 2018 yılına ait. Bunun dışında incelemelerde 1975 yılında ve 1998 yılındaki yönetmelikler ile karşılaştırmalar yaptık. 2018 yönetmeliğinin güncellenmesi gerekmiyor fakat buna uyulması şart. Esas vurgulanması gereken nokta ise, Bayraklı'nın özel bir zemin yapısına sahip olduğu belli olan bir şey. Burası daha önceki depremlerde de hasar alan bir bölgeydi. Bu gibi zeminlere sair yeni yönetmelikte bir madde. Zemine özel çalışma yapılması gerekiyor. Belediyeler tarafından belki mikro bölgeleme çalışması yapılabilir. Bun çalışmanın muhakkak yapılması gerekiyor, raporda bunu vurguladık. Aslında Bayraklı'daki tüm yapılar 2018 deprem yönetmeliğine göre yapılmadı. Orada zemin değerleri alınırken, 2018 yılı yönetmeliğinden önce yapılan binalarda bu kadar hassas davranılmamış olabilir. Bu bölgede zemine özel bir çalışma yapılarak zemin değerleri yeniden elden geçirilebilir” dedi.

‘GEOTEKNİK ÇALIŞMA’

‘Biz burada geoteknik bir çalışmadan bahsediyoruz. Bunun dışında yurt dışında olan bir sistemin bizde de uygulanması gerekli’ diyen Ayatar sözlerini şöyle sürdürdü: “ Mesela bir mühendis binayı yapıyor. Bunu bir başka mühendis denetliyor. Aslında bu bizim yapı denetim sistemimize benziyor fakat biraz daha farklı. Yani, bir mühendisin yaptığını mutlaka bir başka mühendis kontrol etmeli, denetlemeli. Şu anda yapı denetim firmaları bu hizmeti kamu adına yerine getiriyor. Yetkin mühendislik kavramı içerisinde ele alınması gereken bu mekanizmada bir mühendisi aynı yetkinliğe sahip, eşdeğer bir mühendis denetlemeli."

‘ETKİN ROL ALMALI’

İnşaat mühendislerinin yapı denetim mekanizması içerisinde daha etkin rol alması gerektiğini vurgulayan Başkan Eylem Ulutaş Ayatar yapılara kimlik belgesi getirilmesi için de şu çağrıyı yaptı: " Örnek olarak, bir yapı için gayrı menkul değerlemesi yapıldığında uzmanlarca o yapının arsa değerine yani rayiç bedellerine, tapu kayıtlarına göre, iç dizaynının malzemesine göre bir fiyatlandırma çıkartıyor. Ama deprem riskiyle ya da yapı güvenliğiyle ilgili bir parametre yok. Bir vatandaş evi alırken o evin depreme ne kadar dayanıklı ya da dayanıksız olduğunu da bilmeli. Binalarda envanter çalışması yapıldığında bir karne verilir ve o karnenin değeri olur. Bu değer de baz alınmalı. Açıkladığımız bu önlemler, başta envanter çalışması olmak üzere, acilen yapılmalıdır. Alacağımız daha çok yol var. O yüzden şimdiden başlanması lazım.” Erman Şentürk / Özel Haber