İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlarken, hem sendika hem de belediye cephesinde hareketli günler yaşanıyor. Önümüzdeki iki yılı kapsayan ve belediye şirketi İZELMAN'da çalışan 7 bin 50 belediye personelini ilgilendiren yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yapılan ilk görüşmelerden anlaşma çıkmadı. Belediye ve işçileri temsil eden sendika önümüzdeki 30 günlük süreçte arabulucu aşamasında uzlaşı arayacak. Belediyenin toplu ulaşım hizmetleri dahil kentteki pek çok kritik hizmeti yerine getiren işçilerin öncelikli talepleri ise eşit işe eşit ücret ve yüzde 35'lik zam oldu. Son durumu Ege Telgraf'a değerlendiren DİSK Genel İş Sendikası İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Engin Topal, "Şu anda toplu sözleşme görüşmelerinde normal süreç bitti ve arabulucuya taşındı. Toplu sözleşme görüşmeleri bu dönem biraz daha farklı ilerliyor. Masada işçi sendikası, Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT'un yanı sıra SODEMSEN de var. SODEMSEN belediye başkanları, yani işverenlerin örgütlü olduğu bir yapı. Açıkçası bu durum bizi bu dönem fazla etkilemedi. Görüşmeler tıpkı eskiden olduğu gibi aynı şekilde ilerliyor. Zaten bugüne kadar mali konularda ve ücret maddelerine henüz gelemedik. Şimdiden sonra esas zam oranları ve ücret artışlarını konuşmaya başlayacağız. Bugüne kadar ciddi bir anlaşmazlık ya da sorun yaşamadık. Bizim talebimiz belli. Biz Büyükşehir Belediyesi'nden öncelikle eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmesini bekliyoruz. Bu dönem artık aynı işi yapıp farklı ücretler alan işçiler arasındaki iş barışının sağlanmasını, ücret dengesinin oturtulmasını ve farklı maaş guruplarının bitirilmesini istiyoruz. Farkların ortadan kaldırılmasını ve ücretlere yüzde 35 oranında zam yapılmasını talep ediyoruz. Yaşanabilir ücretler ve iş barışını sağlayacak bir toplu sözleşme ana talebimizdir. Sağlık, iş güvenliği, sosyal haklar ve işçiyi pandemiden koruyacak özel bazı maddeler üzerinde uzlaşma sağladık. Geriye kalan 21 maddemiz için görüşmeler arabulucu sürecinde devam edecek ve uzlaşacağımızı umuyoruz" dedi. Şube Başkanı Topal, makul zam taleplerine olumlu yanıt alacaklarına inandıklarına ve grevin henüz gündemde olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Ekonominin ve pandeminin seyri herkesin malumu. Bu yüzden işçimizi korumak ve işvereni de zorda bırakmamak adına taleplerimiz makul düzeydedir. Yüzde 35 zam talebimiz aslında çok yüksek değil. Belediyeden bizim bu ücret talebimize karşılık gelecek teklifle birlikte detaylar netleşecek ve sürecin nasıl ilerleyeceği daha net biçimde belli olacaktır. Bugüne dek henüz bir maaş zammı oranı konuşulmadı. Grev konusuna şimdilik değinmek istemiyoruz. Önümüzde 30 günlük bir arabulucu süreci var. Eğer o aşamada da uzlaşma sağlanamadığı takdirde ancak o zaman grev gündeme gelebilir. Ancak şunun bilinmesini isteriz ki biz grevden yana değiliz. Her zaman dediğimiz gibi en iyi toplu sözleşme masada biten toplu sözleşmedir. İstanbul'da ya da diğer kentlerde son dönemde yaşanan toplu sözleşme anlaşmazlıklarını İzmir'de elbette yaşamak istemeyiz. Bugüne kadar da yaşamadık. Bizim sendika olarak bu toplu sözleşmeyi masada bitirmek istiyoruz. Biz bu pandemi sürecinde greve çıkıp da İzmirlinin aldığı toplu ulaşım ya da diğer temel belediye hizmetlerini kesintiye uğratma, kentlinin hayatını aksatma gibi bir niyetimiz yok. Ama istediğimizi alamadığımız takdirde ise işçinin hakkını savunmaktan geri durmayız ve o zaman grev kaçınılmaz olur. Biz makul bir ücret artış talebi bekliyoruz. Ve açıkçası işvereninin yani belediye yönetiminin de yaklaşımının bu yönde olduğuna inanıyoruz. Umarız süreç anlaşmayla son bulur ve işçinin yüzü güler. Toplu iş sözleşmesinin mutlu sonla biteceğine ve grevin gündeme gelmeyeceğine inanıyoruz." ERMAN ŞENTÜRK / ÖZEL HABER