Türkiye her yıl akciğerlerinin bir bölümünü daha kaybediyor. Orman Genel Müdürlüğü'nün rakamlarına göre son 5 yılda yanan orman alanın büyüklüğü 55 bin futbol sahasına eşit. 2020 yılında çıkan 3 bin 412 orman yangınında, 29 bin 487 futbol sahası büyüklüğündeki 20 bin 936 hektar ormanlık alan zarar gördü. Geçen yıl çıkan yangınları söndürmek için yaklaşık 600 milyon lira, yanan alanları ağaçlandırmak için de 200 milyon lira harcandı. Her yıl orman yangınları nedeniyle Türkiye’de binlerce hektarlık alandaki ağaçlar yanıp, kül oluyor. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2020 yılında 3 bin 412 yangın çıktı. 325'i yıldırım düşmesi, 138'i elektrik hatları ve 2 bin 949'u insan kaynaklı çıkan yangınlarda, 29 bin 487 futbol sahası büyüklüğündeki 20 bin 936 hektar ormanlık alan zarar gördü. Doğanın dengesinin bozulması dışında yanan ormanların Türkiye için çözülmesi gereken bir problem olduğuna değinen ve özellikle çam ağaçlarının eksikliğinin bal üretimi noktasında sektörü olumsuz etkilediğini aktaran İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Hüseyin Şengül, “Orman yangınları ve kuraklık arıların nüfusunu azaltıyor. Arı olmadan bal, bal olmadan arı olmaz. Bu yüzden çam balı rekoltesi ciddi oranda düştü” dedi.
ORMAN YANGINLARI
Kuraklık ve yanlış tarım uygulamaları her alanda olduğu gibi bal üretimini de olumsuz etkiledi. Türkiye’nin ortalama bal üretimi yılda 105 bin ton ve dünya üretiminde 3. sırada yer alıyor. Üretimin kuraklığa bağlı olarak 70-80 bin tonlarda kalacağı tahmin edilirken, özellikle ihracatta büyük rol oynayan çam balında ciddi kayıp yaşanıyor. Orman yangınlarının ve ağaçların zarar görmesinin bu kayıpları arttırdığını söyleyen İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Hüseyin Şengül, “Arılarda yüzde 60 düşüş yaşanıyor. Bizler bu kayıpla bir sonraki yıl üretime geçebilmek istiyorsak ciddi anlamda arıcılık kredileri ve destekler sağlanmalı. Kuraklık kadar büyük bir sorun daha var oda ‘orman yangınları’. Orman yangınları nedeniyle bazı ağaçlarımızda azalma olması ihracatta önemli bir yer tutan çam balını doğrudan etkiliyor” dedi.
KAYIP ÇOK
Arıcılığın ihracatta büyük rol oynadığını ve ülke ekonomisi için çok önemli bir sektör olduğunu belirten Başkan Hüseyin Şengül Türkiye’de yaklaşık 75 bin kişinin arıcılık ile geçindiğini ve bunun 55 bininin çam balı üreticisi olduğunu söyledi. Şengül, “Bizler için büyük ve çok önemli bir sektör; dünyada 3. sıradayız. Çam balı üretimi ülkedeki toplam bal üretiminin yüzde 70’i kadar. 2020’de karşılaştığımız kuraklıktan ve orman yangınlarından dolayı çam bal vermiyor. 2019 ve 2018’de ülkede elde edilen balın bugün yüzde 80’i kayıp. Orman yangınları ise balın azalmasında büyük bir faktör. Bu kadar çok çam balı üreticiliği varken böylesine bir azalma gerçekleşmesi çok kötü. Eğer bal olmazsa kovan da olmaz. Arı yaşamaz zaten. 2021, 2022 ‘de böcek kendine daha gelemez. İki sene kuraklık olmadığında ancak eski rekoltede bir çam balı meydana gelir. Böceğin durumuna baktığımızda ağaçtan öyle görünüyor. Maalesef doğanın dengesini bozduğumuz için yüzde 60’lara dayanan bir arı kaybımız var” açıklamalarında bulundu.
‘ORMANLARI KORUYALIM’
Ağaçların çoğalmasını sağlayan canlıların yüzde 75’inin böceklerden kaynaklı olduğunu aktaran Sosyal İklim Derneği Başkanı Oğuz Soysal, “Bitkilerin azalması geri kalan tüm doğal dengeyi etkiliyor. Çam ormanlarımız ise yangın nedeniyle azalmış olabilir. Bu durum elbette arıcılık sektörünü olduğu gibi doğal dengeyi de olumsuz etkileyecek. Ormanlar tüm canlıların yuvası. Ormanları yok ettiğimizde kaybediyoruz. Türkiye’de ormanlık alanlara konulmuş yasakların doğru uygulanması çok önemli. Yaz aylarında birçok ormana giriş yasak olmasına rağmen piknik yapılmamalı. Özellikle yaz aylarında daha fazla dikkat edilebilir. Ülkemizin birçok bölgesinde gerçekleşen orman yangınları hem ağaçların hem de içinde yaşayan birçok canlının ölümüne neden oldu. Bu ormanlık alanların zamanı geldiğinde yeniden ağaçlandırılması gerekiyor. Orman yangınlarının sorumlularına ise ciddi yaptırımlar uygulanmalı. Aksi koşulda hem canlıların hem bizim yuvamız olan ormanlar azalacak” diye konuştu.
Rana Beyza Öztürk / Özel Haber
