Sokakta yaşam savaşını sürdüren, sakat veya yaralı hayvanların tedavilerine yardım etmekle kalmayıp, aynı zamanda beslenmeleri ile ilgilenen Sungur ailesi, destek görmeden can dostların koruyuculuğunu yapıyor. Sungurlar, 4 kişi iken artık 9 kedi bir köpekle birlikte 14 kişiden oluşan büyük bir aile. Özel bir şirkette çalışan Ahu Sungur, yaklaşık üç yıl öncesi hayvanlarla düzenli olarak ilgilenmeye başladığını, hayvanların ihtiyaçlarını tek başına karşılamaya başladığını daha sonra ise ailesi ile birlikte can dostların bakımına devam ettiklerini dile getirdi. Mama, su, tedavi süreçleri ve ilaç maliyetlerini karşıladığını söyleyen Sungur, “Sonradan, pek çok kişi ile tanıştım ve paylaşımlarım insanlar tarafından paylaşıldıkça mama ve tedavi desteği aldığım bazı küçük gruplar oldu. Fakat sahada ben tek başıma idim. Hala da öyleyim. Ailem dışında kimse sokaklarda değil” dedi.

SAYISIZ CAN VAR!

Düzenli olarak besleme yaptıklarını söyleyen Sungur, her hafta 100’ü aşkın köpeğe el uzattıklarını söyledi, ıssız noktalarda daha çok yardım yaptıklarının altını çizdi. Belli başlı hastalıklara anında müdahale ettiklerini söyleyen ve elinden geldiğince can dostlara şefkatle yaklaştığını belirten Sungur, “Her hafta babam ile aldığımız yiyecekleri hayvanlara veriyoruz. Belli başlı hastalıkları tedavi ediyoruz. Yaralı ve aç hayvanlara müdahale ediyorum. Yol üzerinde kaç hayvan beslediğimi bilemiyorum. Bir sayı vermek gerekirse ortalama olarak 100’den fazla köpek var, yavruları saymazsak eğer. Yavrular çok fazla. Otoban gibi çok fazla iş yeri ve insanın olmadığı yerlerde yapıyorum. Genelde yol üzerinde ve evimin çevresinde 100’ün üzerinde kedi bakıyorum. 3 senedir bu şekilde devam ediyoruz” diye konuştu.

‘İHMALDEN ÖLÜYORLAR’

Pek çok sokak hayvanının ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Sungur, bu konuda belediyelerin ilgisizliğine isyan etti. Yakın zamanda gençlik hastalığına yakalanmış bir köpeği hastaneye götürdüklerini ve daha önce tedavi olduğu halde yeniden gittiği tedavi merkezinden kötü haber aldığını belirten Sungur, “Bunun sonu yok. Kısırlaştırma konusunda çalışmak istiyoruz. Müdür ve veterinerlerle iyi anlaşmıyoruz. Gençlik hastası olan köpeğimiz bir kriz geçirdi. Çok ağladık ama onu yaşatamadık. En üzücü olan ise veteriner hataları oluyor, bir köpeğimizi de ameliyat sonrası kaybettik, otopsi yaptırmanız gerekiyor, bir daha oraya bir şey göndermeyeceğim diyorsunuz, ama iki gün sonra herkes olan biteni unutuyor” diyerek sitemlerini dile getirdi.

‘BELEDİYELER EL ATMALI’

Konu ile ilgili olarak sahada pek çok sorun tespit ettiğini vurgulayan Sungur, “Bu sorunun birlikte çabalayarak üstesinden gelebiliriz’ diye konuştu. İzmir’de bölgeden bölgeye sokak hayvanlarına bakış açısının farklı olduğunu dile getiren Sungur, “Ballıkuyu Mahallesi mesela bana kalırsa insanların eğitim seviyeleri çok düşük çok iyi gözle bakılmıyor. Karşıyaka’da eğitim seviyeleri ve gelirleri yüksek, hayvanlar çok daha iyi. Aileden gelen eğitime bağlı. Belediyeler bu konuda çözüm adına çabalamalı. Konak Belediyesi’nin yapacağı çoğu şeyi ben yapıyorum. Belediyelerin en azından kış aylarında soğuk havalarda mama dağıtması gerekiyor. Hayvanın karnı tok olursa soğuğu hissetmez. Hem maddi hem manevi olarak destek olmalılar. Sosyal olarak bunlar bizlerin sorumluluğu, kimsenin yaptığını düşünmüyorum. Koyduğum mama kapları çalınıyor, bazen buraya mama koymayın diyorlar bu şekilde olmamalı. Umarım çözülür onlar bizim en yakın dostlarımız” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber